Ekşi Sözlük yazarlarının bilgilerinin savcılığa verilmesi ve aralarında popüler yazarların da bulunduğu birçok yazarın sözlüğü terk etmesi üzerinden bir hafta bile geçmeden Ekşi Sözlük bir kez daha çok tartışılacak bir karara imza atıyor. Milliyet gazetesinin haberine göre Ekşi Sözlük’ün ssg rumuzlu kurucusu Sedat Kapanoğlu bir sosyal medya ajansı açıyor ve Ekşi Sözlük’ü de bu şirketin projelerinde kullanmayı planlıyor.
Ortakları arasında sözlüğün avukatlarından Başak Purut ve Nazlı Bayık ile reklamcı Emre Boztepe ve Meriç Şentunalı’nın da olduğu Social IQ isimli ajans markalara sosyal medya danışmanlığı hizmeti verecek. İddialara göre Social IQ markaların sosyal ağlardaki sayfalarını ve itibarlarını yönetmekle beraber Ekşi Sözlük’ü de çalıştığı markaların hizmetine sunacak. Sözlükte açılacak olan markalara özel kurumsal hesaplar ve özel sayfalarla yazarların markalar hakkındaki yorumları amiyane tabiriyle manipule edilebilecek ve markaların itibarı yapay bir şekilde olsa da koruma altına alınacak.
Bilindiği gibi artık birçok ünlü marka internette ve sosyal ağlarda itibarını korumak ve kullanıcılarla yani müşterilerle iletişime geçmek için dijital ajanslarla birlikte iş yapıyor. Sektörde özellikle son bir yıldır ard arda sosyal medya ajansları açılıyor ve kaliteleri kalbur üstü olmayanlar bile irili ufaklı markalar ile çalışma fırsatı bulabiliyorlar. Sektör henüz emekleme ve deneme-yanılma döneminde olduğu için de büyük ajanslarla çalışma fırsatı bulamayanlar yeni açılan ve umut vaad ettiği varsayılan bu yeni ajanslarla çalışmayı deniyorlar. Bunun yanında sektörde tecrübeli ve popüler olan dijital ajanslar da var ki onlar da birçok markanın teklifini yoğunluklarından dolayı geri çevirmek zorunda kalıyorlar.
Bütün bunların ışığında büyük resme baktığımızda markaların eninde sonunda iyi, tecrübeli ve isim yapmış ajanslarla çalışma isteğinin yakın zamanda daha da zirve yapacağını görüyoruz. Yani sektörde ajans bolluğu olsa da halen kalburüstü ajanslara ihtiyaç var ve Sedat Kapanoğlu da pastadaki bu açığı görmüş olacak ki Social IQ isimli ajansı kurma yoluna gitti.
Milliyet’in haberinde “ajans” kelimesi yerine “şirket” kelimesi geçiyor olsa da eğer Sedat Kapanoğlu itibar yönetimi adı altında yalnızca Ekşi Sözlük’ü kullanmayacaksa ve markalar için Ekşi Sözlük dışı hizmetler de verecekse bu oluşum “danışmanlık şirketi” değil, “ajans” olarak çağırılmalıdır.
Ajans olmasının yanında kısa vadede etkinlik organizasyonu ve uzun vadede e-ticaret hizmeti de vermeyi planlayan Social IQ eğer ki iş ağırlığını Ekşi Sözlük üzerinden atılacak adımlara verecek olursa ve yani bütün gücünü sözlük üzerinden alacak olursa özellikle orta ve uzun vadede Ekşi Sözlük’ün zaten son yıllarda iyice uzaklaşılan “underground” havası iyice bir kenara itilmiş olacaktır. Sözlüğe alınan konsept reklamlara yazarların eleştirileri basit kapitalizm eleştirilerini aşamamıştı ve reklamlardan gözün gözü görmediği garip hale alışmaları da uzun sürmemişti ancak bu sefer ki gelişme markaların sözlüğün göbeğinde yer alması ve kullanıcıların sözlükteki kişisel alanlarına dokunulması anlamına gelecek. Yüksek ihtimalle sığ kapitalizm eleştirileri yazarlar nezdinde vücut bulmaya devam edecek olsa da sözlüğün underground ve özgürlükçü yapısına -yani özel alanına- markaların girecek olmasıyla bu seferki tepkinin daha farklı, negatif ve ayrılıkçı olması muhtemel.
Ajansın ortaklarından Emre Boztepe’nin demeci aslında akıllarda soru işareti bombardımanı yaratması açısından dikkatle okunmaya değer. Markaların sözlükte kurumsal hesaplara sahip olacağını ve böylece yazarlara doğrudan ulaşılabileceğini belirten Boztepe sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu yolla kendi haklarında yazılan yanlış bilgileri düzeltme imkânları olacak”. Yani gücünü yazarların -olumlu ya da olumsuz- subjektif yorumlarından alan Ekşi Sözlük artık sürekli düzeltilen ve şirketlere hizmet eden bir yapıdan beslenecek.
Özet geçmek gerekirse, sorulacak soru şudur: Gücünü tamamen yazarlarından alan Ekşi Sözlük oluşumunda yazar olmak gelecekte de geçmişte olduğu gibi prestij ve statü getirecek midir? Eğer markalar sözlüğü “sözlük” yapan yazarların üzerinde görülürse aynı Digg’in çöküşünde olduğu gibi Ekşi Sözlük de gelecekte hoş bir tebessüm ile anacağımız ancak sermayeye boyun eğmiş ve romantizmini yitirmiş bir oluşum olarak hatırlanacaktır.