Havayolu şirketleri arasında hali hazırda rekabet oldukça yüksek. Sosyal medya da bu konuda nasibini alıyor tabii ki. Global bir marka olan Türk Hava Yolları, sosyal medyada en çok konuşulan markalardan biri. Hatta Türk Hava Yolları Marka ve Dijital Reklam Müdürü Neşet Dereli’ye göre THY, sosyal medya itibarı en yüksek birkaç Türk şirketinden biri. Dereli bu ifadeyi gururla söylerken mütevatiziliği de elden bırakmıyor. “Türkiye’de ciddi ödüller almış, şu anki performansımızla genel beğeniyi yakalamış olsak da, küresel hedeflerimiz ve potansiyelimiz düşünüldüğünde bizler henüz yolun çok başındayız” diyen Dereli ile THY’nin sosyal medya stratejilerini, marka duruşunu ve 2012 planlarını konuştuk.
THY sosyal medyada başarılı bir şekilde var olan bir marka. Sosyal medya yönetiminizle ilgili olmazsa olmazlarınız neler?
Türk Hava Yolları’nın sosyal medyada olmazsa olmaz diyebileceğimiz en önemli kavramı “etkileşim”. Herhangi bir içeriği paylaşırken, taktik bir kampanyayı hayata geçirirken ya da sosyal sorumluluk odaklı bir faaliyette bulunurken başlıca kriterimiz, o aksiyonun “etkileşim” sağlayıp sağlamayacağı. İçeriğiniz güçlü değilse, marka söylemleriniz müşterilerinizin zihninde hedeflediğiniz noktalara gitmiyorsa, “Facebook’ta bizi beğenenlere ödül veriyoruz” kısırlığında kalırsınız.
Bunun dışındaki olmazsa olmazlarımız, markamızın diğer iletişim mecralarındaki kurallarıyla aynı. Güven odaklı bir sektörde yer almamız, ülkemizin tek bayrak taşıyıcısı sorumluluğunu üstlenmemiz, küresel bir bakış açısını yansıtmamız gibi…
Sosyal medyanın markalar arasında popülerleşmesi, ufak tefek kampanyalarla desteklenmiş bir tanıtım platformu olarak kullanılmasıyla başladı. Birçok marka, geleneksel yöntemlerden kurtulmakta zorlandı ve “iletişim” yapmak yerine eski usül “iletim” yapmaya devam etti. Geçtiğimiz aylarda, IBM’in dünya genelinde 1700’ün üstünde CMO ile yaptığı görüşmelerin sonuçları yayınlandı. Araştırmadaki CMO’ların %68’i sosyal medya realitesine hazırlıksız yakalandıklarını belirtiyor. Türk Hava Yolları olarak biz, sosyal medyayı öncelikle bir “etkileşim platformu” olarak görüyoruz. Yaptığınız bir etki, sizin öngörebildiğiniz tepkiler doğurmalı ve siz de bakış açınızı bu tepkilere göre yenilemelisiniz. Bizler “Türk Hava Yolları en doğrusunu bilir”, “Türk Hava Yolları asla değişmez” demek yerine, tüketicilerimizden gelen yorumları-eleştirileri bir fırsat olarak görüp, kendimizi ona göre geliştirmeye çalışıyoruz. Diğer yandan, sosyal medyanın kendine has özelliklerinden de faydalanarak markamızla müşterilerimiz arasındaki bağı güçlendirici çalışmalar yapıyoruz.
Sosyal medyanın markalar için önemi yadsınamaz. Fakat THY özelinde nasıl bir öneme sahip bu mecra?
Hatta, yukarıda bahsettiğim araştırmada pazarlama direktörlerinin %82’si, sosyal medya yatırımlarını artıracaklarını ifade etti. Biz de “deneyim” odaklı bir iş yaptığımız ve yolculuk deneyiminin her aşamasında müşterilerimizle irtibatta olduğumuz için sosyal medyaya büyük önem veriyoruz. Yüzbinlerce dolar harcayarak hakkınızda ne düşündüğünü öğrenmeye çalıştığınız müşterileriniz, size aklından geçenleri söylüyor. Buna ek olarak, hiçbir aracı olmadan direkt müşterilerinizle iletişim kurma fırsatınız var. Bir marka için bundan daha değerli ne olabilir ki?
[pullquote align=”left”]Sosyal medya itibarı en yüksek birkaç Türk şirketinden biriyiz[/pullquote]
Sosyal medyaya yaptığınız yatırımlardan nasıl bir geri dönüş alıyorsunuz?
Gelen tepkiler anlamında soruyorsanız, monitoring raporlarımıza göre sosyal medya itibarı en yüksek birkaç Türk şirketinden biriyiz. Küresel rakiplerimiz arasında da ilk sıralardayız. Müşterilerimizle etkileşimlerimizin büyük bir kısmı pozitif yönde seyrederken, hizmetlerimizle ilgili sıkıntı yaşayan yolcularımıza destek vermede de önemli aşamalar kaydettik. Sosyal medya platformlarını şu an için bir satış kanalı olarak kullanmasak da, önümüzdeki dönemde rezervasyon ve biletleme gibi aşamalarda böyle bir yapılanmaya gidebiliriz.
Pazarlama bütçenizin ne kadarı şu an dijitalde? Sosyal medyaya ayrılan pay nedir?
2010 yılından bu yana sosyal medyada var olan bir marka olarak, sosyal medya bütçemizin her geçen yıl bir öncekine göre çarpıcı şekilde arttığını söyleyebilirim. Bunun sebebi de, küresel bir şirket olmamız. İnteraktif platformlar, bizim gibi küresel şirketlerin dünyanın her noktasında çok daha uygun maliyetlerle iletişim yapmasını sağlıyor. 2012’deki sosyal medya bütçemiz bir çok firmanın offline-online total bütçesinin üzerinde olabilir. Çünkü ülkeler bazında özel sosyal hesapları açarak, yeni dönemin lokalleşme ve mobilleşme trendlerini en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefliyoruz.
Sosyal medyada kriz yönetimi konusunda en iyilerden biri olarak anılan markalardan birisiniz. Kriz yönetimi konusundaki olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Kriz yönetiminin en önemli kısmı, bir kriz planınızın olmasıdır. Biz, güven endeksinin zirvesinde yer alan havacılık sektöründe olduğumuz için diğer alanlardaki kriz yönetim şemamızı sosyal medya platformuna adapte etmeye çalışıyoruz. Bu alandaki en önemli kriterlerimiz de “dürüstlük” ve “içtenlik”. Çünkü krizler karşısında yalan söylemek, görmezden gelmek ya da geçiştirmek, çoğu zaman sorunları arttırmaktan başka bir işe yaramaz.
En çok hangi platformları kullanıyorsunuz?
Flickr’dan Foursquare’a kadar hemen hemen tüm sosyal medya platformlarında yaklaşık 500.000 kişiyle direkt irtibat halinde olsak da, en sık kullandığımız platformlar Twitter ve Facebook. Küresel bir marka olduğumuz için iki platformda da hem Türkçe hem de İngilizce hesaplarımız var. İngilizce hesaplarımızda Brezilya’dan Hong Kong’a kadar birçok ülkeden müşterilerimizle temas etme fırsatı buluyoruz. 2012 ile birlikte, küresel tek hesap kullanma yerine, daha lokal içerikler girmemize olanak sağlayacak ülke bazlı hesaplar açmaya başlayacağız. O ülkenin yerel dilinde yapacağımız paylaşımlarla, etkileşim seviyemiz çok daha yüksek noktalara çıkacak.
Sadece birini seçmek zorunda kalsanız markanız için Facebook’u mu tercih edersiniz yoksa Twitter’ı mı? Neden?
Ben sosyal medyanın hala emekleme döneminde olduğuna inananlardanım. Bu eşsiz mecra, pazarlamadan CRM’e onlarca farklı alanda olağanüstü bir potansiyele sahip. Her ne kadar Twitter’da çok daha yoğun bir etkileşim trafiği yakalamış olsak da, mobil cihazlara en uygun çözümleri sunan platform hangisi olacaksa onu tercih ederiz. Çünkü bizim marka vaadimiz “yolculuk deneyimi”ne dayalı ve bu deneyimin önemli bir kısmında mobil cihazları kullanan müşterilerle iletişim içindeyiz.
[quote style=”1″]“Türkiye’de ciddi ödüller almış, şu anki performansımızla genel beğeniyi yakalamış olsak da, küresel hedeflerimiz ve potansiyelimiz düşünüldüğünde bizler henüz yolun çok başındayız”[/quote]
Social Trippin projeniz devam ediyor. Bu konuda bir yenilik olacak mı?
Social Trippin, hayata geçirdiğimiz oldukça yenilikçi projelerimizden biriydi. Önümüzdeki dönemlerde onunla ilgili yeni açılımlarımız da olacak.
“İsmini sen koy” Facebook uygulamanıza ilgi nasıl?
“İsmini Sen Koy”, sanata yaptığımız katkının sosyal medyadaki yansıması olarak tahminlerimizin ötesinde bir ilgi gördü. Bu keyifli yarışma sayesinde hem Bienal’in tanıtımına katkıda bulunmuş olduk, hem de potansiyel müşterilerimizle anlamlı bir etkileşim içine girdik. Buna benzer kampanyalarımıza 2012’de çok daha fazla ağırlık vereceğiz.
Şimdiye kadar sizin için en başarılı proje dediğiniz sosyal medya projesi nedir?
Şairin, “En güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır” demesi gibi, en başarılı proje henüz hayata geçmemiş olandır… Sosyal medya gibi değişimin değişmeyen tek sabit olduğu bir alanda, her projemiz bir öncekinden daha iyi, daha kreatif ve daha efektif olmak olmak zorunda. Türkiye’de ciddi ödüller almış, şu anki performansımızla genel beğeniyi yakalamış olsak da, küresel hedeflerimiz ve potansiyelimiz düşünüldüğündebizler henüz yolun çok başındayız.
[pullquote align=”right”]Hedefimiz çok net: Dünyada sosyal medyayı en iyi kullanan havayolu olmak[/pullquote]
Genel bir değelendirme olarak; 2011 yılı THY ve dijital dünya açısından nasıl geçti? 2012 beklentileriniz ve 2012 planlarınız nedir?
2011’de; viral videolardan bilgi yarışmalarına, mobil uygulamalardan ödüllü kampanyalara kadar oldukça yoğun bir gündeme sahiptik. 2012’de ise, Amerika’dan Almanya’ya, Rusya’dan İspanya’ya birçok farklı ülkede flashmoblar, o ülkelere özel içerikler, network yolcularımıza yönelik mobil uygulamalar gibi yine çok dinamik ve yenilikçi aktivitelerimiz olacak. Bu noktada hedefimiz çok net: dünyada sosyal medyayı en iyi kullanan havayolu olmak. Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu olan Türk Hava Yolları’nı bugüne dek takip eden ve destekleyen tüm sosyal medya kullanıcılarına teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçte de katılım ve desteklerini bekliyoruz.