Steve Jobs’ın ölümü, iPhone 4S, yeni iPad gibi ürünlerin çıkışı, her geçen gün artan kar marjları ve sahip olduğu nakit para son bir yıl içerisinde Apple’ın hisselerini rekor seviyelere çekmişti. Nisan ayından sonra bir dönem düşüş yaşayan ancak Eylül ayında zirveye ulaşarak 705 dolara kadara yükselen Apple hisseleri şu günlerde baş aşağı bir düşüş ile karşı karşıya.
6 Ekim Salı gününü 582 dolar ile kapatan Apple hisseleri son iki günde düşüşe devam ederek 540 dolar seviyesine kadar geriledi. 21 Eylül’den bu yana %20 değer kaybeden şirket hisseleri ABD’de borsalarda yaşanan düşüşten de nasibini almış gibi gözüküyor.
Apple’ın son bir yıldaki hisse değerleri
Apple’ın hisseleri neden düşüyor?
Bu konuda bir kaç açıklama mevcut. Bu açıklamalardan ilkinde sebep olarak Apple dışı yaşanan gelişmeler gösteriliyor. New York Times‘ta yer alan makalede Obama’nın ikinci döneminde yapılması beklenen vergi düzenlemesi sebebiyle hisse sahiplerinin hızlı bir şekilde hisseleri elden çıkardıklarına dikkat çekiliyor ve dünyanın (borsada) en yüksek değere sahip şirketinin de bu durumdan direkt olarak etkilendiği dile getiriliyor.
İkinci açıklama ise Apple’ın son dönemde yaşadığı ve ister istemez şirketin Steve Jobs’ın eksikliğini hissettiğini düşündüren ürün stratejileri ve doğurduğu sonuçlar. Öngörülen rekoru kıramayan ve beklentilerin altında satış rakamına ulaşan iPhone 5, Apple için yüksek kar anlamına gelse de borsadaki düşüşün sebeplerinden birisi olarak gösteriliyor.
Apple’ın mükemmel tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar da şirketin satışlarını ve tabii ki borsadaki performansını doğrudan etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde Foxconn yöneticisi Terry Gou iPhone üretiminde talebe yetişemediklerini itiraf etmişti. Bunun yanında Apple’ın Samsung ve Intel gibi firmalar ile sahip olduğu tedarik anlaşmalarının da geleceği tartışılıyor.
Apple’ın her yıl iki büyük lansman yapmasına alışığız. İlkbaharda iPad, sonbaharda ise iPhone’un başını çektiği lansmanlara bu yıl bir yenisi eklendi: iPad mini. Her ne kadar Tim Cook tarafından iPad mini’nin satış rekoru kırdığı duyurulsa da Apple mağazalarının önünde oluşmayan kuyruklar şirketin yeni ürününün arzu edilen reaksiyonu alamadığını gösteriyor. Bunun yanında belki de en önemlisi iPad mini ile birlikte sessiz sedasız piyasaya sürülen dördüncü jenerasyon iPad, Steve Jobs’ın Apple’a yerleştirdiği pazarlama anlayışına ters düşüyor.
Tüm bu etkenler Apple’ın pazarın bir numarası olduğu ve muazzam paralar kazandığı gerçeğini değiştirmiyor. Ancak şirketlerin borsada sunduğu ekonomik rakamlara ve potansiyeline göre değerlendirildiğini düşünürsek Apple’ın şu günlerde yaşadığı düşüşün olağan bir tepki olduğunu söyleyebiliriz.