Sosyal Medya

İnternet Bir Bebekse, BTK Eski Kafalı Ebeveyndir

Dün ortaya çıkan yeni alan adları düzenlemesi ile beraber artık hepimizin görmesi ve haykırması gereken bir gerçek var: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) maalesef zamanın gerisindedir.

Ne yapılmalı?

Yapılması gereken BTK’nın bir kamu organizasyonu olmasına rağmen, internetin rekabet ve kaos üzerine kurulu olan yapısına ayak uydurması ve özel sektör oyuncusu gibi düşünüp yeni düzenlemelerde ve yapılandırmalarda kendisine yardımcı olacak bir danışmanlar kurulu oluşturmasıdır. Bu danışmanlar kurulunda Türk internet sektöründe yıllarını geçirmiş, hala sektöründe içinde yer alan ve Türkiye’deki internet kullanıcısı ile doğrudan teması olan ustaların yer alması elzemdir (Bu kurulun içinde bir de ben yer almak istiyorum, mümkünse ve müsaadenizle. Enteresan bir deneyim olabilir benim için).

Peki niye?

Çünkü BTK hala yasakların, hele de internet yasaklarının kullanıcıları caydıracağını düşünüyor. Bilmiyor ki bu yasaklardan dolayı Türkiye’den hosting ve domain hizmeti alamayan bir kişi yabancı muadilleri ile anlaşacak ve o hizmeti yine de alacaktır. Bilmiyor ki aileyi ve terbiyeyi korumak adına yasaklanan kelimeler, yasak olduğu için daha da ilgi çekici olacaktır. Bilmiyorlar ki interneti gerçekten iyi kullanan neslin bu yasaklardan dolayı tepkisini çekiyorlar ve yarın öbür gün gençlerin desteğine muhtaç olacakları internetle ilgili bir mevzuda (olmaz demeyin) gençlerin BTK’ya burun kıvırışlarına tanık olacaklar.

Bakın, internet genç nesildir. İnternet hızlıdır, internet kaotiktir. Ayak uydurması zordur çünkü sanal dünyanın zamanı ile gerçek dünyanın zamanı birbirine denk değildir. Sanalda her şey daha hızlı, daha dinamiktir. Yetişmek için sürekli online olmanız, sürekli temasta bulunmanız ve internette yer alan içeriği okumanız gerekir. BTK’nın sitesine girip yönetim kurulunu bir incelemenizi rica ediyorum. Hepsi üniversite mezunu, bu çok güzel. Geçmişleri ve pozisyonları itibariyle belli ki değerli insanlar ancak yaşlarından dolayı yeni nesile ve yeni kurallara yetişmeleri mümkün değil. Acı ama gerçek.

Danışmanlar Kurulu’nda kimler yer almalı?

BTK’ya yardımcı olabilecek bu freelance danışmanlar ekibinde kimler olabilir? Nesil olarak ayırmak gerekirse yardımcı olabilecek olanlar kabaca 1970 ve 80’lerde doğmuş olanlardır (1987, Bursa doğumluyum). Çünkü bu iki nesil hem offline’ı hem de online’ı birebir yaşamıştır. 60 ya da 90 doğumlular gibi hayatlarının büyük bölümünü tek bir mecrada (sırasıyla offline ve online) geçirmemişlerdir.

Danışmanlar kurulu BTK’ya zamanın ruhuna dair önerilerde bulunur, kullanıcı alışkanlıklarını BTK için resmeder, mecrayı hizaya sokmak yerine mecrayı düzenlemenin daha doğru olacağını savunur. Yeni kurulun üyeleri birbirinden farklı ve derin kişilikler olacağı için BTK’ya ve Türk internet sektörüne sağlayacakları fayda da kümülatif bir şekilde artıyor olacaktır. Ben size hemen bu danışmanlar kurulunda yer alabilecek birkaç isim sayayım, aklıma gelmeyenleri siz lütfen yorum olarak ekleyin: Sina Afra, Ahmet ve Volkan Kırtok, Serdar Kuzuloğlu, Fatih Güner, Nevzat Aydın, Cem Özkaynak, Eray Endes, Köksal Abdurrahmanoğlu, Devrim Demirel, Elif Dağdeviren, Çağlar Erol, Alemşah Öztürk, Yüce Zerey, Özgür Alaz, Arda Kutsal…

Sonuç

BTK beni yanlış anlamasın lütfen. Eminim ki üyelerinin her biri de çok iyi niyetli kişilerdir. Ancak burada üzerinde durmamız gereken konu zamanın ruhudur. Mühim olan zamana karşı koymak ya da sorgusuz sualsiz zamana kendini bırakmak değildir. Mühim olan zamanı anlamak, ona göre hareket etmek, kimi zaman karşı koymak ve kimi zaman da kendini esintiye bırakmaktır.

Benim naçizane önerim Türk internet sektöründe yer alan birikim sahibi kişilerin BTK’ya yardımcı olmalarıdır. Türkiye’de internet ve sosyal medya henüz yeni yeni ayağa kalkmaya çalışan emziksiz dolaşamayan bir bebektir. Türkiye’de internet henüz kendi kendine tuvalet ihtiyacını gideremiyor, hala anne sütüne, ilgiye ve yönlendirmeye muhtaç. Ama eski jenerasyondan kalma alışkanlıklarla değil, yeni ve çağa uygun yöntemlerle.

Bu dönemde çocuk sahibi olmak zor.