Ajans başkanının, direktörlerinin bir lafıyla tüm hafta sonu çalışmak zorunda kalanlar, gece gündüz çalışmalarına rağmen “Yemek kartı yattı mı?” diye günlerce peşinden koşmak zorunda kalanlar bilir; Türkiye’deki birçok reklam ajansında (iyileri de var elbet) çalışanlar bu ekosistemin içinde gece gündüz, yorgun argın çalıştırılırlar ve birçoğu emeklerinin karşılığını alamadığından yakınır.
Her ne kadar reklamcılık dışarıdan çok eğlenceli gözükse de ajansların bu görünmeyen yüzü içindekini yakar. Ancak şimdi sadece sigara aralarında, öğle yemeklerinde “Sendika mı kursak?” diye isyan eden ajans sektörünün kendilerinin haklarını savunan bir manifestoları var.
Tüm ajans çalışanlarını birleşmeye çağıran Ajans Çalışanları Manifestosu çalışanlarını zorla rekabet ortamına sürükleyen, hayatından bezdiren, bellerini büken ajanslara savaş açıyor.
Bu tarz ajansların yüzünü kızartmak için ise herkesin ajansihbar.org’a (henüz aktif olmadığını belirtelim) anonim olarak ihbarda bulunmasını isteyen manifesto oluşturucuları Ajans Çalışanları Sektörel Kurtuluş Ordusu yeterince veriye ulaştıklarında üyelerine aylık ihbar e-postaları yollayacağını belirtiyor.
Ajans sektöründe isyan bayraklarının açılmasını sağlayacak bu manifestonun tamamını aşağıdan okuyabilirsiniz.
“Diğer sektörlerde olduğu gibi küçük de olsa online-offline ajans sektöründe ücretli emek azgınlık derecesinde sömürülüyor. Post-modern ajans ağanızı zenginleştiriyor, yatırımcısının ellerini kaşındırıyor, dişlerini bilettiriyorsunuz. Aylar, hatta yıllar geçiyor; emeğe nasıl yabancılaştığınızdan bir haber oluyorsunuz. Aylarca geceli-gündüzlü, yorgun ve stresli çalıştırılıp, meta gibi alınıp-satıldığınızı unutuyorsunuz.
Ajans ağasının, şirketin ve sermayenin zenginliği uğruna ucuz iş gücünün ajanslarda giderek “normal” hal almaya başladığı şu günlerde çalışanlara zorunlu rekabet ortamı yaratan, çalışanı hayatından bezdiren ve belini büktüren ajansları ajansihbar.org’a ihbar ediyor olacağız.
Bu utanç kaynağı şirketlere ve ağalarına ders vermek, yüzlerini kızartmak, harcadığınız emeğin ücretini (tamamen karşılığını alamıyor olsak da) yükseltmek ajans proleteryasının elinde.
Unutmayın; patronlarınızın mezar kazıcıları sizler olacaksınız.
Sitede katılacağınız anketlerde tamamen anonim olacaksınız, public (kamuya açık) IP’niz tutulmayacak. Yeterli data topladığımız takdirde sizlere Aylık İhbar E-mailing’i yolluyor olacağız.
Tüm ajansların çalışanları, birleşin!
Zincirlerinizden başka kaybedecek hiçbir şeyiniz yok!
(Belki MacBook’unuz olabilir)”
Yorumlar (0)