Girişimcilik günümüzde tam anlamıyla bir meslek haline gelmiş durumda. Ve diğer taraftan ismini duyduğumuz girişimcilerin çoğu da, başarılı ve sektörde kendilerini kanıtlamış isimler. Fakat diğer taraftan başarılı olanlardan kat ve kat fazla çeşitli sebeplerle de olsa başarılı olamayan girişimciler var.
Bu durum haliyle ismini duyduğumuz girişimcilerin başarılarını ve hayat tarzlarını “bir nebze” de olsa gözümüzde büyütmemize ve yanlış algılamamıza sebep olabiliyor.
İşte büyük girişimciler ve CEO’lar hakkındaki meşhur şehir efsaneleri
Dışa dönük liderlerdir
Değillerdir. Elbette istisnalar mevcut olmakla birlikte, özellikle eski dönem girişimcileri, İngilizce tabiriyle “geek”, yani “zeki ama anti-sosyal”dirler. Son yıllarda bu tabu epeyce kırılmaya başlansa da, yazılım dünyasının çığır açan isimlerinin çoğu önemli bir vakitlerini bilgisayar karşısında ve çok çalışarak geçirmişlerdir. Haliyle bunun da bir takım sosyal yansımaları kaçınılmaz hale gelmiştir.
Ayrıcalıklılardır
Değillerdir. Hem de kesinlikle değillerdir. Bir girişimi sıfırdan ortaya çıkaran çoğu girişimci, üst kattaki köşe ofiste oturmak yerine ekibin bir parçası olmaya devam ederler. Çünkü onlar için ekip de girişimin bir parçasıdır ve dolayısıyla ekiple iç içe olmak, girişimleriyle iç içe olmak anlamına gelir.
Sosyal mecralarda aktiflerdir
Değillerdir. Büyük girişimciler genellikle sosyal medyayı bir veri kaynağı olarak görürler. Bu sebeple de, sosyal mecralara insanların çoğunun yaklaştığı gibi yaklaşmazlar.
Markalarını kişiselleştirirler ya da kişiliklerini markalaştırırlar
Markasına kendi soyadını veren birkaç büyük girişimciyi saymazsak (Ki bunlar da eski dönemin girişimcileridir) büyük işler çıkarmış girişimciler, kişiliklerini markayla ilişkilendirmekten kaçınırlar. Ve aslına bakılırsa bu yaklaşım son derece profesyonel kazanımları da beraberinde getirir.
Her konuda bir fikirleri vardır
Aslına bakılırsa, yalnızca büyük girişimciler değil, hiçbir başarılı insan her konuda bir fikir sahibi olmak gibi bir eğilim göstermez. Aksine her işin bir uzmanlık olduğu bilinciyle hareket etmeyi tercih ederler.
İşleriyle ilgili çok fazla kitap okurlar
Bill Gates ve onun gibi birkaç ismi gözardı edersek, var olan en büyük şehir efsanelerinden birisi de budur. Büyük girişimcilerin daha ilk günden öğrendikleri şey şudur, her girişim kendi hikayesini yazar. Haliyle kitaplardan öğrenilebilecek şeyler, bir girişimi başarıya ulaştırmak için asla yeterli olmayacaktır.
İyimserdirler
Asla ve asla iyimser değillerdir. Girişimini belli bir seviyeye ulaştırmak isteyen her girişimci, daima bardağın boş kısmını doldurmaya çalışır.
Kişisel alışkanlıkları büyük farklar yaratır
Günümüzde başarı artık pek de göreceli bir kavram sayılmaz. Fakat başarıyı elde etmek için tercih edilecek yöntemler hala görecelidir. Bill Gates ve Steve Jobs gibi iki büyük isim olaylara çok farklı yaklaşımlar göstermelerine rağmen, teknoloji dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmayı başarmış durumdalar. Yani başarıyı getiren şey, yaklaşımlardan ziyade, “idare edecek” işlerle asla yetinmemektir.
Yorumlar (0)