Daha önce de tartıştığımız ses getirme amaçlı sözde “hacking” eylemlerine dün akşam bir yenisi daha eklendi. Kendilerine Amed Hack Team ismini veren grup, dün gece saat 23.30 sularında başlayan bir dizi hack eylemi gerçekleştirdi. Önce Garanti Bankası’nın Facebook sayfasını ele geçiren grubun eylemi kısa bir süre içinde Deniz Bank, TTNet Müzik, Bonus Card, Nokia Türkiye, Renault Türkiye, Ülker Metro, Ülker Dido, Teknosa, Omo Türkiye, Acun Ilıcalı ve Yetenek Sizsiniz Facebook sayfalarına da sıçradı.
Saldırıyla ilgili anlık detaylı bilgileri ve ekran görüntülerini dün gece hızlı bir şekilde sizlerle paylaştık. Gecenin geç saatlerinde meydana gelmesine rağmen sosyal medyada hızla yayılan olay konusunda, her kafadan bir ses çıktı. Saldırıyı gerçekleştiren grubun PKK terör örgütü sempatizanı olması, genel olarak onlara destek verenlerin sayısını azaltsa da, revaçtaki hacktivizme ilgi duyan bazı kişilerce sempatik bile bulundu. Diğer yandan toplumumuzun genetiğine işlemiş linç kültürü tam zamanında devreye girdi. Hesapların yönetimiyle sorumlu ajans, birçoğuna rakip olması nedeniyle kendini bu konuda uzman gören kişilerce eleştirildi.
Her şeyden önemlisi son dönemde yaşanan hack olaylarından anlıyoruz ki ülkemizdeki bu eylemleri artık belirli bir zamanını illegal forumlarda geçiren kahraman olma sevdasındaki genç insanlar yönlendiriyor ve görünen o ki bunu yapmaya devam edecekler. 1950’li yıllardan bu yana var olan hacker kültüründe önemli yerlere erişim, ücretsiz bilgi paylaşımı ve yaşam kalitesini iyileştirme, dünya gelişimi gibi etik değerler prensip olarak benimsenmiştir. Türk hacker gruplarının ise siyasi mesajlarla besledikleri sözüm ona “hacking”in neye hizmet ettiğiyle ilgili henüz hiç kimsenin bir fikri yok. Aslına bakılırsa bu saldırıların altında bir fikir yok. Amed Hack Team’in yaptıkları eylemin ses getirmesi bir yana, ele geçirdikleri hesaplardan gönderdikleri “ArkadaşLar sayfayı ßeqenlim” gibi yaptıkları eylemle tamamen alakasız mesajlar göndermeleri, bu açıdan nasıl bir kitleyle karşı karşıya olduğumuzun en net göstergesi.
Grubun hesapları nasıl ele geçirdiğininse kesinlikle irdelenmesi gerekiyor. Olayla ilgili Facebook sayfasından gerekli açıklamayı yapan 41?29!, saldırılardan hemen sonra söz konusu hesapların yönetimini yeniden ele geçirdi. Ajansın bu konuda iyi bir iş çıkardığını söylemek gerek. Yeterince hızlı reaksiyon vererek olayın daha da büyümesinin önüne geçtiler. Ancak dün yaşanan olaylar sosyal medyada bir hesabı yönetmenin ne kadar ciddiye alınması gereken bir iş olduğunu yeniden gündeme getirecektir.
Milyar dolarlık markaların sosyal medyadaki sorumluluğunu üstlerine alan ajansların bu hesapları korumaları için her gün şifrelerini değiştirmeleri yeterli mi? Güvenliği yönetmek için kaç ajans profesyonel destek alıyor? Bunlar, tartışılması gereken sorulardan sadece birkaçı.
Hesapların nasıl ele geçirildiğiyle ilgili yürütülen tahminler, çalışanların açıklarının izlendiği üzerinde yoğunlaşıyor. Büyük ajansların kriz yönetimi konusunda kendilerini geliştirdiklerini biliyoruz. Kriz anında takipçilerle hangi üslupla iletişim kurulacağından, sistemin nasıl yürümesi gerektiğine kadar her detayta belirli senaryolar dahilinde hazırlar. Fakat iş güvenliğe gelince sektör bu konuda sınıfta kalıyor olabilir. Her ne kadar hacklemenin tek bir hesap üzerinden gerçekleşmediği belirtilse de ajansların ellerindeki onlarca hesabı sadece çalışanlarının güvenlik bilgisi dahilinde koruması zaten mümkün değil. Aynı şekilde bu durum çaresizlikle yaklaşılacak bir durum da değil.
Yaşananların ardından 41?29!, Facebook hesaplarından ikinci bir açıklayıcı mesaj yayınladı:
“Dün gece yaşanan olayları, Facebook ekipleriyle de birlikte çalışarak ve anında müdahele ile çözdük. Hack saldırısına uğrayan sayfalarımızı hızlı bir şekilde geri aldık, gece boyunca süren çalışmalarla tüm güvenlik ve içerik kontrollerini de yaparak, teker teker yayına soktuk. Hiç bir sayfamızda kullanıcı ve markalarımızın içeriği ya da datasına herhangi bir zarar gelmemiştir. Bir Facebook iş ortağı olarak, konuyla alakalı güvenlik analizi çalışmalarımız, Facebook’la işbirliği halinde titizlikle devam etmektedir. Tüm 41? 29! ailesi olarak, başta müşterilerimize ve tüm iletişim sektörüne gösterdikleri yakın ilgi verdikleri ve yakın destekten ötürü teşekkür ederiz.”
Tüm bu yaşananların sadece 41?29!’u ilgilendirmediği ortada. Şimdiden birçok ajansta muhtemelen bir paranoya hakim. Aynı zamanda markalar açısından da seçimlerini gözden geçirecekleri ve sayısız rapor talebinde bulunacakları bir süreç yaşanacak. Zira marka ve ajanslar olası bir hacking durumunda “ArkadaşLar sayfayı ßeqenlim” mesajından daha vahim bir sonuçla karşılaşabilirler.
Ekleme: Dün gece yaşanan krizle ilgili 41?29! yetkililerine ulaşılmış, ancak herhangi bir görüş alınamamıştır. Konuyla ilgili bilgi elimize ulaştığı sürece yazı güncellenecektir.
Son Paragraf (Ekleme: Dün gece yaşanan krizle ilgili 41?29! yetkililerine ulaşılmış, ancak herhangi bir görüş alınamamıştır. Konuyla ilgili bilgi elimize ulaştığı sürece yazı güncellenecektir.)
Dost acı söyler!
Saka misiniz? Patronunuz firma sahibiyle twitter’da direct messaging yapiyor, haberlerin icerigi bir anda degisiyor, ama Salih Bey bir turlu ulasamiyor firma yetkilisine :D
Yuh! Vallahi yuh size! Azalan trafiğinizi kapatmak için kullandığınız refresh kodu yüzünden yorum yapılamıyor artık, bu yazıdaki gibi bu kadar taraflı ve objektiflikten bu kadar uzak yazılar yazmaya devam edin bakalım sonunuzun ne olacağını rahatlıkla kestirebiliyorum.