Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun düzenli olarak üçer aylık değerlendirme raporlarının sonuncusu olan 2010 Yılı 4. Çeyrek Pazar Verileri Raporu açıklandı.
Rapor hakkında dikkat çekici noktaları işaret etmeden evvel genel kanınızın şekillenmesine yardımcı olmak adına, 2010 yılının son çeyreğinde mobil internet ve 3G kullanımı konularındaki verileri daha dikkatli incelemenizi tavsiye ederim.
Türkiye’de geniş bant internet kullanıcı sayısı 2011 başı itibariyle 8,7 milyona ulaştı. Bu artış oranının yüksek olmasındaki kayda değer unsurların başında, önceli dönemlerden farklı olarak fiber ve mobil internetin gelişimi geliyor.
Aynı dönem mobil internet kullanımında da %34’lük bir artış gerçekleşti ve Türkiye’deki mobil internet kullanıcıları 2010 son çeyreğinde 4.284 TByte değerinde trafik harcadılar.
Genişbant internet kullanıcılarının %64’ü “8 Mbit/s’e kadar” tarifesini seçiyor. Buna karşı her dört kişiden biri 1 Mbit/s hızıyla internete bağlanıyor.
Fiber ve mobil internet kullanımı, sektördeki pazar paylarını da doğrudan etkileyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. İstikrarlı bir şekilde pazarda pay kaybeden TTNET’in, mobil ve fiber internet kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak pazardaki pay durumu %71’e kadar gerilemiş durumda. Buna mukabil mobil internetin pazar payı %16,9’a ulaştı. TÜRKSAT hizmeti olan Kablonet’in üye sayısında da bir önceki çeyreğe oranla %25’lik bir artış tespit edildi.
Mobil iletişim ve mobil internetin gelişmesinde kuşkusuz 3G teknolojisinin önemli bir yeri var. Türkiye’ye yeni giren bu teknoloji çabuk sahiplenilmiş ve kayda değer oranlara ulaşmış görünüyor. 2011 başı itibariyle 20 milyon 3G abonesi bulunurken bu abonelerin sadece %5’i aktif mobil internet kullanıcısı. Bu verilerin bize söylediği çok net bir şey var. Şöyle ki, GSM operatörlerinin 3G teknolojisini hayata geçirip, kullanıcılarını 3G’ye taşımalarında hizmet vermekten ziyade gövde gösterisi yapmak amacını görüyoruz. Zira Türkiye gibi mobil ürünleri olağanüstü seven bir pazarda, aktif mobil internet kullanıcı oranının %5 olarak kalması ve yürürlükteki mobil internet tarifelerindeki pahalılık, bu yorumu yapmamız için yeter de artar nitelikte bilgiler.
Mobil abonelerdeki faturalı ve ön ödemeli seçiminde büyük çoğunluk ön ödemeli tarifeleri seçmiş olsa da, faturalı tarifelere olan ilgi istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor. GSM operatörlerinin mobil cihaz kampanyaları doğrultusunda müşterileri faturalı tarifelere yönlendirmelerinde bu gelişimin önemli bir payı olduğunu düşünüyorum.
3G kullanıcılarının tarife seçimlerinde, genel ortalamadan farklı olarak faturalı tarifelere olan yönelişin daha yoğun olması da sektördeki cihaz kampanyalarının daha çok faturalı paketlerle birlikte sunulmasının yarattığı etkiyi doğruluyor.
Türkiye’de mobil sektörün hâkimi açık arayla Turkcell. Pazarın yarısından fazlasına sahip olan Turkcell’i sırasıyla Vodafone ve Avea takip ediyor. 2011 başı itibariyle Turkcell’in 33,47 milyon; Vodafone’un 16,68 milyon; Avea’nın da 11,62 milyon abonesi olduğu tespit edildi.
Türkiye’deki iletişim sektörünün 2010 yılı son çeyreğine ait veriler, geleceğe dair varsayımlar kapsamında oldukça değerli bilgiler içeriyor. Bundan birkaç sene evveline kadar internet servis sağlayıcılığındaki tekel ortadan hızla kalkıyor. Bu tekelden kopan parçalar aynı türde bir başka servis sağlayıcısına kaymaktan ziyade, mobil servis sağlayıcılarına kayıyor. Görünen o ki, GSM operatörlerinin mobil internet fiyatlarında olması gereken seviyeye inmeleri, akıllı telefon ve tablet bilgisayarların 2011 sonunda çok daha yaygın bir kullanım ağına sahip olmaları halinde, pazar oranlarında ciddi değişimler gerçekleşebilir. Lakin akıllı telefon ve tablet bilgisayarların Türkiye’ye uçuk fiyatlarla girmelerine devam edilmesi halinde bu değişim daha da gecikecek ve sektördeki tekelin yaşam süresi uzayacaktır.
Yorumlar (0)