Her şeyin fazlası zarar, zekanın bile! Çok zeki olunca hayatın daha mutlu, kolay olduğunu düşünürüz belki ama durum öyle değil. Mutlu olma seviyeniz, IQ’nüzle doğru orantılı değil.
Quora’da açılan “Zeki olmak ne zaman bir lanet haline geldi?” adlı başlıkta, 100’den fazla verilen cevapta, kişiler zekalarından ötürü yaşadıkları zorluklardan bahsetmiş.
Tüm bu yorumlardan yola çıkarak, aşağıdaki 6 ortak noktaya varılıyor.
Duyguların yerini düşünceler alıyor
Quora kullanıcısı Marcus Geduld, hislerinin ne olduğunun genelde farkında olduğunu ve bunları insanlara net bir şekilde açıklayabildiğini; ancak açıkladıktan sonra hislerinin değişmediğini, rahatlama ya da hafifleme hissetmediğini söylüyor.
Geduld’un söyledikleri, duygusal ve bilişsel yeteneklerin arasındaki farkın altını çiziyor.
Bilim insanları, her ne kadar bu iki olgunun arasında böyle bir bağlantı olup olmadığından emin olmasalar da, bazı ilginç çalışmaların, duygusal zekası yüksek olan kişilerin bilişsel zekalarının daha düşük olduğunu söylüyor. Yani bu, inanılmaz bir bilişsel zekaya sahip olan insanların, kendi problemlerini çözmek için duygusal becerilere ihtiyaç duymadıklarını gösteriyor.
Herkes onların en iyi performansı göstermesini bekliyor
Roshna Nazir adlı başka bir kullanıcı, ne olursa olsun, en iyi performansın onlardan beklenmesinden yakınıyor. “Zayıflıklarınız ve güvensizlikleriniz hakkında konuşacak kimseniz kalmıyor.” diyor.
Sizden beklenen performansı gösterememenin verdiği stresi çok iyi bilirsiniz.
PsychologyToday.com’un “Akıllı çocuklara akıllı ebeveynlik” adlı kitaptan yaptığı alıntıda, zeki çocuklara sahip olan ailelerin, çocukların başarıları konusunda çok kaygılandığını söylüyor ve ekliyor “Maalesef aileler, çocuklarının kim olduklarından daha çok ne yaptıklarına daha çok odaklanıyor.”.
Sıkı çalışmanın değerini bilemezler
Kent Fung’un dediğine göre, zeki insanlar diğer insanlara göre bazı şeyleri elde etmenin yolunu daha kolay görebiliyor. Bu sebeple, sıkı çalışmanın ve iyi ve güçlü bir çalışma etiği geliştirmenin önemini bilemiyorlar.
Bir araştırma, çalışma şekillerinin bazı zeka tiplerinde negatif sonuçlar gösterdiğini söylüyor. Daha zeki kişiler, istediklerini elde etmek için çok çalışmaya gerek duymuyor.
Günlük konuşmalarda sürekli olarak düzeltmeler yapmak, çevredeki insanları sinirlendiriyor
Raxit Karramreddy’nin dediğine göre, insanların söylediklerini sürekli olarak düzeltmek, onların sizden uzaklaşmasını sağlıyor. Fakat zeki kişi, karşısındakinin verdiği yanlış bilgiye karşı kendisini tutamaz ve her şeyi netleştirmek ister. Yine de bu konuda, zeki insanların diğer insanları utandırıp üzmediğinden emin olması gerekiyor.
Bazen bazı konularda çok fazla düşünüyorlar
2015’te yayımlanan başka bir çalışma, sözel zekanın kaygı ve çok düşünmeyle bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Tirthankar Chakraborty de, çok fazla zeki olan kişilerin karar vermede güçlük yaşadığını belirtiyor. Tüm alternatifleri, tüm muhtemel sonuçları analiz etmek istiyorlar; bu sebeple o karar hiçbir zaman alınamıyor.
Ne kadar bilmediklerini anlıyorlar
Mike Farkas, çok güzel bir noktaya değiniyor: “Ne kadar çok öğrenirseniz, o kadar az şey bildiğinizi fark ediyorsunuz. İşte zeka bu noktada lanet haline dönüşüyor”.
Justin Kruger ve David Dunning’in yaptığı araştırmada da, zeka seviyesi düştükçe, insanların çok şey bildiklerini düşündükleri ortaya çıkmış. Bir de bunu ters açıdan düşünün.
Başka bir araştırmada, LSAT deneme sınavında düşük sonuç alanların sınavdan iyi bir sonuç bekleyip beklemedikleri sorulmuş. Bu kişilerin %50’si çok iyi bir derece beklediklerini söyleyerek, zekalarını gözlerinde büyütmüşler. Çok başarılı olanlar ise daha fazla hata yaptıklarını düşünmüş. Yani ne kadar zeka, o kadar dert.
Yorumlar (0)