Birçok yazarın hayali daha çok yazabilmektir. Sadece yazmaktan öte kolayca yazabilmeyi hayal ediyorlar.
Bu hayali sadece yazarlar veya profesyonel metin yazarları hayal etmiyor, bu günlerde birçok pazarlama alanı da yazma becerisinin gerekliliğinden dolayı aynı hayali paylaşıyor.
Belirli bir zaman aralığında bir şeyleri yazmaya mecbur olmaktan daha kötü bir şey yoktur. İşte daha kolay yazabilmeniz için tecrübelerden yola çıkılarak oluşturulan 7 yöntem:
Doğru araçları bulun
Yazmak için seçeceğiniz araç hem verimliğinizin artmasını hem de kendinizi ölçmenizi sağlayacaktır. Bu yüzden önemli bir adım ve ilk olarak kendinize göre en rahat şekilde kullanacağınız bir bilgisayar temin etmelisiniz.
Daha sonra RescueTime ve Google Docs gibi araçları kullanabilirsiniz. RescueTime zaman yönetim ve verimliliği de ölçen bir yazılımdır. RescueTime adında da anlaşılacağı üzere zamanını kurtarmak üzere tasarlanmış bir yazılım. Amacı sizlere harcadığınız zamanı nasıl değerlendirdiğinizi göstermektir. Masaüstü ve mobil olarak her anınızı izliyor.
Google Docs ise yazılarınızı online olarak yazıp başka cihazlardan da kolaylıkla erişebileceğiniz Google firmasının web tabanlı ofis araçlarını içeren bir yazılımdır. Bir çok ek özelliği de olmakla beraber sadece yazılarınıza erişmek için bile kullanabilirsiniz.
Biyolojik olarak kendinizi en iyi hissettiğiniz saati bulun
Herkesin kendini en iyi hissettiği zaman dilimleri farklıdır. Verimlilik uzmanı Chris Bailey, kişilerin kendilerine uygulayabilecekleri testlerle kendilerinin en verimli oldukları zaman dilimini keşfedebileceklerini belirtiyor.
Bailey, 21 gün boyunca kendisini motivasyon, enerjik hissettiği durumlar ve odaklanabilme zamanlarını kaydederek oluşturduğu tabloya göre kendisinin en verimli olduğu saatlerin sabah 9:00 ile 15:00 saatleri olduğunu tespit etmiş.
Sizde günün her saatinde kendinizi hissettiğiniz durumu kaydederek 21 gün içerisinde en üretken olduğunuz saat aralığını keşfedebilirsiniz.
Günlük tutma deneyimini keşfedin
Geçen bir günün analizini daha iyi yapabilmek için günlük tutma çok faydalı olduğu bir sistemdir. Yani her gün gece uyumadan önce;
- Gün içinde yaşadığımız olumlu durumlar
- Başardıklarımızın listesi ve tamamladığımız işler
- Üzerinde çalışmaya devam ettiğimiz işler
- “Bir dahaki sefere şöyle yapsam daha iyi olur” dediğimiz şeyler
- Gün içinde zamanımızı hangi işler için nasıl kullandığımız
- Yaşadığımız farkındalıklar
- Ertesi gün yapmayı hedeflediğimiz öncelikli işler
Gibi kısa kısa notlar almak üzerine kurulu bir sistem kendi performansınızı ölçmenizde harika bir yöntemdir. Günlük tutma sayesinde içinizdekileri tamamen yazıya dökebilir, hedefler belirleyebilir, hedeflerinizi gözden geçirebilir, yaşadıklarınızdan gün içinde fark etmediğiniz ilhamları alabilir ve tüm fikirlerinizi bir araya getirerek unutulmasının önüne geçebilirsiniz.
Sorunlarınızı çevrimdışı çözün
Bildirimlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz ve bir bildirim bile bazen bizi işlerimizden alıkoyabiliyor.
Gün geçtikçe artan sosyal medya hesapları ve bununla beraber gelen e-postalar bir anda çevrim içi olduğumuzda ister istemez dikkatimizi çekiyor ve bazen bazı bildirimlerle uğraşırken yapmamız gereken işlerden oluyoruz.
Daha kaliteli bir çalışma yapmak için tüm bu dikkat dağıtıcı şeylerden uzak kalmanızın yöntemi çevrimdışı iken çalışmalarınızı yapmanızdır. Hatta mümkünse sosyal medya hesapları veya e-postalar için gün içerisinde size uygun bir zaman dilimini sabitleyin ve bu zaman dilimi dışında bu hesaplarınıza zaman ayırmayın.
Yorulmadan dinlenin
Üretken olmanın sırlarından biri de, zihninizin gün boyu zinde kalmasıdır. Üretkenlik uzmanı ve The Power of Full Engagement kitabının yazarı Tony Schwartz’a göre; insan vücudu enerji yenilemeyi ve harcamayı dengeleyecek şekilde çalışır. Diğer bir deyişle, yorgunluğu azaltmanın yolu, yorulmadan dinlenmekten geçer.
Her saat içerisinde 1-2 küçük mola vermek, bilgisayarınızdan 10 dk uzak kalmak size yardımcı olacaktır. Düzenli olarak dinlenmek, enerjinizi yüksek tutacak ve gün içerisinde daha çok işinizi halledebilmenize olanak sağlayacaktır.
Mola verdiğinizde bile aktif olun
Molalarınızdan yenilenmiş şekilde dönebilmek için; bu süre içerisinde aktif kalmanız gerekiyor. Bilgisayar başında oturmaya devam etmek, sizi dinlendirmez.
Molanızın ilk 5 dakikasını, beyninize kan akışını arttırmak için fiziksel aktivite yaparak geçirin. Ardından sakinleşmek için 5 dakika meditasyon ya da nefes egzersizleri yapın. Böylece 10 dakika içerisinde vücudunuz ve zihniniz arınarak, tekrar etkin bir şekilde çalışmaya hazır hale gelecektir.
Kitap yazma süreci boyunca geri bildirim almaya devam edin
Bir yazar olarak bloğunuzu aktif bir şekilde kullanmanız dışında daha faydalı şeyler de yapabilirsiniz. Sakin bir kafayla bloğunuzu incelerken geri bildirimler arasından size faydalı olanlar ile size zarar verenleri ayırt edebilmeniz gerekir.
Daha kaliteli içerikte yazılar yazmanız için dikkat etmeniz gereken üç aşama var:
- Birinci aşama: Yapısal
- İkinci aşama: Esas içerik ve kavrama
- Üçüncü aşama: Yazı ve dilbilgisi
Bu aşamaları baz alarak kitabınızı yazmalı ve haftalık editör görüşmelerinizde ekip olarak yazdıklarınızı gözden geçirmelisiniz.
Unutmayın, yazdıklarınızı ekibinizle veya bloğunuzda ki kişilerle paylaşmanızla beraber alacağınız tüm geri bildirimler aslında sizin eksik yönlerinizi gidermeye yöneliktir. Bu yüzden size yapılan geri bildirimler dikkatle incelemeli ve kendinizi bu açıdan ele almanız sizi daha başarılı bir yazar haline getirecektir.
Yorumlar (0)