Dijitalleşen dünya ile tüketici profili ve tüketim alışkanlıkları değişeli çok oldu. Pazarlama şekilleri ve stratejileri de… İnternetten sonra ekonomi yeni bir çağa girmişti zaten. Tümden gelim misali küçükten başlayan değişim dev bir ekonomi oluşturdu: Dijital Ekonomi. Yaşanan teknolojik ve bilgi devrimi sonucunda doğan yeni ekonomi modeli…
Bankacılıktan, sağlık sektörüne, eğitimden, online perakende ve satışa, e-ticaretten müşteri hizmetlerine ve reklam sektörüne uzanan devasa bir ekonomi bu. İstihdamı ayrı, üretimi ayrı, tüketimi ayrı… Bu düzen içinde şu sorular akla geliyor: Sanayi ekonomisi diye bir ekonomi kaldı mı? Dijital ekonomi sanayi ekonomisinin marjinal ve hızlı büyüyen çocuğu mu yoksa tamamen tekel bir şekilde geçerli olan yeni ekonomi sistemi mi?
10 trilyon dolardan fazla bir ekonomik hacim
Bugün dünya genelinde Birleşmiş Milletler tarafından 10 trilyon dolar olarak ifade edilen bir ekonomik hacim mevcut. Bu tutarın internet araçlarının kullanımı sonucunda oluştuğu kabul ediliyor. Beklenen o ki dünyanın gelişmiş ekonomilerinden oluşan G20 ülkelerinde ‘internet ekonomisi’ 2016 yılında iki katına çıkacak. İnternetin dev şirketi Google tarafından Boston Consulting Group’a (BCG) yaptırılan araştırmaya göre, bu artışın büyük bölümü mobil aygıtlar ve cep telefonlarının daha yaygın kullanımından gelecek.
Dijital ekonomi tabii ki sadece e-ticaret değil fakat yine de akla ilk o geliyor. Sadece e-ticaret sektörünün hacmi bile nasıl bir ekonomiden bahsettiğimizi gözler önüne seriyor zaten. Toplam perakende satışları içinde ABD’de yüzde 5 olan e-ticaretin payının 2016’da yüzde 7,1’e yükselerek 456 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Aynı öngörü 27 AB ülkesi için de geçerli. 2016 itibariyle e-ticaretin dünyadaki büyüklüğünün 650 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Türkiye’de ise şu anda 3-4 milyar dolar olan e-ticaret hacminin 2016’da en az 9 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Bunun yanı sıra dijital ekonomi içindeki bir diğer önemli sektör olan reklam sektörüne bakarsak; IAB Türkiye 2011 İnternet Reklam Yatırımları toplamını 721 milyon TL olarak açıkladı.
Bu rakamlar yeni ekonomi sisteminin içindeki önemli bölümler. Nasıl bir ekonomik büyüklükten bahsettiğimizi az da olsa görebilelim diye…
Zaman zaman temel bilgilere dönmekte fayda var. Ekonomist Ege Cansen’den futurist ve girişimci Alphan Manas’a, eBay Pazaryeri Direktörü Ömür Topaç’a kadar daha birçok başka önemli isme sorduk. Dijital ekonomi nedir? Sanayi ekonomisinden nasıl ayrılır? Kritik yönetim fonksiyonları nedir? Ve bu ekonomiyi nasıl bir gelecek bekliyor?
[heading style=”1″]Dijital ekonominin gelişmesi ile sanayide ‘verimlilik’ arttı[/heading]
Ege Cansen, Ekonomist
“Dijital ekonomi” den ne kastedildiğini saptamak gerek. Ben kendi tanımı yapayım: Dijital ekonomi “iletişim ve bilgi işlem” den kuruludur. Doğru adı “bilişim”dir. Bilişim ekonomisi veya ilk adıyla “e-ekonomi” ikiye ayrılır. Birincisi bilişim ürünlerinin ister yazılım ister donanım olsun üretim ve pazarlamasını kapsar. İkincisi, bilişimin “ağırlığı olan madde üretimi ve pazarlanmasına” yaptığı katkıdır. “Sanayi” kelimesi bir şeyden çok sayıda üretmek demektir. Bu bağlamda “sanayi ekonomisi” “dijital ekonomi”yi de kapsar. Sanayi “büyük küme; dijital ekonomi onun içinde “küçük küme”dir. Geleneksel “sanayi” maddenin hal, şekil ve yer değiştirmesini kapsayan süreçleri içerir. Süreçlerin ortak yanı “material processing” yani malzeme işlemedir. Bilişim ise bilginin hal, şekil ve yer değiştirmesi süreçlerini kapsar. Yani “information processing” süreçlerinden oluşur.
[quote style=”1″]Dijital ekonomi “iletişim ve bilgi işlem” den kuruludur. Doğru adı “bilişim”dir. Bilişim ekonomisi veya ilk adıyla “e-ekonomi” ikiye ayrılır. Birincisi bilişim ürünlerinin ister yazılım ister donanım olsun üretim ve pazarlamasını kapsar. İkincisi, bilişimin “ağırlığı olan madde üretimi ve pazarlanmasına” yaptığı katkıdır. Dijital ekonomide ilk akla gelen yönetim fonksiyonu iletişimdir. Bu ekonominin şirket kültürüne etkisi ise yerinden yönetimi geliştirmesidir.[/quote]
Dijital ekonomide ilk akla gelen yönetim fonksiyonu iletişimdir. Bu ekonominin şirket kültürüne etkisi ise yerinden yönetimi geliştirmesidir.
Dijital ekonominin gelişmesi ile sanayide “verimlilik” arttı. Daha az kaynakla aynı mal ve hizmet üretimi yapılabilir oldu.Önümüzdeki 5 yıl için öngörüm ise, son yıllarda gerçekleşmiş bulunan dönüşüm – kısaca “verimlilik artışı” – hızlanarak devam edecektir.
[heading style=”1″]Dijital ekonominin tork ve beygir gücü sanayi ekonomisinden 5 kat daha fazladır[/heading]
Alphan Manas, Brightwell Holdings BV Yönetim Kurulu Başkanı
Dijital ekonominin tork ve beygir gücü sanayi ekonomisininkinden 5 kat daha fazladır. “Dijital ekonomide ilk akla gelen yönetim fonksiyonu nedir?” dediğinizde cevabım direkt “CEO projenin sahibidir” olur. Bunun yanı sıra dijital ekonomi “kağıtsız ofis” kavramını yaratırken, Baby Boomers ve X kuşağı kültürel olarak şirkete uyumda güçlük yaşıyor.
Dijital ekonomi ile müşteri sadakati yok olurken, satın alma karar süreçleri müşterinin dışına taşmaya başladı. Yani müşteri kararı verirken danışacağı “dijital” ler ortaya çıkmaya başladı.
Dijital ekonominin yakın geleceğinden bahsedersek… Deloitte, Gartner raporlarına falan bakmayın. Hem tahminlerini katlayın, hem de Facebook’un banka olması gibi önemli dijital ekonomi firmalarının farklı alanlara kaymalarına alışın.
[quote style=”1″]Deloitte, Gartner raporlarına falan bakmayın. Hem tahminlerini katlayın, hem de Facebook’un banka olması gibi önemli dijital ekonomi firmalarının farklı alanlara kaymalarına alışın. [/quote]
[heading style=”1″]Dijital ekonomi içinde iki fonksiyon öne çıkıyor: İş Geliştirme ve Online Pazarlama[/heading]
Ömür Topaç, eBay Pazaryeri Direktörü
Dijital ekonomi dendiğinde ne anladığınız çok önemli. Eğer kastettiğimiz fiziksel ürünlerin satıldığı e-ticaret dünyası ise, sanayi ekonomisinden en önemli farkının global bir son kullanıcı erişimi olması diye düşünüyorum. Eğer kastettiğimiz dijital ürünlerden oluşan bir ticaret dünyası ise o zaman fiziksel mesafelerin ve lojistik kaygıların önemsizliği dijital ekonominin en temel farkı diyebiliriz.
Dijital ekonomi çok geniş bir kavram. Tanımın içinde e-ticaret olsa da tek başına yeterli değil. Dijital ekonomi dediğimizde e-ticaretin yanında sanal cüzdanlar, dijital ödeme sistemleri, online reklamcılık, parayla satılan dijital servis ve ürünlere kadar çok geniş bir dünyadan bahsediyoruz.
Dijital dünyanın yarattığı en önemli farklılık şüphesiz hız faktörüne bağlı
Dijital ekonominin bir parçası olan bir şirketseniz özellikle iki fonksiyon öne çıkıyor: İş Geliştirme ve Online Pazarlama. Dijital dünya tüm dengelerin, yeni kullanıcı trendlerinin, iş modellerinin çok hızlı bir şekilde değiştiği ve geliştiği bir ortam. Bu ortama adapte olabilmek için iş geliştirme önemli bir fonksiyon halini alıyor çünkü şirket olarak hiçbir şekilde geride kalma lüksünüz yok. Online pazarlama ise potansiyel müşterilere dokunmak için en etkili ve en sayılabilir kanal. Bu fonskiyonun da çok iyi yönetiliyor olması şirketin devamlılığı için şart.
Sözkonusu dijital dünya olduğunda elbette klasik şirketlere göre daha genç bir uzman kitlesinden bahsediyoruz. Bu durum şirket kültürüne de, insan ilişkilerinden şirket aktivitelerine, çalışan iletişiminden çalışma şekile kadar bir çok alanda önemli ölçüde ve bence olumlu anlamda etki ediyor. Çalışan profilinin yanında dijital dünyada hayatın ve alışkanlıkların çok kısa sürede şekil değiştirdiği gerçeği de şirket kültüründe etkili. Yeterince dinamik, paylaşımcı ve hızlı adapte olabilen bir kültüre sahip değilseniz dijital dünyada ayakta kalmanız çok zor.
[quote style=”1″]Geleneksel markaların 100 yıl gibi uzun sürelerde eriştiği tüketici kapsamı ve marka değeri dijital ekonomideki marka/şirketler tarafından birkaç sene gibi kısa sürelerde erişilebiliyor. Dijital Ekonomide tüketici ve şirket arasındaki iletişimin doğrudan olması ve ürün/servislerin tüketicilerin ihtiyaçlarına göre gerçek zamanlı olarak şekillenmesi bu hızın önemli sebeplerinden.[/quote]
Mobil alışverişin, masaüstü e-ticaret hacminin üzerine çıktığı bir gelecek…
Dijital ekonomi dünyası daha önce de değindiğim gibi geleneksel sanayinin hükmettiği dünyaya göre çok daha hızlı bir değişim ve gelişimin olduğu bir dünya. Bu dünyanın yarattığı en önemli farklılık da şüphesiz bu hız faktörüne bağlı. Bugün geleneksel markaların 100 yıl gibi uzun sürelerde eriştiği tüketici kapsamı ve marka değeri dijital ekonomideki marka/şirketler tarafından birkaç sene gibi kısa sürelerde erişilebiliyor. Dijital Ekonomide tüketici ve şirket arasındaki iletişimin doğrudan olması ve ürün/servislerin tüketicilerin ihtiyaçlarına göre gerçek zamanlı olarak şekillenmesi bu hızın önemli sebeplerinden.
Ben özellikle mobil alışverişin, masaüstü e-ticaret hacminin üzerine çıktığı bir gelecek öngörüyorum. Dijital servis ve ürün satışları ülkemizde de yurtdışında olduğu gibi şimdikinden çok daha büyük bir hacme sahip olacak. Dünyanın önde gelen ülkelerinde öncelikli reklam mecrası Dijital Dünya olacak. Bunun da dijital ekonominin büyümesinde etkisi şüphesiz büyük olacaktır.
[heading style=”1″]Dijital ekonomi, teknoloji geliştikçe lider pozisyonunu derinleştirecek[/heading]
Murat K. Yıldırım, Unicredit Menkul Değerler, CFO
Günümüz dünyası, içe kapalı sistemlerden dışa açık ve piyasa mekanizmasının egemen olduğu sistemlere doğru yönelmektedir. Doğu Almanya ile Batı Almanya’yı birbirinden ayıran Berlin Duvarı’nın yıkılması ve soğuk savaş döneminin iki kutuplu çehresinin değişimiyle beraber, dünyanın siyasi ve ekonomik yapısı köklü bir şekilde değişime uğramış, demokratik rejimler ön plana çıkmış ve dünyanın siyasi gücü globalleşen ekonomi kavramına dönüşmüştür. Bu yapıya Yeni Dünya Düzeni adı verilmiştir.
Yeni dünya düzeninde, ekonomik sistemlerin birbirine yaklaştığı ve sınırların anlamını kaybettiği bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu tarihsel girişin ardından “Dijital ekonomi” kavramını tanımlamam şu kelimelerin yardımı ile olabilir: Enformasyon çağının ekonominin DNA’sında yarattığı mutasyona bağlı olarak gelişen, globalleşen, hızlılaşan, klasik mal ve hizmet üretiminde maliyet unsurlarını optimize ederken ekonomik sınırları azaltan, üreticilerin tüketicilere ulaşımını kolaylaştırıp hızlandırırken tüketim alışkanlıklarını değiştiren, her türlü mal ve hizmetin tedarik zincirinde değişmez oyuculardan biri haline gelmiş, teknolojik değişim ve gelişimi, insan hayatında doğumdan ölüme kadar her dönemde temel ve vazgeçilemez bir kavram haline dönüştüren yeni ekonomiye verilen ad. Ekonominin bu yeni versiyonu globalleşmeyi sınırsız kaynakla desteklerken, tüketim alışkanlıklarını kökünden değiştirerek üretime yön verecek, yeni dünya düzeninin vazgeçilmez bir sponsoru olacak, hatta Ulus Devlet kavramının yokoluşunda baş şüphelilerden biri haline gelecektir.
[quote style=”1″]Ekonominin bu yeni versiyonu globalleşmeyi sınırsız kaynakla desteklerken, tüketim alışkanlıklarını kökünden değiştirerek üretime yön verecek, yeni dünya düzeninin vazgeçilmez bir sponsoru olacak, hatta Ulus Devlet kavramının yokoluşunda baş şüphelilerden biri haline gelecektir.[/quote]
Dijital ekonomi, teknoloji geliştikçe ekonominin kesişim halinde bulunduğu insan hayatına etki eden bankacılık ve finans, mal ve hizmetlerin tüketimi gibi alt başlıkları şekilendirmede lider pozisyonunu derinleştirecek, insanların sosyo ekonomik kimliklerini belirlemede en önemli etken haline gelecektir. Dijital ekonomi altında tanımlanabilecek e-ticaret gibi kavramlar globalleşen dünyada ekonomileri sarsan kriz başlıklarına örnek teşkil etmeye çoktan başlamıştır. Ulaşacağı hanehalkı sayısı, markalar açısından yarattığı ekonomik değer, mal ve hizmet tedarik zincirlerindeki dijital ekonomi sayesinde yaratılan katma değerin gelecek potansiyeli hakkında yapabileceğim yorum; ulaşılacak bir ekonomik sınır veya büyüklüğün olamayacağı ve teknolojik değişimin insan hayatına penetrasyonu ile doğru orantılı olarak sürekli bir büyüme sağlayacağı yönünde olacaktır.
[heading style=”1″]Dijital ekonomi: Internetle ilgili her alandaki şirketin yaratmış olduğu ekonomik büyüklük ve istihdam[/heading]
Uğur Şeker, Dijital Büro İstanbul Genel Müdürü
Sanayi Ekonomisinde tanımlı olan mal ve hizmet konusu, dijital ekonomi ile sanal bir boyut kazanmıştır. Bu göreceli olarak farklı faydalar sağlamıştır. Tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçiş sürecinde traktör konusundaki fayda gibi. Traktör, tarım için verimlilik sağlarken istihdam ve çevre konusunda sorunlar oluşturmuştur. Gelişen ve değişen teknolojik süreçler üretim ve tüketim konusunda da benzer bir fayda sağlamıştır. İnternet ile bireyler farklı bir sosyallik yaşamaya başlamışlardır. İnternet hayatımızda çok ciddi kolaylıklar sağlarken, “tekil sosyallik” dediğimiz farklı bir sorunsal ortaya çıkmıştır. İki ekonomi arasındaki en temel farklılık “mal” ve “üretim süreçleri” konusunda karşımıza çıkmaktadır.
Dijital ekonomi dediğimiz zaman benim anladığım şey, dijitalle yakınsamış her alanı kapsıyor. Buna bankacılık işlemlerinin online tarafı, işin reklam ve pazarlama boyutları, internetle ilgili her alandaki şirketin yaratmış olduğu ekonomik ve istihdam da dahil.
[quote style=”1″]Sanayi Ekonomisinde tanımlı olan mal ve hizmet konusu, dijital ekonomi ile sanal bir boyut kazanmıştır. Bu göreceli olarak farklı faydalar sağlamıştır. Tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçiş sürecinde traktör konusundaki fayda gibi. İki ekonomi arasındaki en temel farklılık “mal” ve “üretim süreçleri” konusunda karşımıza çıkmaktadır.[/quote]
Dijital ekonomide ilk akla gelen yönetim fonksiyonu bireyin kendisidir. Dijital ekonominin şirketlere etkisi ise çok farklı olmuştur. İlk etapta bir inkar süreci yaşandı.”Ben bilgisayar kullanmıyorum ama 20.000 kişiyi yönetiyorum” diyen yöneticiler vardı. Ya da “bizim web sitesine ihtiyacımız yok” diyorlardı. Çok değil bunları 10 sene önceydi sadece. Bu inkar süreci bir süre sonra kendisini kabul sürecine sonra da öğrenme ve kabul sürecine bıraktı. Şirketler, belli bir döneme kadar inşaa etmiş oldukları kurum kültürü sürecine yeni teknolojileri ve gelişmeleri entegre etmek zorunda kaldılar. Düşünsenize bundan 30 yıl once “mail body” si nasıl olmalı diye birşey konuşulmuyordu. Ya da mailer altında kurumsal bilgiler nasıl verilecek diye birşey tartışılmıyordu.
Büyüyecek…Daha da büyüyecek…
Artık tüm süreçler şeffaf. Tüketici ve marka arasındaki tüm ilişki açık süreçlerle işliyor. Önceden bir yoğurdu alırken sadece bakkala gidilir ve alınırdı. Şimdi internet siteleri üzerinden 24 saat kesintisiz yayınlarla bu yoğurdun hazırlanışına tanıklık edebiliyoruz. Kişiler son zamanlarda sosyal medya üzerinden markalarla olan iletişimini de farklı bir boyuta taşıyor. Onları daha yakından takip edip, dileklerini isteklerini direk olarak iletebiliyorlar. Tabii bu değişim sürecinde tüketici ve marka arasındaki bu dijital ekonomi ilişkisi yasal altyapı ile de tekrar tanımlanmaya çalışılıyor. Bugüne kadar olan geleneksel tüketici/marka hukuku, dijitalleşen ekonomi ile farklı bir boyut kazanıyor.
Dijital ekonomi söz konusu olduğunda önümüzdeki 5 yıl için öngörüm şu: Büyüyecek…Daha da büyüyecek…
[heading style=”1″]Bilgi teknolojilerinin yönetimi ve ölçümleme bu alandaki en kritik iki fonksiyondur[/heading]
Fatih İşbecer, Pozitron Kurucu Ortak
Sanayi ekonomisi ile dijital ekonomi karşılaştırılabilir iki kavram değil aslında. Dijital ekonomi zaten sanayi çıktıları üzerine inşaa edilmiş bir altbaşlık. Bu nedenle Ekonomiyi sanayi ve dijital olarak ayırmak yerine dijital ekonomiyi; sanayi çıktılarının satıldığı , tüketiciye sunulduğu bir kanal olarka bakmak gerektiğini düşünüyorum.
e-ticaret geleneksel dağıtım kanalı ve mağazacılığın teknoloji kullanılarak insanların efor harcamadan erişebilecekleri noktalara yani internet ve mobile taşınmasıdır. Ancak dijital ekonomi elbette sadece e-ticaret değildir. Kurumlara ve bireylere sunulan sayısal hizmetler, yazılımlar ve bu alanda verilen servislerin bütününe Dijital Ekonomi demek sanırım daha doğru bir anlatım olacaktır.
Bilgi teknolojilerinin yönetimi ve ölçümleme bu alandaki en kritik iki fonksiyondur; dolayısı ile bunların yönetimi ve kontrolü sanıyorum en kritik konudur. Şirket kültürleri değişiklik yaşıyor gibi gözükse de aslında sadece geleneksel unsurların yapılış biçimleri değişmektedir. Sonuçta şirketlerin amacı ve temel kültürleri değişmemiştir. İyi ve yetenekli ekipler kurup bu ekiplerin firmanın amaçları doğrultusunda nitelikli işler yapmaları hala en temel motivasyondur.
[quote style=”1″]Şirket kültürleri değişiklik yaşıyor gibi gözükse de aslında sadece geleneksel unsurların yapılış biçimleri değişmektedir. Sonuçta şirketlerin amacı ve temel kültürleri değişmemiştir. İyi ve yetenekli ekipler kurup bu ekiplerin firmanın amaçları doğrultusunda nitelikli işler yapmaları hala en temel motivasyondur.[/quote]
Müşteri sadakati değişmektedir
Müşteri sadakati değişmektedir, geçmişte yaygın bayi ağı satın alma kararlarında önemli rol oynarken artık fiyat ve kampanyalar daha etkin rol oynamaktadır. Dünyada lojistik yetenekleri geliştiği müddetçe müşteri sadakati azalmaya devam edecektir.
Müşteri bir ürünü tercih ettiği zaman aynı bölgeden geleceğini ve sorun olursa en azından muhatap alacağı bir bayi bulunduğunu bilmektedir.
Eğer lojistik yetenekler gelişirse ve her ürün bayi ağı olmayan noktalara da makul fiyatla ürün sevk edebilirse, geleneksel bayi ağlarına olan ihtiyaç ve dolayısı ile müşterinin de lokal bayi ağları nedeni ile oluşan sadakati azalacaktır diye düşünüyorum.
Ben istanbul’daki e ticaret sitesinden 200 TL ucuza buzdolabı alabilirsem sadece yakınımda bayi var diye pahalı markayı kullanmaya devam etmemDijital ekonomi yükselen bir trend ile ilerleyecek. Ancak ülkemizde önümüzdeki dönemde dijital ekonominin büyük oyuncularında ciddi konsolidasyonlar ve pazardan çekilmeler yaşanacağını düşünüyorum. Bir noktada arz ve talep denegelenecek ve daha sağlıklı bir büyüme başlayacaktır. Her durumda 5 sene sonraya ciddi bir büyüme gerçekleşecektir.
Dijital Ekonomiye ait tüm konuların tartışılacağı Dijital Ekonomi Zirvesi 8-9 Kasım tarihlerinde Hilton Convention Center’da gerçekleştirilecek. Konuyla doğrudan ilgili olduğu için paylaşmak istedim.