Çevre duyarlılığıyla başlayıp polisin sert müdahaleleriyle hemen her kesimden insanın destek olduğu bir halk tepkisine dönüşen Gezi Parkı direnişinde binlerce kişinin neden sokaklara dökülmesi, kimileri tarafından dış mihrakların aylar öncesinden düzenledikleri bir oyun olarak gösterilirken, kimileri ise tüm yaşananları birkaç ağacın sökülmesine bağladı. Böyle bir tepkinin nedenleri elbet var, hatta bunların hemen hepsi Gezi Parkı olayları süresince hep bir ağızdan dile getirildi.
İnsanların hayatını kaybettiği, onlarcasının yaralandığı Gezi Parkı olaylarında insanların neden tüm bunları göze aldığını kapsamlı bir araştırmayla ortaya koyan çalışmaya henüz rastlamadık. Ancak Onur Derin‘in kendi geliştirdiği ssg++ komut satırı arayüzü ile Ekşi Sözlük girdilerini (entry) incelediği küçük çaplı araştırma, Gezi Parkı’nda olaylarını anlama konusunda bazı önemli veriler barındırması açısından dikkate değer.
Derin’in komut satırı arayüzüyle aynı adı taşıyan ssg++ blogunda yayınladığı çalışma, “sour” adlı Ekşi Sözlük yazarının “herkes eylem sebebini yazsın kampanyası” başlığında derlediği girdileri içeriyor. Bu başlığın özelliği ise Gezi Parkı öncesine kadar Ekşi Sözlük’te açılan ve söylem, uygulama ya da yaşanmış olaylar nedeniyle tepki oluşturan girdileri barındırıyor olması.
Başlık kendi başına Gezi Parkı öncesinde yıllar içinde oluşan tepkinin anlaşılabilmesi için Ekşi Sözlük içinde bir kaynak oluştururken, Derin’in sadece girdileri derleyerek sunduğu grafikler araştırmayı tamamlıyor.
Yukarıda gördüğünüz grafikte Gezi Parkı direnişi öncesi Ekşi Sözlük’te gerek söylem gerekse yaşanan bazı tepki çeken olayların geçtiğimiz yıllara yansıması açıkça görülüyor. Bu grafikteki girdi sayılarına bakarak tepkilerin 2010 yılından bu yana yoğunlaştığı, yani Gezi Parkı öncesinde bir öfkenin filizlendiğini söylemek mümkün.
Sonuçlara göre Gezi Parkı öncesinde en çok girdinin gönderildiği başlıkların ise “11 mayıs 2013 reyhanlı bombalı saldırısı”, “sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluğu”, “tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar”, “uludere katliamı”, “dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz” ve “dekolte giyene tecavüz ederler” olduğu görülüyor.
28 Mayıs Gezi Parkı olayları öncesinde en çok girdinin gönderildiği başlıkların etiket bulut ise şöyle:
Sonuçlarda bunlarla birlikte yine Gezi Parkı olayları öncesinde Ekşi Sözlük’te girdilere konu olan bakınız ya da görünmez bakınız başlıkları da yer alıyor. Bu başlıklarda da “recep tayyip erdoğan”, “akp”, “bülent arınç”, “yetmez ama evet”, “akp kurmaylarının fantastik beyanları” başlıkları öne çıkıyor.
Diğer yandan ssg++ blogunda Gezi Parkı ile ilgili Ekşi Sözlük girdileri tabanlı tek çalışma bu değil. Gezi Parkı direnişinin sözlükte yansımalarını mercek altına alan bir diğer inceleme ise garipadam adlı kullanıcının Gezi Parkı direnişi ile ilgili tüm başlıkları topladığı girdisinden oluşturulmuş. Burada da Gezi Parkı sonrası girdileri gözlemek mümkün.
Gezi Parkı ile ilgili başlıklara yazılan girdilerin günlere göre dağılımına baktığımızda 28 Mayıs’ı takip eden günlerde polisin sert müdahalesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının da etkisiyle Ekşi Sözlük yazarlarının düşüncelerini yoğun bir biçimde dile getirdiği görülüyor. Bu noktada 28 Mayıs 11 Haziran tarihleri arasındaki dönemde tepkinin doruk noktasına ulaştığı anlaşılıyor.
Gezi Direnişinin Ekşi Sözlük’teki yansımaları çalışmasında da yazarlarının tepkilerini en çok dile getirdikleri başlıklar olaylar sırasında hayatlarını kaybeden Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz hakkındaki girdiler ile “gezi parkı”, “akp”, “recep tayyip erdoğan”, “direnankara”, “polis” ve “toma” gibi örnekler öne çıkıyor.
Her ne kadar Ekşi Sözlük’ün “kutsal bilgi kaynağı” mottosu son birkaç yılda tavan yapan nefret söylemiyle birlikte büyük zarar görse de site halen tıpkı Twitter gibi insanların görüşlerini dile getirebildiği ve bu anlamda bize sosyolojik bir portre sunabilecek platformlardan biri. Bu nedenle Gezi Parkı direnişinin Ekşi Sözlük’teki yansımalarına kulak kabartmak gerekiyor.
Belki söz konusu başlık araştırmalarını başka yazarlar ya da kişiler gerçekleştirse daha farklı sonuçlar çıkabilir. Bunun için ssg++’ın herkese açık bir program olduğunu ve istenirse Gezi Parkı ya da başka konular özelinde başka araştırmaların yapılabilmesinde rol oynayabileceğini de belirtelim.
Yorumlar (1)