Hep kadın güzelliğinden söz edecek değiliz ya! Sıra erkek güzelliğini yeniden keşfetmekte!
1900’ler
Pehlivanların ve güçlü adamların zamanı
20. yy’ın başlarında Eugen Sandow’un performansları kadınlar için adeta Beatles’ın 60’larda gerçekleşen konserleri gibiydi. Arnold Schwarzenegger’de dahi ünlü atletin tasvir edildiği bir kaç tane heykeli var.
1910’lar
Saf zarafet
Birinci Dünya Savaşı, palabıyık modasını öne çıkardı. Bu tarz, yakışıklı ve maskülen görünmeyi sağlıyordu.
1920’ler
Parlak saçlar ve mahzun görünüş
O yıllarda herkes aklını sinema ve sinemanın sessiz yıldızı Rudolph Valentino ile kaybetmişti. Herkes saçlarını tıpkı Hollywood’un bu meşhur oyuncusu gibi parlak bir biçime getirerek ortadan ayırıyordu. Bu durum da onu otomatik olarak yakışıklı yapmıştı.
1930’lar
Seksi bıyıklar
Dünya, yıldızları kopyaladıkça kopyalıyordu. Erkek güzelliği imajı, güzel bir duruşa sahip atletik bir vücut, geniş omuzlar, dar kalçalar ve güçlü kaslardı. Ünlü Clark Gable favorileri ise modanın yıldızı haline geldi.
1940’lar
Askeri maskülenlik
İkinci Dünya Savaşı esnasında erkeğin başlıca imajı, sert, maskülen, “kitabına göre” giyinmiş ve sinekkaydı traşlıydı. Tıpkı savaş zamanlarında ihtiyaç duyulduğu gibi.
1950’ler
Açık cinsellik
50’ler, erken dönem rock müziği ve Elvis Presley tarafından belirlenmişti. Uzun boylu ve yakışıklı Elvis Presley mikrofona karşı iç geçiriyor ve dans figürleriyle zihinlerde yer ediyordu. Alından geriye doğru taranan saç kümesiyle oluşturulan saç modeli ise çok popülerdi.
Asi ruh
Marlon Brando’nun yer aldığı The Wild One gösterime girdiğinde binlerce kişi onu kopyaladı. Genç adamlar motosiklete biniyor, deri ceket giyiyor ve kendilerine “sert çocuk” yakıştırmasını uygun buluyordu.
1960’lar
Duygusal görünüm ve ölçüsüz cinsellik
O zamanlar erkek güzelliğinin sembolü Alain Delon’du. Bronz ve atletik bir adamın çocuksu özellikleri ve hayal gibi mavi gözlerinin duygusal görünümü mükemmel erkeğin tanımıydı.
Kendini ifade etmenin özgürlüğü
60’ların sonları hippiler ve psikodelik rock tarafından belirlenmişti. The Doors’un öne çıkan ismi Jim Morrison derin sözleri ve eşsiz karizması ile son derece çekiciydi. Kızlar tek bir bakışla kendisinin çekiciliğine kapılıyordu ve bu kapılmaya Jim Morisson tarafından karşılık veriliyordu.
1970’ler
Ağrılık çalışmak
Hipiler dünyayı fethederken ve erkekler kadınlar için fark edilebilir değilken, Arnold Schwarzenegger Mr. Olympia’da efsane olmuştu. Kadınlar kendisine deli oldu, erkekler kıskanarak kendisini alkışladı ve hemen ardından egzersiz yapmaya başladı.
1980’ler
Atletik güzellik
Baywatch spor yapmayı denemek için bir neden haline gelmişti. Çünkü artık dikkat bronz tenli atletik adamların ve kaslarının üzerindeydi. Kırmızı şortu da unutmayalım!
1990’lar
Grunge dalgası
90’lar ne giydiklerini ve nasıl göründüklerini umursamayan insanları ortaya çıkaran grunge rock muziğin devriydi. Tıpkı Nirvana‘nın yıldızı Kurt Cobain gibi… Umursamaz tavrına rağmen oldukça yakışıklıydı ve binlerce hayranı ona deli oluyordu!
2000’ler
Metroseksüel milenyum
Mektroseksüellik çağında David Beckham mükemmel erkek figürüydü. Profesyonel futbol oyuncusu bir alfa erkeğinin taşıması gereken tüm özellikleri taşıyordu: baklavalar, profesyonel saç kesimi ve pahalı kıyafetler.
2010’lar
Umursamaz hipsterlar
Hipster fırtınası dünyayı etkisi altına aldı. Rahat umursamaz tavır, sakallar, vintage kıyafetler, ince ya da atletik vücut şekli, ekose ya da çizgililer, gözlükler, dövmeler ve yaşamından, kendinden memnun görünüş… İşte mükemmel erkeğiniz hazır! Özellikle de bu erkek Ryan Gosling ise…
Günümüz
Sakal ve toplanmış uzun saç gün geçtikçe popülerlik kazanıyor. Bu trend o kadar güçlü ve her yere yayılmış halde ki en sonunda yurt dışında isimlendirildi: “lumbersexuality.” Lumbersexual ise bu tarzda giyinen erkelere verilen isim.
Yorumlar (0)