Milli Facebook alternatifimiz FacebookAnadolu.com, dün Almanya’daki alan adı sağlayıcısı tarafından kapatıldı. Daha evvelden ABD’deki alan adı sağlayıcısı ile sorun yaşayan FacebookAnadolu.com, 5 gün içerisinde bir Türk alan adı sağlayıcısına geçişi tamamlayıp, hizmetlerine dönmeyi hedefliyor.
2010 yılında Facebook’a sinirlenip hukuk yoluyla kapatma tehditleri savuran Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın feryatlarına, Pyramidturk Group Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Mehmet Yakuter hızır gibi yetişmişti. Kayserili girişimci, CeBIT’te bu hizmete bir Türk alternatifi beklediğini söyleyen bakanını kırmamış, yerli bir Facebook kurmuştu. Yıldırım o günden beri Facebook kapatma fikrini buluta attı, ama FacebookAnadolu.com büyümeye devam etti. Ta ki dün Facebook avukatları tarafından, Yakuter’e bakılırsa hukuksuzca, kapattırılana kadar. Bu durumdan çok muzdarip gözüken Yakuter, Pyramidturk Group olarak hukuki yollara başvuracaklarını da belirtmekten çekinmedi.
Dün artık kendisine ardarda gelen kapatma cezalarından bunalan FacebookAnadolu.com, @facebookanadolu adıyla bir Twitter hesabı açıp, bazı yazarlardan, ünlülerden ve vekillerden yardım istedi. Anlaşılan Twitter ile doku uyuşmazlığı yaşayan Pyramidturk Group, ünlülerin adlarının başına @ eklemeden, isimleriyle hitap ederek iletişime geçmeye çalıştığından, henüz başarılı olamadı. Profil resmi olarak görmeyi beklediğimiz Facebook logosunun tepesine Anadolu yazarak yaratılan FacebookAnadolu.com logosu ise, maalesef ulaşılamayan resim ikonu olarak beliriyor.
Kendini “Facebook tepki olarak Pyramidturk Group tarafından 2 yıl once kurulan ve üye sayısı 58 bin ulaşan www.facebookanadolu.com” olarak tanıtan site, Yakuter’in demecine göre çok acayip şeyler yapabiliyormuş. Mesela “Facebook gibi, sınırsız üye kaydı, sınırsız sayfa görüntüleme, video görüntüleme” gibi, Binali Yıldırım’ın tabiriyle çok kafa yorarsanız sıyıracağınız (aslında her sitede internetin doğası gereği olan) özellikleri varmış. Üstelik sosyal ağın “kurulumunda Facebook’un da kullandığı ’social engine’ adlı ticari yazılımı” kullandıklarını belirten Yakuter’e kimse SocialEngine’ın Facebook tarafından kullanılmasının söz konusu olmadığını—herhalde Facebook’un PHP içeriğine bir atıf olduğunu düşündüklerinden—söylememiş. Sonuçta, cingöz atılımcı Yakuter’in de altını çizdiği gibi, AnadoluFacebook.com bütün hizmetleri bedava olan “Facebook’un ücretli olarak sunduğu hizmetlerin tamamını” ücretsiz olarak sunuyormuş! E bunca şeyi sunan, böylesine önemli bir yatırımcıyı kırmak kimin haddine?
Bu sırada Star, Hürriyet, Posta gibi kaynak olarak kullanılabilecek gazeteler, hiçbir düzeltme yapmadan Nuh Mehmet Yakuter’in cahilliğini yayınlamış, MediaCat gibi nispeten sektörden anlayacağını umduğunuz kurumlar da bu kaynaklardan kopyala/yapıştır usulüyle aldıkları laf çorbasını yaymış. Abur cubur dolu bu bulut. Bizden söylemesi.
Merhaba,
Yazilariniz iyi hos ama hic birsey anlatmayan cok boburlenen imla noktalama vurgu olmayan siradan basit,ayakustu kahve icerken yazilmis gibi…
Bi an için Zaytung okumadığımdan emin olmam gerekti.
Yorumun için teşekkürler Osman. Ben imla ve gramere çok önem veririm, Türkçe’nin müthiş bir özelliği olan uzun cümleleri de severim. Redaksiyon sürecinde muhakkak hatalarımız oluyor, gözden kaçanları hemen düzeltiriz. Örnek verebilir misin lütfen?
Mesela Pyramidturk’ün Twitter’da kendini tanıtmak için yazdığı “Facebook tepki olarak Pyramidturk Group tarafından 2 yıl once kurulan ve üye sayısı 58 bin ulaşan http://www.facebookanadolu.com” cümlesinden bahsetmiyorsun değil mi? Tırnak içerisinde olduğundan anlayacağın üzere, o hatalar bana değil, FacebookAnadolu ekibine ait.
Tekrar teşekkürler. Geri dönüşünü bekliyorum.
facebookanaldolu.com adlı sayfayı ilk defa duyuyorum.
Elin adamı, uğraşıyor bir şeyler yapıyor, facebook adlı siteyi kuruyor.
Bizimkiler ne yapıyor, bire bir aynısı alıp üzerine anadolu yazıyor, yerli diyor. En azından yeni bir isim, farklı bir logo veya farklı bir renk deneseydiniz yahu…
Bu nasıl bir iş?
Bence adı Öz Facebook yada Hakiki Facebook olsaydı alan adı sıkıntısı yaşamazdı :P
Süleyman bey,
Facebook.com öncelikle bir özel bir fikri mülkiyettir ve diğer bütün mülkiyetler gibi tüm hakları saklı olmakla birlikte firma sahibi ve/veya hissedarlarına aittir.
Siz sanki bu böyle değilmiş gibi, son derece muhalif ve bir çok kişi ve kuruma ”giydirme” yapan eleştirel bir yazı yazmışsınız. Oysaki çok mühim olan bu noktayı atlamışsınız.
Eğer fikirlerin bir mülkiyet olamayacağını, haklarının saklı kalamayacağını ve Facebook gibi iş projelerine dönüşerek ticari rant elde etmenin haksızlık olduğunu düşünüyorsanız, o zaman siz neden birikiminiz ve emeğinizin ürünü olan makaleleri yazıp yayınlamanız karşılığında sosyalmedya.co ve benzeri organizasyonlardan ücret talep ediyorsunuz? Bedava yazsanıza, babanızın hayrı için…
Sizin yazılarınızı okuduğumda, Türkçe’nin ana diliniz olup olmadığı sorusu aklıma geliyor. Sanki İngilizce dilinde düşünüp Türkçe dilinde yazıyorsunuz. Acaba hangi misyoner Amerikan kolejinden mezun oldunuz da bu iş böyle oldu diye merak ediyorum. Yine Türkçenizle ilgili sizi eleştiren Osman isimli bir yorumcuya ancak ”tuhaf” olarak nitelendirebileceğim bir yanıt vermişsiniz. Uzun cümleler Türkçe’nin müthiş bir özelliği değildir. Herhangi bir dilde, bolca bağlaç ve rabıt edatı kullanarak cümlelerinizi uzatabilirsiniz. Bu dilin hangi dil olduğu veya hangi dil grubuna ait olduğu sonucu değiştirmez: ne kadar bağlaç o kadar uzun cümle. Yine öğretmenlerinizin size okuduğunuz okullarda öğrettiğini fakat sizin atladığınızı tahmin ettiğim bir nokta var: bir cümle ne kadar uzun olursa, anlam kaybı ihtimali de o kadar artar.
Son olarak, ”laf çorbası” değil ”laf salatası”; ”cahillik” değil ”cehalet”; ”abur cubur dolu bu bulut” ifadesi ise söyleyecek birşey bulamıyorum, çünkü bu sizin icat ettğiniz bir deyim olsa gerek.
Size iş hayatında bol şans diliyorum Süleyman bey, çünkü buna çok ihtiyacınız olacak.
Bora Bey, bu yazı Facebook.com üzerine değil, FacebookAnadolu.com üzerine. Savunduğunuz fikir haklarıysa, aynı safta yer aldığımızı düşünüyorum; çünkü FacebookAnadolu.com çok ciddi bir hak ihlali. Diğer yorumlarınız hakkında: “laf çorbası” gözümüzden kaçmış olabilir ve redaktörümüzün iş hayatını tehlikeye atabilir, benimkini değil; “abur cubur” doldurulmuş bulut Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım’a ait, bana değil; “cahillik” kelimesi ise TDK’da mevcut. Başka yardımcı olabileceğim bir konu varsa lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin.