1.2 milyardan fazla kullanıcısıyla dünyanın en büyük üçüncü ülkesine eş bir nüfusa sahip olan Facebook, davranış modelleri ve psikolojik eğilimleri gözlemlemek için en uygun platformlardan biri. Sosyal ağ da bu sebeple kullanıcılarını yakından incelemekten geri kalmıyor. Her ne kadar ortaya son çıkan Facebook deneyiyle yaygara kopsa da Facebook bunun kullanım şartlarında olduğunu ve her kullanıcının bu tarz deneylere otomatik olarak izin verdiğini savunuyor.
Hoşumuza gitse de gitmese de Facebook, sosyal ağa yansıttığımız davranış biçimlerini yorumlayarak sosyal ağların insan hayatı üzerinde nasıl etkileri olduğunu gösterebilecek bir güce sahip. Bahsettiğimiz gibi son Facebook deneyi sosyal ağın bu alandaki ilk atılımı değil. Diğer bir deyişle daha önce de farkında olmadan benzer deneylere maruz kaldık; ancak bilmedik ve çok da umursamadık.
Buradan yola çıkarak Facebook’un daha önce kullanıcıları üzerinde yaptığı diğer deneylerden öne çıkanları bir araya getirdik.
Sosyal ağ aktiviteleri ve sosyal varlık (2010)
Facebook bu araştırmasında ise Facebook kullanımının sosyal bağlara nasıl etki ettiğini masaya yatırmış. Deneyin sonunda ortaya çıkan en dikkat çeken sonuçlardan biri ise sosyal ağda aşırı içerik tüketiminin yalnızlıkla bir bağlantısı olduğu. Daha da genellersek yalnızlık hisseden insanlar Facebook üzerinde karşılarına çıkan linklere ve paylaşımlara tıklamaya daha meyilli.
Facebook’ta duyguların yayılımı (2012)
Tartışmaları alevlendiren son Facebook deneyine benzer bir araştırma olan bu çalışmada Facebook, kullanıcı içeriklerinin tonunun arkadaşlarının paylaşımlarına etki edip etmediğini araştırmış. Sonuçta ise kullanıcının seçtiği kelimelerin arkadaşlarının gelecek iletilerine etki ettiği ve Facebook’ta duyguların bulaşıcı olduğu ortaya çıkmış.
Sosyal bulaşıcılıkta yapısal çeşitlilik (2012)
Sosyal ağ üzerindeki bulaşıcı etkiyi daha derinlemesine incelemek isteyen Facebook’un bu araştırmasının sonuçlarına göre ise kullanıcıların davranış modellerini değiştirebilmek için birden fazla yönden mesaj iletmek etkili oluyor. Kuşkusuz bu veriler Facebook üzerindeki markalar için oldukça önemli.
Sosyal etki ve politik seferberlikte 61 milyon kişilik deney (2012)
Şimdi 700 bin kişi üzerinde deney yaptı diye kızdığımız Facebook’un bu deneyi ABD’deki 2010 seçimleri sürecince 61 milyon ABD’li kullanıcıyı kapsayan en geniş Facebook araştırmalarından biri. O sıralar hatırlanacağı gibi I Voted butonunu hayata geçiren Facebook, oy verdiğini bu buton aracılığıyla duyuran kullanıcıların arkadaşlarının oy verme kararlarını nasıl etkilediğini incelemiş.
Facebook üzerindeki aileler (2013)
Facebook bu deneyinde aile bireylerinin Facebook içi iletişimlerini gözlemleyerek aile hayatının sosyal ağa nasıl yansıdığını incelemiş. Annelerimizin, amcalarımızın “Yavrum üşüteceksin üzerine kalın bir şeyler giy” diye fotoğraflarımızın altına yorum yaptığını düşünürsek buradan çıkan sonuçlar çoğumuzu ilgilendiriyor. Nitekim deneyin sonunda annelerin çocuklarına daha çok şefkat gösterici mesajlar yazdığı ve onları araması gerektiğine dair uyarılarda bulunduğu ortaya çıkarken babaların ise çocuklarıyla Facebook üzerinde politika ve spor gibi ortak ilgi alanlarından konuşmayı seçtiği belirlenmiş durumda.
Yorumlar (0)