Sosyal ağlarda nefret söylemi sadece Türkiye’nin başını ağrıtan bir sorun değil. Son aylarda Fransa’da üst üste Trending Topic olan ırkçı hashtagler sosyal medyada nefret söylemini ülke gündemine taşırken, Fransız Hükümeti Twitter’ın bu konuda aksiyon alması gerektiğini savunuyor.
Twitter’da geçtiğimiz aylar içerisinde Yahudiler ve zenciler aleyhinde başlatılan hashtagler TT listesinde uzun süre yer bulmuştu. Benzer bir kampanyanın son hedefi ise eşcinseller oldu. Günlerce Trendler listesinden inmeyen #SiMonFilsEstGay (Eğer oğlum eşcinsel ise) etiketi, Fransız halkının nefret söylemini tartışmasına neden olurken Kadın Hakları Bakanı Najat Belkacem-Vallaud da konu hakkında bir açıklama yaptı.
Le Monde‘a konuşan Najat Belkacem-Vallaud benzer durumların tekrar yaşanmaması için Twitter ve yönetimlerin birlikte çalışarak çeşitli önlemler alması gerektiğini dile getiriyor. İfade özgürlüğünün ırkçı ve homofobik söylemleri kapsayamayacağını belirten Belkacem-Vallaud bu tip ifadelerin şiddete dönüşmesinden endişe duyduğunu söylüyor.
Daha önce Fransa’da Yahudiler aleyhine söylemlerin paylaşıldığı #unjuifmort (ölü Yahudi) ve #unbonjuif (iyi Yahudi) hashtagleri uzun süre en çok konuşulanlar listesinde yer almış daha sonra nefret söylemi #SiMaFilleRamèneUnNoir (Eğer kızım bir zenciyi eve getirirse) etiketiyle zencilere yönelmişti.
Twitter bir kez daha bir hükümet yetkilisinin sansür talebi ile karşı karşıya. Her ne kadar Najat Belkacem-Vallaud çıkışında haklı olsa da, devlet yöneticileri bu gibi durumları bahane ederek sosyal ağlardan anahtarın bir kopyasının da kendilerine verilmesi için talepte bulunuyorlar. Son olarak terör olaylarından sonra ülke genelinde yaşanan gerginlikleri sosyal medyaya bağlayan Binali Yıldırım, Facebook ve Twitter’a anlık müdahaleler için altyapı çalışmaları yaptıklarını dile getirmişti.
Google’ın önderliğindeki internet şirketlerinin ise bu konudaki tavrı gayet açık. İfade özgürlüğüne leke sürecek girişimlerden kaçınmak için çaba gösteren internet devleri belirli konular dışında müdahale etmekten kaçınıyorlar. Ancak bu konuda her ülke yönetimine aynı tutarlılıkla cevap verdiklerini söylemek güç.
Yorumlar (0)