Girişimci olmak hiç de kolay değil. İşleri yürütmekti, özel hayatı dengede tutmaktı, sürekli çıkan sorunları çözmekti derken birçok girişimci sağlığından feragat etmek durumunda kalıyor. Günümüz şartlarında artık bilgiye gözlerimizi kapatmamız mümkün değil. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki iyi beslenmek, iyi bir gece uykusu ve spor yapmak sağlıklı olmamız açısından çok önemli. Sadece dış görünüşümüz için değil aynı zamanda akıl sağlığımız için de daha sağlıklı bir yaşam tarzı çok önemli.
Elbette kimse bile bile sağlığını bir kenara koymuyor. Çoğunlukla sağlıklı bir yaşam tarzı ile iş hayatını bir arada götürebileceği bir sistem bulmakta güçlük çekiyorlar. Zinde, mutlu ve üretken olmanız için yapmanız gereken 7 şeyi sıraladık.
Bir planınız olsun
Başarıya ulaşmak için her zaman bir planınız olmalı. İş hayatı için plan yapmak ne kadar kritik öneme sahipse kişisel hayatınız için de benzer bir yol izleyebilirsiniz.
Öncelikle hedefinizi belirleyin. Örnekse hedefiniz kilo vermekse bunu nasıl başarabileceğinizi planlamanız gerekir. Spor yapmak için kendinize bir plan oluştururken iş ve özel hayatınızı da göz önünde bulundurun. İkisiyle de uyum içinde olmayan bir planın başarıya ulaşması çok zor olacaktır.
Az vakitte çok yol kat edin
Zaten yeterince meşgul bir hayat sürerken spor salonuna saatlerinizi ayırmak söz konusu dahi olamıyor. Genellikle bu noktada da spora ayrılacak vakit, hiç ayrılmıyor. Bu durumu tersine çevirebilmek de sizin elinizde.
Düzenli olarak az da olsa spor yaptığınız takdirde uzun vadede kazançlı olan siz olacaksınız. Unutmayın istikrarın getireceği başarı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.
Daha az karar verecek konunuz olsun
Günlük yaşantımızda sürekli bir şeylere karar veriyoruz. Bu süreci en aza indirmek zihinsel ve duygusal olarak yorulmamanıza yarayacaktır. Günümüzde bunun en iyi örneklerinden biri elbette Mark Zuckerberg olacaktır.
Peki hem spor yapmak hem daha sağlıklı olmak noktasında bu karar mekanizmasını nasıl indirgeyeceğiz? Bu konuda iki yöntem önerebiliriz. Bir tanesi haftalık yemek hazırlayıp buzdolabında bekletmek ve spor sonrası ne yiyeceğinizi düşünmemek olacaktır. Bir diğeri de yine ülkemizde de yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan yemek üyelikleri olacaktır. Sizlerin hedefiniz doğrultusunda hazır yemek paketleri kapınıza gelecek ve siz daha salona adım atmadan çıkışınızda yemeniz gereken şey hazır olacak.
Süre değil yoğunluk önemli
İdmanlarınızı daha verimli hale getirecek yollar seçmeniz gerekli. Setler arasında beklemeler, sıra beklemeler, salondaki arkadaşlarla konuşmalar derken spor salonunda geçirdiğiniz süre giderek uzuyor. Bu da bir iki denemeden sonra “çok meşgulüm, spora vaktim yok” cümleleriyle karşı karşıya kalmanıza sebep oluyor.
Bu duruma düşmemek adına süper-setleri idman programınıza ekler ve setler arası dinlenme sürelerini biraz kısıp biraz da arkadaşlarınızla olan konuşmalarınızdan kısarsanız çok daha hızlı ve verimli bir spor geçirmiş olursunuz.
İş ortamınızı düzenleyin
En çok vakit geçirdiğiniz yer ofisiniz. Sağlıklı bir hayata yol almak istiyorsanız ilk olarak iş ortamınızı daha sağlıklı bir yer haline getirmenizde fayda var.
Strese girdiğinizde, canınız sıkıldığında, akşam üstü acıkması geldiğinde, bir şeyler atıştırmak için ofisinizde şekerlemeler cipsler yerine daha sağlıklı alternatifler bulunsun. Böylece isteseniz de sağlıksız beslenememiş olursunuz. Günün sonunda yine kazanan sizsiniz.
Biraz sükunet bulun
Gün içinde meditasyon yaparak duygusal ve zihinsel sağlığınızı korursunuz. Bunun için illa ofisi mumlar ve tütsülerle kaplayıp 5 saatinizi ayırmanıza gerek yok. Her gün 5 – 10 dakikalık sürelerde yapacağınız meditasyonlar sizleri daha güçlü kılacaktır.
Eğer daha önce hiç meditasyon yapmadıysanız, ya da nasıl yapılacağına dair bir fikriniz yoksa Android ve iOS için farklı meditasyon uygulamaları var. Bunların bir çoğu rehberli meditasyonlar olduğu için sizi zaten yönlendiriyorlar. Calm, Headspace, Omvana gibi uygulamaları inceleyebilirsiniz.
Kayıt tutulabilmek ve metrikler
İş hayatında iki önemli yapı var. Kayıt tutulabilir olmak ve metriklerimiz. İş için önemli olan bu iki yapıyı kendi hayatınıza da getirebilirsiniz. Gittiğiniz (ve gitmediğiniz) sporları bir kağıda yazarak haftada kaç gün spora gittiğinizi ölçebilirsiniz. Bu ölçümün sonunda da başarınızı daha sağlam bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
Aynı zamanda mesul tutulduğunuz takdirde spordan kaytarma şansınız da ortadan kalkar. Zira birilerine hesap vermek her zaman ateşleyici bir güç olmuştur. Bunu yakın arkadaşlarınızla yapabilirsiniz elbette ama daha iyisi tüm çalışanlarınızla birlikte sporu şirketinizin bir parçası haline getirmek olacaktır.
Liderlerinin spora gitmediğini gören bir ekip de spora gitmeyecektir. Bu da sizin mesul olduğunuz insanları yüzüstü bırakmama duygusuyla ateşleyecektir. Hem hep birlikte daha sağlıklı bir şirket haline de gelmiş olacaksınız.
Yorumlar (0)