Sosyal medyanın etki alanı genişledikçe konuya ilgi de büyüyor. Özellikle gençlerin Twitter, Facebook, Instagram gibi mecralarda neler yapabildiklerini keşfettikçe dijital anlam ve bağlantıları incelemek de şart oluyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı da bu trendi takip etmiş ve “Gençlik ve Sosyal Medya Araştırması” adlı çalışmasından detaylı bir rapor ortaya çıkarmış.
Araştırma 15-29 yaş arasındakileri kapsıyor ve gençlerin sosyal medyaya nasıl yaklaştıklarını ve bu karmaşık kanalları nasıl ustalıkla kullandıkları hususlarını anlamak için Temmuz’dan Eylül’e kadar süren araştırmaların online yollardan elde edilen verilerini içeriyor. 26 ilden 2057 gençle görüşen uzmanların elde ettiklerini sizlerle paylaşıyoruz.
Gençlerin %96’sı sosyal medyayı kullanıyor
Araştırma sadece üniversitelileri kapsamıyor. Çalışanlar, evliler, bekarlar, işsizler… Farklı profillerden gençler çalışmanın odağında bulunuyor. Oranlara gelince araştırma grubunun %77’si bekar, %14’ü çocuk sahibi, %40’ı çalışan, %14’ü lise öğrencisi ve %7’si ev hanımlarından oluşuyor. İnternet kullanıcısı gençlerin %96’sı sosyal medya kullanırken gençlerin annelerinin %40’ının, babalarının %47’sinin de sosyal medya kullandığı belirlenmiş. Yani, sosyal medya sadece gençlerin tekelinde değil.
Gençlerin %62’sinin dizüst bilgisayarlar aracılığı ile dijital dünyaya bağlandıklarını ortaya koyan çalışma her iki gençten birinde akıllı telefon olduğunu da tespit ediyor. İş yerinde bilgisayar kullananların yaşları ise 25 ile 29 arasında değişiyor. İnternet kafelerden bağlananların büyük kısmının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki genç erkekler olduğu gözlemleniyor. İstanbul dizüstünden, akıllı telefonundan ve iş yerinden; Ege dizüstünden; Doğu ve Güneydoğu da internet kafelerden tweet gönderiyor diyebiliriz. Bölgeler arası fırsat eşitsizliklerini ortaya koyar gibi görünen bu verilerden daha ilginçleri de var.
Sosyal ağlarda vakit geçirme ortalaması 3 saat
Gençlerin %86’sı “günde bir kere bağlanmazsam ağlarım” derken %72’si “bir kere bana yetmez” diyor. Her üç gençten biri sosyal medya kanallarında en az 3 saatini geçirmeden rahat edemiyor. Bol bol zaman geçirebilenler arasında 15-17 yaş grubu, bekarlar ve ortaöğretim ile altı mezunlar bulunmakta. Buradan da sosyo-ekonomik sonuçlar çıkarmak pek kolay ancak konudan uzaklaşmayalım. 2057 gencin %13’ü sosyal medyada 6 saat ve üzeri vakit geçiriyor.
Gençlerin sosyal medyada zaman harcadığını ya da yalan bir dünyanın içinde savrulduğunu düşünenler yarısının tartışmalara, polemiklere girdiğini, %89’unun kurum ve kişileri takip ettiğini, %88’inin arkadaşları ile birebir bu platformlarda bağ kurduğunu ve de en önemlisi sınırsız bilgiye ulaştıklarını atlıyor demektir.
Facebook yine en popüler
Öte yandan araştırmanın ünlüsü yine Facebook olmuş. Gençlerin en çok kullandığı sosyal ağ olarak öne çıkan Facebook’un tahtı henüz bizim buralarda sallanmıyor gibi durmakta. İkinci sırada YouTube ve Instagram gelirken Twitter da popülerler arasında. En fazla bilgi akışının yaşandığı Twitter İstanbul ve Ege Bölgesi’nde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya göre daha fazla kullanılıyor. Wiki’ler, bloglar, online oyunlar, mekan paylaşım siteleri, profesyonel iş ağları ve sanal yaşam alanları da diğer popüler mecralar arasında.
Diğer sonuçlar arasında gençlerin %76’sının takip etmeden önce kullanıcı profillerini incelemeyi tercih ettikleri ve yaş ilerledikçe arkadaşlarından oluşan sosyal ağlar oluşturma isteğinin güçlendiğini görüyoruz. %60 genç sosyal medyayı eğlenmek için kullanırken %59 bilgi almaktan yana. Yani, yukarıda da belirttiğimiz gibi sosyal medya bir magazin kanalından ibaret değil.
Diziler Türkiye’nin gündemini oluşturuyor
Günlük olay ve durumlar, müzik, film, televizyon, dizi yorumları ile Türkiye gündemi en fazla ilgi çeken konular arasında. Pek şaşırtmayan bir sonuç erkeklerin spor ve teknolojiyi; kadınların ise moda ve alışverişi takip etmekten hoşlandıkları yönünde. Yani cinslerimize neyi öğrettiysek iyi öğrenmişler.
Gençlerin en fazla önemsedikleri konu “özgürlük”. Ayrıca %56 genç sosyal medyayı geleneksel medyanın alternatifi olarak görüyor ve ana akım medyanın yer vermediği, gözünü kapattığı, anlatmadığı gerçeklere ulaşmak için samimi bir kaynak olarak kullanıyor.
207 sayfadan oluşan raporun tamamını aşağıdan inceleyebilirsiniz.
Merhaba, Rapor şu an ulaşılamılıyor.