Son zamanlarda minimalizme doğru bir akım var. Tüketim toplumunu törpülemesi ön plana yeniden çıkan akım ilk adaptasyon döneminde sizin günlük hayatınızda çok zarara da sebep olabilir. Yapacağınız düzenlemeler ile bu olumsuz etkiden yırtabilirsiniz.
Hep birlikte dört tane minimalizmde karşılaşılabilecek engellerin üstesinden nasıl geleceğimize bir bakalım. Tabi önce minimalism/minimalizm derken neden bahsettiğimizi biraz açıklayalım.
Minimalizm Nedir?
Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus, TheMinimalists.com’da minimalizmi günlük yaşamınızda sizi abartılardan arındıran bir araç olarak tanımlıyorlar. Yani hayatınızda nelerin olmazsa olmaz olduklarını tespit edip onlarla da aynı şekilde mutlu olabileceğinizi gösterir minimalizm.
Bunu dile getirirken hayatınızda çoğu şeye sahip olma isteğinizi yanlış buluyoruz anlamı da çıkmaz tabi ki. :) Günlük yaşantımızda belki hayatımızı kolaylaştırıyor olabilir her şeye sahip olma duygusu ve sahiplik ama bazı durumlarda da tam tersi olarak büyük rahatsızlıklar doğurmaktadır. Hayatın genelinde ayaklarımızı saran prangalara ve engellere neden olabiliyor abartılı yaşam tarzına sahip olmak
80/20 kuralını çoğunuz duymuşsunuzdur (Pareto prensibi). Bunu hayatmızın hemen hemen bütün alanlarına uygulayabiliriz. Genel olarak çoğumuz elbiselerimizin 20%’sini günlük hayatımızın 80%’inde kullanıyoruz. Benzer şekilde, dinlediğimiz müzklerin 20%’si zamanımızın 80%’ini kapsıyor. (Kesinlikle öyle değil mi?) Bu da bize şunu gösteriyor ki elbiselerimizin ve dinlediğimiz müzklerin 80%’I hayatımızda fazlalık olarak yer tutuyor. Bunu bütün yaşantımızda uyguladığımızı düşünürseniz, muazzam bir tablo ile karşı karşıya kalırsınız.
Minimalizm fikrini hayatınızda uygulamak her anlamda güzel olur. Ama bazı durumlarda size sıkıntıya sokmayacağı garantisini kimse veremez. Işte bu noktada bu engellerden nasıl kurtulacağınıza dair bazı fikirleri dile getirerek sizlere yardımcı olmak istiyorum.
Kıyafet Yetersizliği
Sadece sürekli giydiğiniz birkaç elbiseye sahip olmak bazen sizleri zor durumda bırakabilir hatta komik durumlara bile sokabilir. Resmi bir davet ve organizasyona davetli olduğunuz ve sadece temiz birkaç t-shirt sahibi olduğunuzu düşünün. İnsan gerçekten de kendini zor durumda kalmış hisseder. Sizlere bu zor durumu nasıl aşacağınızı söyleyelim de fazla korkmayın. :)
Her şeyden önce bilmelisiniz ki bir minimalist olarak bir tane resmi kıyafetinizin olması gerek özel davetler, iş görüşmeleri veya organizasyon tarzı acil durumlar için. Bir kadın olarak zaten sahip olduklarınızdan o tarzı yakalamak çok zor olmasa gerek. Biz erkeklerin ise alışveriş yapması gerekebilir. :)
Unutmamanız gereken en önemli kural şu olmalıdır: Bir minimalist olarak aldığınız şeyleri uyumlu olduğuna çok dikkat etmelisiniz. Bu uyum hep aynı renk elbiseleri almanız gerektiği anlamına gelmiyor. Bir gömlek almaya gittiğinizde sırf tarzını seviyorsunuz diye onu almamalısınız. Diğer elbiseleriniz ile uyumlu olup olmadığına bakmalısınız.
En önemli kural ise aldığınız elbiselerin kaliteli olmasıdır. Unutmayın ki ucuza aldığınız kalitesiz bir elbise biraz daha fazla para harcayarak alacağınız kaliteli bir elbiseden çok daha fazlasına mal olabilir. Bir minimalist olarak her ay yeni elbise almak istemiyorsanız kaliteden ödün vermeyin. Ne demiş atalarımız: Az olsun öz olsun. :)
Kâğıt kullanmak zorunda kalmak
Minimalistlerin en büyük kâbusu kâğıt işleri ile uğraşmak zorunda kalmak ve bunları saklamak zorunda olmak olsa gerek. Bu sorunu ortadan kaldıramazsak bile hafifletmeyi düşünüyoruz. Kâğıt kullanmayı ve yazmayı seven ama bunlarla sonradan uğraşmak istemeyenler için bir teknoloji var. Bu teknolojinin adı Evernote. Kâğıtlarınızın fotoğrafını çekin, adlandırın ve kaydedin. Kâğıtları çöp kutusuna atabilir ve bilgileri koruyabilirsiniz.
Kendi arabanız olmadan istediğiniz gibi gezinin
Minimalistlerin çoğu kendi şahsi araçları olmasını tercih etmezler. Ne motosiklet ne de otomobil. Genelde işlerine yürüme mesafesinde yerlerde yaşamayı veya toplu taşıma araçlarına yakın kalmayı tercih ederler.
Yine de bazı zamanlarda hızlı bir şekilde evinizden veya işyerinizden uzakta bir yere saatinde varmanız gerekebilir. Şehrin öte yakasına gitmek zorunda kalabilirisiniz. İşte o noktada sizlerin şahsi aracı olmadan da aynı görevi görecek bazı hizmetler mevcut. Bunlara şu an sadece İstanbul’da mevcut olan Uber ve hemen hemen her yerde mevcut olan taksileri de kullanabilirsiniz.
Lazım olmayan eşyalara sonradan ulaşma imkanı
Aylarca hatta yıllarca kullanmadığınız ama atmak istemediğiniz ve yanınızda da tutmak istemediğiniz eşyalarınız için şu an Türkiye’de olmasada yurtdışında Loanables gibi siteler tarafından çözüm bulunmuş gibi. Belki lazım olur diye saklamak istediğiniz eşyaları ücret karşılığı size listeleyip ve saklamak isteyenlere postalıyorsunuz. Size lazım olunca da tekrardan alabiliyorusnuz. Pahalı olduğunu düşündüğünüz ve atmak istemediğiniz eşyaları bu şekilde tutabilirsiniz.
Sonuç
Minimalist olarak yaşamayı tercih etme fikri ilk etapta zor ve caydırıcı gelebilir insana. Olayın felsefesini çözdükten sonra aslında ne kadar gerekli ve faydalı olduğunu görüyor insan.
Minimalist davranmaktan ortaya çıktığını düşündüğünüz bazı sorunlar varsa siz de bizimle paylaşabilirsiniz. Belki hep birlikte o sorunların üstesinden gelmeyi başarırız.
bn cok mantıklı geldi hem yasamı farklı algılamama ve yeni bir bakıs acisı kattigi kanisındayım
başarmak isterim..
Hoşuma gitmedi pek =_= özellikle de şu kıyafet kısmı … ayrıca abartı güzedır .s.s