Bu yazı başlıkta adı geçen iki ismin hangi ajans ile çalıştığını size söylemeyecek. Zamanı geldiğinde, ama gerçekten zamanı geldiğinde söyleyecek çünkü aynı sektörde bulunan insanlar olarak birbirimizin işine saygı duymamız gerekiyor. Zaten asıl mesele Hilal Cebeci’nin göğüslerini nasıl gösterdiği ya da Erol Köse’nin hangi büyük harflerle 10 dakikada bir tweet attığı ve sürekli ona buna nasıl sataştığı değil.
Mesele biz kullanıcıların antenleriyle oynayarak görüntüyü istediği şekle sokan yani kumandayı tutan kişilerin bu iki ismin dijital itibarlarını nasıl bir motivasyonla şekillendirdiği.
Dijital dünya ve aslında sosyal medya ünlülerin kendilerini konumlandırmaları ve itibarlarını yönetmeleri için sonsuz bir iletişim imkanı sunuyor. Twitter’ın private broadcasting (kişisel yayıncılık) özelliği ve Facebook’un hayran sayfaları aracılığı ile ünlü kişiler itibarlarını farklı yöntemlerle yeniden ve anında yönetme fırsatını buldu. Artık ünlülerin kişisel web sitelerindeki biyografilerinden çok Twitter’da 140 karaktere neler sığdırdığına dikkat kesiliyoruz ve bu süreç iyi yönetildiği takdirde planlanan sonraki süreçlere zemin hazırlanmış oluyor.
Eğer itibarınızı kendiniz ortaya koymazsanız, birileri sizin yerinize itibarınızı belirler. Çünkü artık sosyal ağlar sayesinde ağzı olan -bu sefer durmadan- konuşuyor ve bunu önlemenin imkanı yok. Ya kuralları kendiniz koyacaksınız ya da koyulan kurallara boyun eğeceksiniz. Bu gerçek de kişilerin proaktif olmasını, etki beklemeden tepki göstermesini zorunlu kılıyor.
Hilal Cebeci iki gün içinde dünya çapında en çok konuşulan Twitter kişisi oldu. Bunu yapmak için önce banyo öncesinde, sonra yatakta gözleri bağlı, sonra iç çamaşırlı ve en sonunda da göğüs frikikli fotoğraflarını paylaştı. Aynı Demi Moore-Ashton Kutcher çiftinin ya da Adrianne Curry’nin en doğal hallerini fotoğraflayıp Twitter’a yüklemesi gibi o da “Hilal Cebeci” markasını ifade eden ne varsa bunu somut bir resme döktü ve bu imajın sosyal ağlarda yayılmasını keyifle izledi. Hilal Cebeci imajı bu proaktif tavırla aptal şarkıcıdan, eğlenceli ve seksi kadına evrildi. Cebeci bu evrimi dört tane fotoğraf, 15-20 tweet ve birkaç kilo fazlasıyla gerçekleştirdi.
Hilal Cebeci’yi bundan üç gün önce yalnızca birkaç bin kişi takip ediyorken, artık 45 bin kişi takip ediyor. Her dediğini yapmayacak ama her yazdığını okuyacak 45 bin kişilik bir ordu.
Erol Köse önce büyük harflerle yazarak ve ünlülere sataşarak kendisinden bahsettirdi. Yılmaz Morgül’ünkine benzer garip bir sosyal medya kariyeri çizdi ama daha hırçın ve hedefi vuran bir tarzı olduğu için daha fazla sansasyon yarattı. Her retweet edilen mesajıyla daha da coştu, tweetlerine gelen her cevapla daha da aktif kullandı hesabını. Ekşi Sözlük’ü kapattırmak istemesiyle de Türk sosyal medya aleminde popülaritesine tavan yaptırdı. Seksi bir vücudu olsa onu da teşhir ederdi ama maalesef öyle bir imkanı yoktu. Erol Köse için de Türkiye’nin Charlie Sheen’i diyebiliriz. Fütursuz, umursamaz ve sürprizlerle dolu.
Erol Köse’nin şu anda 30 bine yakın takipçisi var. 30 bin kişilik bir müşteri ordusu.
Hilal Cebeci de Erol Köse de magazin dünyasını az çok takip eden kişiler tarafından da bilineceği gibi star popülaritesine sahip olmayan ama patlamaya ve sansasyon yaratmaya hazır olan kişilerdi. İkisi için de diyebiliriz ki sosyal ağlarda böylesine dikkat çekmeyi başaracak bir dijital birikime sahip olmaları mümkün değil. Bu iki ismin son günlerde yaptıkları Türkiye’de alışık olmadığımız ama yurt dışında çokça uygulanmaya başlayan yeni dijital PR ve viral pazarlama çalışmalarının ilk örnekleri.
Önümüzdeki zamanlarda ikisi de Twitter ve Facebook’tan mesaj göndermeye devam edecekler. Hilal Cebeci hemen değil ama yakın zamanda hangi kremi kullandığından bahsedecek, Erol Köse ise albümünü yaptığı yeni şarkıcının ne kadar çılgın bir karaktere sahip olduğunu anlatacak. Bu tanıtım kör gözüne parmak da olabilir kelimeler arasında saklanmış da olabilir. Siz burun kıvıracaksınız belki ama bahsi geçen ürün bir kere aklınıza girmiş olacak ki zaten hedeflenen de bu.
Belki de bu imaj çalışmalarına ürün yerleştirmeyi doğrudan kabul etmeyecekler ve konuk oldukları bir stüdyoda ya da malzeme oldukları bir haberde ilk bakışta dikkat çekmeyen bir hareketleriyle anteninizi düzeltecekler. Sonra tekrar bir göğüs frikiği, sonra tekrar bir sansasyonel çıkış. O sırada bu iki kişinin birlikte çalıştığı sosyal medya ajansı yeni müşterilerine çoktan hizmet vermeye başlamış olacak ve artık ünlüler de sosyal medya ajanslarıyla çalışacaklar.
Çünkü amaç ürün ya da ürünler pazarlamak ve öncesinde bu pazarlama için uygun zemini oluşturmak, yani kişilerin itibarını konumlandırmak.
Tahmin ediyordum ki insanlarada eğlence çıkmış oldu amaçlarına fazlasıyla ulaştılar kanımca ;)
Ayrıca güzel ve akıcı bir anlatım olmuş bir solukta okudum (:
Müthiş bir yazı olmuş tam da aklımdan geçenler, kesinlikle doğru tespitler.
Kendisine uzatılan her mikrofona “Cem Yılmaz hiç komik değil, gülmüyorum” diyen kişiler magazin programlarını yıllarca süsledi. Yada aynı şekilde Hülya Avşarın göbeği var, Gülben Ergen’in sesi karga gibi, Okan Bayülgen cüceymiş diyen kişiler her kanala haber olmadı mı? Hande Yener ile Demet Akalın birbirini yerden yere vururken yine kendi kendilerini karşılıklı olarak meşhur ettiler. Aslında rakibine bulaşarak, tartışma ve polemik yaparak gündemde kalma mücadelesi eski değil. Sadece arayüz değiştirmiş.
Çok doğru bir tesbit. Bu iki vatandaşı ben de takip etmeye başlamıştım :) Spam gibi sürekli ona buna cevap verdiklerinden dolayı sildim. Ajansa tavisiyem sürekli boş mesajlar yazmasınlar