Yeni bir ilişkiye başlamak demek, midede uçuşan kelebeklerle sayısız güzel duygu yaşamak demek. Ancak cicim aylarının geçmesi de, kaçınılmaz. Her ilişki eninde sonunda monoton bir kimliğe bürünebiliyor, hatta kişisel farklılıklar ortaya çıkıyor, çatışmalar başlıyor.
Birçok ilişkinin bu noktaya ulaştığında son buluyor, ancak bu nokta aynı zamanda ilişkilerin şarap gibi yıllandıkça güzelleşmeye başladığı nokta. Peki siz şu an ilişkinizin hangi yöne gitmesiniz istiyorsunuz? Şarabı seçenler, şöyle buyursun.
1. Hayata karşı tutumunuz pozitif olsun.
Herkes çevresinde pozitif enerji veren insanlar olsun ister. Bu enerjiye ihtiyaç duyduğunuz gibi, karşınızdaki de bunu bekliyor. Sürekli bir şeylerden şikayetçi olmak, dırdır etmek, negatif duyguları beraberinde getiriyor. Bu da ilişkinizi olumsuz yönde etkiliyor.
Hayata karşı pozitif bakmak, sadece sizi daha çekici hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda mutlu olmanızı da sağlar.
2. Kendinizi sevin.
İlişkide fedakârlık önemlidir, ancak bunu abartmak ilişkinizi olumsuz yönde etkiler. Mesela, partnerinizin size yakıştığını düşündüğü şeyleri sürekli olarak giymek, tüm elbise dolabınızı buna göre değiştirmek, zararlı bir hareket olur.
İlişki için en can alıcı nokta, kendiniz olabilmektir. Evet karşınızdakinin hoşuna giden şeyleri yapmak güzel, ancak bu kendinizden vazgeçmeniz anlamına gelmiyor. Kendinizi sevin. Beraber olduğunuz gibi ayrı zaman da geçirmeye özen gösterin. Kendinizi geliştirmek, ilişkinizi de geliştirmektir.
3. Partnerinizin ihtiyaçlarına ve isteklerine dikkat verin.
Herkesin karakteri ve istekleri farklıdır. Çözüm şekilleri de buna göre değişebilir. Çözüme ulaşmaya çalışırken aklınızdan hiç çıkarmamanız gereken şey ise şudur: Partneriniz ne sizin aynadaki yansımanız, ne de sizin malınız. Ayrıştığınız noktaların olması ve farklı şeyleri istemeniz çok normal. Bu istekleri gerçekleştirebilir misiniz? Kabul edebilir misiniz? Yapabiliyorsanız, buna göre davranın. Yapamıyorsanız bu konuda dürüst olun ve sonucun nereye varacağını görün.
4. İlgi ve alaka gösterin.
Eğer bir ilişkideyseniz, karşınızdakine onunla ilgili sevdiğiniz şeyleri söyleyin. Sürekli, durmadan. Hislerinizi saklamayın. Bu çok önemli bir nokta.
5. Kelimelerinize dikkat edin.
“Dil kılıçtan keskindir.” demiş atalarımız ve bu evrensel bir gerçek. Sözlerinizle partnerinizi incitmeyin, aşağılamayın. Söz bir kez ağızdan çıkınca, ne kadar özür dilerseniz dileyin, toparlaması mümkün olmaz. İlişkide yara açar ve bu yara kapanmaz.
6. Saygı gösterin.
Sadece romantik bir ilişkide değil, her ilişkide gerekli olan şeydir saygı. Partnerinize gösterdiğiniz saygı, karşınızdakine verdiğiniz değerin göstergesidir. Sözlerinize (madde 5), hareketlerinize, fikirlere karşı verdiğiniz tepkilere, her şeye saygı göstermeniz gerekir. Fikir ayrılığı yaşadığınız anda bile ona, ailesine, arkadaşlarına saygılı olmalısınız. Evet tüm çevresine. Çünkü sevgiliniz, aslında tüm hayatıyla size bir paket olarak gelir.
7. Empati kurun.
Hepimiz zor zamanlardan geçeriz. Karşınızdakinin zor zamanlarında onunla empati kurmaya çalışın, çünkü bir gün onun desteğine de siz ihtiyaç duyacaksınız.
8. Güzel bir anı olacak şeyler yaşayın.
Onun için güzel şeyler planlayın, her şeyi beraber yapın. Alın dışarı çıkın, şehir dışına çıkın. Heyecanlı ve eğlenceli şeyler yapın. Bu tip davranışlar, ilerde ciddi anlamda pozitif geri dönüşler sağlayacaktır ve partneriniz size karşı her zaman minnet duyacaktır.
9. Tartışmalar
Günlük tartışmalar, ilişkinizde rutin yerini almaya başladığında, bu duruma karşı sabırlı olmanız gerekmektedir. Çünkü sadece iyi anılar değil, kötü anılar da akılda kalıcıdır ve ilişkinizi etkiler.
10. İlişkinize renk katın.
Monotonlaşmak, ilişkinin çıkmaza girdiği noktalardır. Bu yüzden daha yaratıcı ve maceracı kimliğinize ihtiyaç duyacaksınız. Partnerinizin nelerden hoşlanacağını iyi gözlemleyin, farklı tekliflerle ona çeşitli sürprizler yapın.
Sürprizlerde kötüyüm derseniz, güzel planlar da yapabilirsiniz. Farklı lokasyonlar, farklı tatlar, farklı şeyler ilişkinizi her zaman heyecanlı tutacaktır. Bununla alakalı kesin bir tavsiye vermemiz pek mümkün değil, çünkü herkesin zevki farklıdır. Bu sebeple, bu iş size kalıyor. Hadi bakalım.
Yorumlar (0)