Türkiye’de internet girişimi denince akla gelen ilk iş elektronik ticaret. Son zamanlarda bu anlayışta ufak değişiklikler olsa da internette bir şeyler satarak para kazanma hayali kuran girişimci sayısı hala çoğunlukta. Ülkemize dışarıdan bakıp değerlendirenler de buna benzer tespitlerde bulunuyorlar. Özellikle Wired’in geçtiğimiz sene Avrupa’nın dikkat çeken 100 girişimini açıkladığı yazıda listeye giren 10 Türk girişiminin %70’i e-ticaret ile uğraşıyorlar. Burada doğru ve yanlış diye tanımlayacağımız bir şey yok. Fakat e-ticaret girişimcilerin tahmin ettiklerinden çok daha zor bir iş. Bu zorluğu öngöremeyen bir çok girişim kısa sürede pes ediyor.
Yemeksepeti.com gibi çok başarılı bir girişime sahip olan ülkemizden daha çok servis/hizmet veya B2B çözümleri sunan girişimler çıkması iş modelinin sürdürülebilirliği ve girişimin herhangi bir noktaya bağlı kalmaksızın yaşamını sürdürebilmesi için çok önemli bir konu.
Önümüzdeki günlerde adını daha çok duyacağınıza inandığımız inekle.com bu mantıkla doğmuş yeni bir girişim diyebiliriz. İlköğretim ve lise öğrencilerinin sayısal derslerdeki sorularını iyi üniversitelerde okuyan gençlere sorabileceği bir platform olan inekle.com basit bir işleyişe sahip. Kayıtlı öğretmenlere soru sormak isteyen öğrenci siteye üye olup dakika satın alıyor ve o an müsait durumda olan öğretmene sorusunu soruyor. Beyaz tahta, video konferans ve chat modüllerinden oluşan sanal sınıfta sorular soruluyor.
inekle.com’un kurucularından Selen Karan ile bu farklı girişimleri ile ilgili bir sohbet gerçekleştirdik. Selen’in projeyi anlatırken projenin sosyal sorumluluk tarafının ağır bastığını ve amaçlarının gençlere fayda sağlamak olduğunun altını çizdi.
inekle.com fikri nasıl doğdu?
inekle Tarık’ın (Tarık Yıldırım) fikri. Çıkış noktası, üniversite burslarının yetersizliği ve gençlerin ekstra cep harçlığına olan ihtiyacı. Bu konuda ne yapılabilir diye düşünürken aklına bu fikir geliyor. Üniversitelilerin en tercih ettiği işlerden biri özel ders vermek. Özel derse olan arz ve talep göz önünde bulundurulduğunda, neden bu internete taşınmasın diye düşünüyor ve inekle doğuyor.
inekle’nin amacı, bir yandan üniversite öğrencilerine ek gelir kapısı açmak, bir yandan da uygun fiyatlar ile 7/24 birebir eğitim desteğini, Türkiye’nin her yerinden öğrenciler için ulaşılabilir hale getirmek.
Hedef kitleniz kim? Öğrenciler mi yoksa veliler mi?
Her iki taraf da. İlkokul ve ortaokul öğrencilerini düşündüğümüzde, karar mekanizması daha çok veliler. Lisede ise öğrenci kendi kararını verebiliyor, çevresinden duydukları ya da arkadaşlarının deneyimleri etkili olabiliyor. Lise öğrencisi kendi araştırmasını kendi yapıp, velisine tercihini aktarabiliyor.
Kullanıcı öğrenci olduğu için onun memnuniyeti her zaman en önde geliyor tabii. Ama, her halükarda velilerin güveni bizim için önemli. İsterse veli de inekle’ye üye olabiliyor. Hesap açarak, çocuğu ile site üzerinde eşleşebiliyor. Dakika satın alarak çocuğuna gönderebiliyor, kiminle, ne kadar, ne zaman ve ne çalıştığını istatistiksel olarak görüp, dilerse de ders arşivine göz gezdirebiliyor. Yani, veli de sistemin önemli bir parçası. Bu noktada şunu da belirtmekte fayda var; inekle sosyal bir platform değil, tamamen eğitim odaklı.
Üye sayısı ve kullanıcı anlamında öngördüğünüz bir sayı var mi?
Biz şu an var olmayan bir kullanıcı davranışını oluşturma çabasındayız. O nedenle, bir tahmin yapmak oldukça zor. Hep beraber göreceğiz.
Türkiye’de genelde e-ticaret girişimleri görüyoruz. Siz neden bir şey alıp satmak yerine bu tarz bir işe girdiniz?
Biz, “bir internet girişimi yapalım, peki ne olsun” diyerek yola çıkmadık. Tarık, Güney Afrika’da matematik doktorasına devam ediyordu. Aslı ve ben ise yurtdışından yeni dönmüştük, beraber bir tasarım stüdyosu kuruyorduk. Tarık, bu fikrin heyecanı ile Türkiye’ye döndü ve bir araya geldik. Mevcut ihtiyacı, yapabileceklerimizi gördük ve el atmak istedik diyelim. Zaten iş modelimize bakıldığında da hedeflerimizin farklı olduğunu görülecektir. Biz gerçekten gençlere faydalı olmak ve insanların hayatında fark yaratmak istiyoruz. inekle, sosyal sorumluluk tarafı ağır basan bir proje. Üniversitelilerin elde ettiği gelir üzerinden herhangi bir komisyon almıyoruz. Fiyatları da düşük tutarak herkesin eğitimiyle ilgili ihtiyaç duyduğu yardıma ulaşmasını istiyoruz.
Projeyi hayata geçirirken en çok nerde zorlandınız?
Proje ile ilgili bizim kadar heyecanlı ve kalifiye yazılımcı bulma konusunda ciddi anlamda zorluk çektik. Sırf bu yüzden çok zaman kaybettik diyebilirim. inekle birkaç ay önce kullanıcı ile buluşmuş olabilirdi. Şöyle söyleyeyim, biz inekle’yi hayata geçirmek için Şubat ayında bir araya geldik. Ancak, kodlama Temmuz’da başlayabildi. Ama, şimdi baktığımızda bu da avantajımıza oldu diye düşünüyoruz. Bu süreç zarfında biz de fikri sağlamlaştırdık ve olabildiğince geliştirdik.
Başarılı ve göze çarpan girişimler kısa sürede yatırımcı buluyorlar sizin buna benzer bir beklentiniz var mı?
Maddi anlamda şu an böyle bir arayışımız yok. Hem yapmak istediğimiz daha çok şey var. O yüzden yatırım almak için erken olduğunu düşünüyoruz. Fakat sosyal girişimciliğe önem veren, bizimle benzer bir vizyonu paylaşan bir yatırımcı olması durumunda tabii ki değerlendiririz.
Neden tablet dağıtıyorsunuz?
Öğretmenler soruları, inekle sanal sınıfındaki tahta (DijiTahta) üzerinde yazarak ve aynı zamanda sözlü anlatarak cevaplandırıyorlar. Mouse ile matematiksel sembolleri çizmek, yazı yazmak zor. Doğal olarak ders akışı yavaşlıyor ve kalitesi de oldukça düşük oluyor. Bu nedenle inekle markalı grafik tabletleri seçilen üniversitelilere promosyon olarak veriyoruz. Burada amacımız hem dersin kalitesini arttırmak hem de öğretmenlere kolaylık sağlamak.
Neden sadece dört üniversiteden öğretmen aldınız?
Seçim aşamasında ön elemeyi geçenlerle yaptığımız birebir görüşmelere oldukça önem veriyoruz. Herkese tek tek zaman ayırıp inekle’yi anlatıyoruz, onları tanımaya çalışıyoruz ve bu görüşmeler sonrasında bir karar veriyoruz. Bu da tabii ciddi bir operasyonel yük yaratıyor. Dolayısıyla bir anda tüm şehirlere ve tüm okullara açılmamız mümkün değil.
Bunun yanı sıra, yüzeysel bir şekilde yayılmaktan ziyade, gittiğimiz üniversitelerde bir inekle ruhu oluşturarak yavaş yavaş ilerlemeyi tercih ediyoruz. Sayısal bölümleri kuvvetli ve özellikle teknik üniversitelerle başladık. En kısa sürede tüm üniversiteleri inekle ile buluşturmak istiyoruz.
Yorumlar (0)