Sosyalleşmek kimilerine göre kolay, kimilerine göre zor bir durum. Ancak insanlarla kolay iletişime geçebiliyor olmanız, onların sizden hoşlandığı anlamına gelmiyor. Bazen karakterinize oturmuş olduğunu hissettiğiniz huylarınız, insanlara itici gelebiliyor.
Peki bu davranışlardan kaçınmak mümkün mü? Pek tabii mümkün. Tabi ilk olarak bunların neler olduğunu bilmeniz gerek. Bu sebeple biz de, çeşitli araştırmalar sonucu tespit edilen davranışları sizler için derledik.
1. Facebook’ta çok fazla fotoğraf paylaşmak
Sevdiceğiniz Berkecan’la yaptığınız Ljubljana seyahatinizi, bebişiniz Tuanasu’nun ilk yırtılan çorabını, kediniz Totoro’nun yırttığı 375.345.982’nci tuvalet kağıdını paylaşmaya can atıyorsunuz. Ancak size üzücü bir haberimiz var: Buna can atan sadece sizsiniz.
Araştırmalar, Facebook’ta çok fazla fotoğraf paylaşmanın gerçek hayattaki ilişkilerinizi zedeleyebileceğini söylüyor. Araştırmacı Ben Marder, paylaşımın ilişki için güzel bir şey olduğunu, ancak abartıldığında, aksinin yaşandığını söylüyor.
2. Arkadaş listenizde çok az ya da çok fazla arkadaş olması
2008’de yapılan bir araştırmada üniversite öğrencilerine sahte Facebook hesaplar sunularak, hangi hesabı beğenip hangisini beğenmedikleri sorulmuş. En beğenilmeyen hesaplar, 100’ün altında arkadaşa sahip olan kişiler olurken, herkesin tercih ettiği arkadaş sayısı ortalaması 300 civarıymış. 300’den fazla arkadaşı olanlar ise “gerçek hayatta arkadaş yapamayacak kadar umutsuz ve asosyal” ya da “sosyal medyaya bağımlılığından arkadaşlarına vakit ayıramayacak kadar özensiz” olarak nitelendirilmiş.
Tabi bu araştırmanın yapıldığı senenin Facebook kullanıcı sayısı ile şimdiki sayısını orantıladığımızda, az önce belirtmiş olduğumuz rakamları biraz daha yukarı çıkarabiliriz.
3. Sosyal medyada “çok özel hayatınızı” paylaşmak
Az önce de belirttiğimiz gibi, Berkecan’la yaptığınız tatilin her detayını kimse bilmek istemiyor. Hatta dondurmanın üzerine düşen saç ile çıkan tartışmanın derinliğini de kimse umursamıyor.
Illionis Devlet Üniversitesi’nden Susan Sprecher, çok detaya girmek yerine, genel ve tatlı bir anı, bir hobiyi ya da en sevdiğiniz çocukluk anınızı vb. şeyleri paylaşmanın daha sağlıklı dönüşler getireceğini söylüyor.
4. Kendi dünyanızı sır gibi saklayıp, karşı tarafa sürekli soru sormak
Yapılan bir araştırmada, insanlar iki gruba ayrılıyor. Birbirini tanımayan kişilerden olan grupların birinde, kişiler karşılıklı olarak birbirlerine soru sorarken, diğer grupta sadece tek kişi konuşuyor, diğer kişi de dinliyor. Çalışmaların sonucunda, karşılıklı paylaşım içine girenler, birbirlerini daha çok seviyorlar.
Susan Sprecher da bu duruma katılıyor ve insanların karşılıklı paylaşımla daha iyi iletişim kurabildiğini söylüyor.
5. Çok yakından çekilmiş profil fotoğrafı
Eğer LinkedIn fotoğrafınız, çok yakından çekilmiş portre fotoğraf ise hemen değiştirmenizi tavsiye ederiz. Çünkü yapılan araştırmalar, 45 cm yakınlığında çekilen fotoğrafların 135 cm uzaklıkta çekilen fotoğraflardan daha az güvenilir ve daha az çekici bulunduğunu söylüyor.
6. Hislerinizi saklamak
Araştırmalar, hislerinizi samimi bir şekilde paylaşmanın, içinize atmaktan daha iyi bir izlenim yarattığını söylüyor.
Araştırmacılar, “When Harry Met Sally…”nin sahte orgazm sahnesinin başka insanlar tarafından yeniden canlandırıldığı videoyu bir grup insana izletiyor ve bu süreci kameraya kaydediyor. Daha sonra bu videoları, başka bir gruba gösteriyorlar ve hangi izleyiciyi daha sempatik bulduklarını soruyorlar. Hislerini açıkça belirten kişiler, daha samimi bulunuyor ve daha çok seviliyor.
7. Aşırı kibar olmak
Her zaman kibar olunca, insanların sizin çok iyi bir insan olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ancak 2010’da Washington Devlet Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar aksini söylüyor. Her denilene katılan, masadan bir zımba alırken bile kırılıp dökülerek izin isteyen insanlardan kimse pek hoşlanmıyor.
8. Kendini eleştiriyor gibi yaparak övünmek
“En sevmediğiniz özelliğiniz nedir?”
“Hufff, tabii ki çok çalışmak. Bazen kendimi çalışmaktan alıkoyamıyorum. Çılgın gibi çalışıyorum.”
Görüşmede size sorulan soruya bu cevabı verdiniz ama emin olun, size inanmadılar. Çünkü araştırmalara göre bunun aksini yaparak dürüst olan kişiler, iş görüşmelerinde daha ikna edici oluyor.
9. Kolay sinirlenmek
Daha ilginç bir araştırma Monell Chemical Senses Center’dan geliyor. Araştırmada, stres sürecinde salgılanan ter kokusunun, sosyal ilişkilere etkisi inceleniyor.
Katılımcılara üç ayrı kadının olduğu üç video izletiliyor.
– Spor yaparken terleyen kadın
– Stresli anda terleyen kadın
– Stresli anda terleyen ancak deodorant kullanan kadın
Seyir sürecinde aynı koku, odaya da veriliyor. Araştırmanın sonunda stresten terleyen kadın en sevilmeyen kişi olurken, deodorantlı ve stresli kadın, onun bir üstüne çıkabiliyor ve kazanan spor yapan kadın oluyor.
Yani çok spor yapan biri değilseniz, deodorant kullanarak da insanlara kendinizi sevdirebilirsiniz. Kim bilir.
Yorumlar (0)