Intel Ar-Ge Merkezi, şirketin Avrupa’daki üçüncü yatırımı olması bakımından bir hayli önemli. Zira Intel‘in İstanbul haricinde sadece Dublin ve Münih’te Ar-Ge Merkezi bulunuyor. Diğer iki şehir için bu yatırımlar sürpriz olmasa da İstanbul’un üçüncü merkez olarak değerlendirilmesi dikkat çekici. Nitekim bu anlamda beklenti İstanbul’daki Ar-Ge Merkezi’nin Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin önde gelen araştırma merkezlerinden biri olması.
Merkez, nesnelerin interneti ve algısal teknolojilerin geliştirilmesine yoğunlaşacak
Halihazırdaki teknolojileri ileriye götürme yerine yeni iş modelleri inovasyonlar geliştirme amacıyla kurulan Ar-Ge merkezi bu nedenle yaratıcılığı ve kullanıcı odaklı faaliyetlerin geliştirilmesine ön ayak olacak.
Merkezin açılışına Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer ve Intel Labs Avrupa Başkan Yardımcısı Brian Quinn katıldı. BTK Başkanı Acarer nesnelerin interneti ve sezgisel teknolojilerin geliştirilmesinde Türkiye’nin çok doğru bir adres olduğunu söylerken, “Altı üniversitede ders veren biri olarak Türkiye’deki gençlerin ar-ge yatırımında dünya sıralamasının üzerinde bulunan ülkelerdeki gençlerden hiçbir farkı olmadığını, hatta fazlasının bulunduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
ABD’nin büyümesinin %75’i teknolojik inovasyondan
Brian Quinn ise teknolojik inovasyon ülkeler için önemli bir rekabet avantajı sağladığına vurgu yaptığı konuşmasında ABD’de 1945 yılından bu yana ülke büyümesinin %75’inin teknolojik inovasyondan geldiğini aktardı. Quinn bu anlamda Türkiye’den de global oyuncular çıkarmaya yardımcı olmak istediklerini belirtti.
Açılışta merkezin Türkiye için önemine değinen Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, bu adımla birlikte hedeflerinin Türkiye’nin dünyada önemli bir teknoloji üssüne dönüşmesine katkıda bulunmak olduğunu söyledi. Gelecekte TIME Dergisi’ne “Yılın İnsanı” olarak bir Türk’ün kapak olduğunu görmek istediklerini ifade eden Aydın, kapalı ar-ge anlayışının ötesine geçmeyi beklediklerini belirtti.
Türkiye’den çıkan patent sayısıyla övünmek istiyoruz
Açık inovasyonun dünyayı şekillendirdiğinin altını çizen ve bu konuda WhatsApp ve Jawbone’un başarılarını örnek gösteren Aydın, Ar-Ge Merkezi’nin özellikle nesnelerin interneti ve algısal teknolojilere eğileceğine dikkat çekti. Aydın, İstanbul’daki Ar-Ge Merkezi’yle birlikte sosyal medya kullanım rakamlarıyla değil, Türkiye’den çıkan patent sayısıyla övünmek istiyoruz” dedi.
Intel Ar-Ge Merkezi’nin sektördeki iş ortakları, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları olacak. Merkezin açık ar-ge paydaşlarından biri olan girişim ekosistemini geliştirmek adına TUBİTAK ile birlikte gerçekleştirilen 1512 B Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’na ek olarak yeni projeler desteklenecek. Diğer paydaşlardan endüstri; henüz açıklanmayan üç yeni proje, kamu; TÜBİTAK ve Fatih Projesi, üniversiteler ayağında ise 32 üniversiteyle yapılan inovasyon çalışmalarını barındıracak.
Aynı zamanda eğitim teknolojileri alanına odaklanan dünyadaki tek Intel laboratuvarı olan Intel Ar-Ge Merkezi, insan hareketlerini algılayan ve kullanıcıyla daha doğal iletişim kurmaya olanak tanıyan “Intel RealSense” teknolojisine dayanan geleceğin öğrenme ortamı (Adaptive Learning Environment) projesi üzerinde de çalışmalar sürdürecek.
Hedef beş yılda 40 milyon dolar yatırım
Bunun yanı sıra, Fatih Projesi’nin Ar-Ge yatırım ihtiyaçları için de öncü niteliği taşıyan merkezde, proje kapsamında silikon tasarımına dokunan ve Türkiye’de fikrî mülkiyet hakkı geliştirilmesine yönelik eğitimde yüksek teknoloji Ar-Ge çalışmaları da yapılması planlanıyor.
Intel Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin önümüzdeki beş yıl içindeki hedefi ise iş ortakları ile başarılı projeler gerçekleştirerek 40 Milyon dolar yatırım yapmak.
Yorumlar (0)