Toplu erişim sağlayıcı olarak nitelendirilen işletmeler, bağlantılarını kullanan müşterilerin, kişilerin ziyaret ettiği sayfalardan, yaptığı işlemlerden devlet nezlinde sorumlu tutularak 3.000-5.000 TL arasında cezaya çarptırılabiliyorlar.
5651 sayılı yasa gereğince çay bahçeleri, restoranlar, internet kafeler, havaalanları, otobüs şirketleri gibi “Toplu Erişim Sağlayıcı” firmaların, izin belgesi alması ve internete erişen kişilerin kimlik ve erişim bilgilerinin toplanması zorunlu. Kanun ve düzenlemeler gereği, bu bilgilerin en az altı ay saklanması gerekiyor.
İşletme sahipleri internet bağlantılarını kullanan müşterilerinin kimlik bilgilerini elle veya otomatik çözümlerle toplamak ve saklamak zorundalar. Örnek olarak Balyoz davasında önemli yer tutan, davanın fitilini ateşleyen e-postanın atıldığı Şaşkın Çay Bahçesi’nin sahibinin başına gelenleri gösterebiliriz. Çay bahçesi sahibi daha sonra müşterilerinin attığı yasadışı e-posta gerekçesiyle para cezasına çarptırılmıştı.
Ev kullanıcıları da yoldan geçenler ve komşuların kullanmaması için kablosuz ağlarının güvenliğini sağlamakla yükümlüler. Güvenlik önlemi alınmamış bir kablosuz ağ üzerinden yollanan mesajlardan, internet bağlantısının abonesi sorumlu. Lostar Bilgi Güvenliği kurucusu Murat Lostar kullanıcıların çok basit önlemlerle suçlu durumuna düşmekten kurtulabileceklerini anlatıyor. Yapılması gerekenler:
1. İnternet bağlantınızı şifreli hale getirin.
2. Bilgisayarınızdaki antivirüsün güncel olduğuna emin olun.
3. Mutlaka güvenlik duvarı kullanın.
4. Yeni yamaları bilgisayarınıza yükleyin.
5. Şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın.
Ne kadar bilinçsiz ve aptal bir yönetimin altındayız. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin bu tür şeylerin takibini yapabilmeleri için küçük olmayan miktarlarda yatırım yapmaları gerekiyor ki. Suç suç işleyene değil suçun işlendiği yerin sahibine kesiliyor.
Bu işin başına cahil insanları getirirseniz olacağı budur.