Bir ürün ya da hizmet satın almayı düşündüğünüzde, internet üzerinden bilgi sahibi olmak için ilk önce aklınıza neresi geliyor? Google mı, Facebook mu?
Bank Of America Merrill Lynch, bu yazının giriş paragrafında yer alan sorunun cevabını bilimsel yöntemler üzerinden bulmaya çalıştı. 50 yaş sınırının altında bulunan 418 Birleşik Devletler vatandaşının katıldığı anket sonucu Google’dan yana.
İnternet kullanan tüketiciler, bir hizmet ya da ürün satın almayı düşünerek araştırma yapmaya kalktıklarında ilk olarak Google’a başvuruyorlar. Anket katılımcılarının sadece %1’inin aklına ilk olarak Facebook geliyor. Bununla beraber, Facebook kullanım yoğunluğu ve yüksekliği yönündeki gelişmelerden en az etkilenen sitenin Google olması, internet kullanıcılarının Google’ın varlık değerinin özündeki “araştırmaya başlangıç noktası” olma özelliğinde bir değişiklik olmadığını da kanıtlıyor.
Uzun vadede Facebook, Google cephesinde bir risk unsuru olarak yaşamaya devam edecek. Hatta ve muhtemelen Google bile, Facebook’un sahip olduğu kullanıcı verilerine benzer bir koleksiyonu hiçbir zaman oluşturamayacak. Ancak Google, temel özellik ve işlevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmeyi sağlayıp, bu noktada bulunmasına neden olan değerlerini yitirmedikçe kullanıcıların söz konusu ihtiyaçlarını karşılayabilecek ilk adres olmayı sürdürecektir.
Aşağıdaki görselde, bu yazının kaynağını oluşturan araştırma sorusunun grafik temelli cevabını yer alıyor.
Kaynak: Business Insider
SosyalMedya.co niye böyle hep geriden geliyor. Aynı haberi dün E-Siber yapmış (http://www.e-siber.com/google/insanlar-birseyler-satin-almadan-once-facebook-yerine-google-a-daha-cok-bakiyor/) , sizde büyük ihtimal ona bakıp yazmışsınız. Zaten dikkat ediyorum böyle bir iki sitede (Ntvmsnbc, E-Siber, yenimedyadüzeni, filan…) birşeyler çıkıyor. Sonra farklı farklı yazar arkadaşlar, sanki kendileri bulmuş gibi yayınlıyor.
Hiç boşuna uğraşmayın bunlar gözden kaçmıyor….
Ayrıca farkında mısınız bilmiyorum ama, bir konuyla ilgili bir haberi ilk kim yapmışsa, Google ona ayrı bir değer ve puan veriyor. Sonrakiler biraz kopya olarak değerlendiriyor. Sizin hiç Matt Cutts’u takip etmediğiniz belli. Google’ın bu iş için yüzlerce kriteri var. Siz bunlar arasında en tehlikeli olanıyla oynuyorsunuz. Yani birileri haberi yaptıktan sonra siz de yazıyorsunuz.
Bence bir Google ve SEO uzmanı ile çalışın. Ama hileli yollar değil. İşin gerçek ayrıntılarını bilen birileriyle.
Bunun canlı örneğini görmek için mesela Google’da bir arama yapın. Arama yapacağınız konu/terim/başlık hem sizde hem Yeni Medya Düzeninde hem E-Siber’de hem de Webrazzi’de çıkmış olsun. Arama sonuçlarına bakınca göreceksiniz ki o aynı konuyla ilgili haber ilk kim yapmışsa sonuçlarda o yüksek sıralarda çıkar.
Ayrıca siz sürekli böyle yaptığınız yani hep geriden geldiğiniz için, belli bir süre sonra Google’da yani o algoritmada hep böyle değerlendirilirsiniz.
Bence tez elden bu mantıktan vazgeçin. Başka siteleri değil, orjinal haber kaynaklarını takip edin. Sosyal medya Mashable’dan ibaret değildir. Örneğin bu yazıda olduğu gibi neredeyse E-Siber’in cümlerlerini kıvırıp kıvırıp yazmış arkdadaş.
Bir kere bu yazar arkadaş Türkçe öğretmeni. Ne zaman ingilizce makaleri okuyup yorumlacak kadar kıvama erdi. Merak ediyorum doğrusu. Aparmalarınız çok sırıtıyor. 25 yaşında ingilizceyi çok iyi bilen Türkçe öğretmeni! Vay beee. İnanayım mı yani şimdi buna? Peki siz kendiniz bu yaptığınıza inanıyor musunuz?
Bu alışkanlıklar değişme sürecinde. Facebook, Google’a kıyasla görece yeni bir oluşum. Çok kısa bir süre içinde, Google’a bu yazının hedef aldığı konuda da ciddi rakip olacak. Zaten buna yatırım da yapıyor. Anket {questions} özelliğini piyasaya sürmesi önemli bir hamle idi, sözgelimi.
Bakın ben dün bir fotoğraf makinesi siparişi verdim. Bu siparişi vermeden önce birkaç gün boyunca yaptığım araştırma şu şekilde oldu: Google’dan teknik özelliklerini ve hakkındaki yorumları bulabileceğim siteleri aradım, Youtube’dan video çekim kalitesine dair örnekler aradım, sonra da Facebook üzerinde bir anket oluşturup – bulduğum verileri de paylaşarak – arkadaşlarıma sordum. Onlar da onay verince alışverişi gerçekleştirdim.
Şimdi de birkaç yıl sonraki muhtemel bir senaryoyu çizeyim size. Yorum ve teknik özellik aramasını Facebook’a entegre olan Bing ile yaptığımı, test çekimi videolarını da yine Facebook’a yüklenmiş olan videolar arasında arattığımı düşünün. Sonra da kalıp bir anket örneğini Facebook’un bana önerdiğini. Tüm bu süreç boyunca Facebook bana ilgili ürünü satanların reklamını sürekli olarak yapacak.
Son bir husus da reklam verenler yavaş yavaş Facebook’u Google’a tercih etmeye başladılar. Yakın çevremden biliyorum, hemen herkes Google reklamlarından kazandıklarının çok düşük olduğunu ve Facebook reklamlarından çok daha fazla hit aldıklarından bahsetmekte. Google reklamlarının bırakanların sayısı da -en azından benim çevremde- gitgide artıyor. Ben de Facebook üzerindeki birçok reklama tıklıyorum, oldukça akıllı bir algoritma kullanıyorlar artık; ilk günlerin “viagra, büyütücü, …” (!) gibi garabet reklamları yok artık. Lakin bugüne kadar Google reklamlarına bunca yıldır tıkladığımın sayısı iki elimin parmaklarını geçmez.
Her ne kadar bu, fazlası ile subjektif bir saptama da olsa doğruluk payının mevcut olduğu kabul edilebilir.
Velhasıl, Google şu anda bu alandaki lider olabilir fakat bir çok sahada uğradığı hezimeti, reklam konusunda da birkaç yıla kadar yaşamak durumunda kalması hayli muhtemel görünüyor.
Merhaba Yorumcu.
Bu yazı yazılırken herhangi bir Türkçe içerikli siteden yararlanılmamıştır. Öyle olsaydı zaten kaynakça olarak gösterirdim.
SEO ve Google algoritmasıyla ilgili tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Bu yazı, her bir cümlesi ile özgündür (tıpkı diğer tüm yazılarımız gibi) ve Google’ın gözünde de bu özelliğimiz tasvip edilmektedir. Bununla birlikte SosyalMedya.CO, profesyonel SEO danışmanlığı hizmetini Türkiye’nin önde gelen birimlerinden halihazırda sağlamaktadır. Endişe etmeyiniz.
Kazanım ve bilgilerim üzerinden yaptığınız eleştiriler için de teşekkürler. Hoşça kalın.
Sayın Volkan Ardeşen aynen dediğiniz gibi tedricen de olsa Facebook’a doğru bir kayış var ama, Facebook’un Google gibi bir arama motoru fonksiyonu yok. Bunlar birbirlerini tamamlayan şeyler. Google’ın da Facebook’taki kadar detaylı kullanıcı demografik bilgisi yoktur tahminen. Verdiğiniz örnekler Google Adwords’ten Facebook Ads’e göre yapılmış. Doğrudur olabilir.
Ama hala bu yazının başka Türkçe sitelerde yayınlandığı halde, gidip ona bakılarak ordan olduğu gibi aparılma gerçeğini değiştirmiyor. Böyle kaliteli olunmaz., bu şekilde orjinalite yakalanamaz. Ancak ve ancak aparma/esinlenme/yürütme kabiliyetleri geliştirilmiş olur.
Sansasyol haberlerle ve ordan burdan aparmayla dikiş tutturulamaaazzz…
Sayın Yorumcu,
Facebook’un Google gibi bir arama motoru fonksiyonu mevcuttur.
Ne kadar rağbet gördüğü tartışılır lakin Microsoft ile yaptığı anlaşma sonucunda kendi arama motoru ile Bing entegredir şu anda. Facebook’un arama kutusuna yazdığınız kelimelerle ilgili önce kişi, sayfa, grup gibi sonuçları görüyorsunuz; hemen altında da Web sonuçlarını. Yani Facebook’un arama motoru, web araması da yapmakta. Yalnız siteyi Türkçe kullandığınızda bu özellikten faydalanamıyorsunuz. Muhtemelen önde gelen Avrupa ve Uzakdoğu dillerine öncelik tanımış durumdalar bu hususta. Kısa süre içinde bu da değişecek muhtemelen.
Değişecek çünkü Facebook sahip olduğu tüm kitleyi, sizin de ifade ettiğiniz gibi detaylı demografik ve daha birçok bilgilerine sahip olduğu kullanıcı kitlesini, kendi sayfası dışına çıkarmamak için elinden geleni yapıyor:
Unified Mail {yakında IMAP desteği de gelecektir}
Chat {yakında sesli görüşme, bir süre sonra da görüntülü görüşme desteği gelecektir}
Arama {yakında sadece kişi/grup/sayfa aramasının ötesinde içerik araması da gelecektir, yani yayınlayanın gizlilik politikası elverdiği sürece, site dahilindeki tüm not, video, bağlantı, resim içeriğinde de arama özelliği}
Şimdilik benden bu kadar, kayıtlı yazarı değilim ya sitenin, fazla uzatmaya gerek yok :)
Saydıklarım zaten aşikar beklentiler, kehanet sayılmaz pek…
“Bank Of America Merrill Lynch isimli araştırma birimi” bunu gördükten sonra okumaya değer bulmadım açıkcası…
Sayın Onur Şendere,
İlk yazdığım yazıdaki Google deneyi ne kastettiğimi gayet güzel bir şekilde kanıtlıyor. Bence bu acı gerçeği görmek için siz de bu tür konularda ortak yayın yaptığınız sitelerdeki (Ntvmsnbc/teknoloji, Yeni Medya Düzeni, E-Siber, Webrazzi gibi) aynı konu ile alakalı haberlerin belli anahtar kelime gruplarından (en az 2’li veya 3’lü) bir arama deneyi gerçekleştirin. Boş konuşmuyoruz. Birçok deney yaptım ordan biliyorum.
Teknik yöntemlerle SEO çalışması yapmak hiç önemli değil. Bu numaraları herkes biliyor. Google 50 kere artık içeriğe, hıza ve orjinaliteye çok daha fazla önem verdiğini söyledi. Sizler SEO’yu hala kodlardan ibaret zanneden demode bir kafayla hareket ediyorsunuz. Üzgünüm ama gerçek bu! Not: sakın bana Google’da ‘sosyal medya’ yazınca ilk biz çıkıyoruz gibi çok komik birşey söylemeyin. Çünkü böyle birşey yazarsanız bir daha bu siteye girmem.
Sayın Tugrul Tufan,
Gerçekten harikasınız, müthişsiniz. Bu detayı hiç görmemiştim. “Bank Of America Merrill Lynch isimli araştırma birimi” :))
Gül gül öldüm yani. Bank Of Amerika’nın Amerikanın sayılı bankalarından biri olmadığı ve hatta geçen yıllarda Merrill Lynch ile birleşmediğini hiç bilmeyen ve konulara bu kadar ‘yakın’ Türkçe öğretmenimiz harika ingilizcesi ile bu yazıyı E-Siber’den değil de E-Siber’in de yazısında kaynak gösterdiği http://www.businessinsider.com/chart-of-the-day-google-is-still-much-bigger-than-facebook-for-purchasing-decisions-2011-6 adresinden aldığını iddia ederek kaynak olarak ta Business Insider yazmış. Lütfen ye beni öğretmenim, yee!
Çok teşekkürler Tuğrul Tufan. Bu ayrıntıyı nasıl görmem yaa. Artık dilime düştünüz SosyalMedya.co’cular… Yandınız, benden çekeceğiniz var..
Çalmak da bir sanattır! Takdir etmek gerek!
Yorumcu merhaba;
SEO konusunda Onur haklıdır, Türkiye’nin pazar lideri ile çalışıyoruz. SEO konusundaki bilgilerimiz de “sosyal medya” kelimesinde birinci sırada olmakla ölçülemez. Nitekim bununla da özel bir övüncümüz yok.
Ancak içeriklerimizin her biri özgündür ve yazarı tarafından üretilmektedir. Eğer kaynak gösterecek bir durum varsa gösterilir, yoksa zaten biz üretmişizdir. Ayrıca, madem inceliyorsun, her gün Webrazzi’ye ve diğer rakiplerimize çok kere haber atlatıyoruz. Ancak bazen de doğal olarak bizim hızlı olamadığımız yerde onlar bize haber atlatıyorlar. Senden ricam, bu konudaki kontrollerini sıklaştırman, çünkü o zaman göreceksin ki biz kimi zaman onlardan 2 gün önce haber yapıyoruz. Bazı haberlerimiz ise zaten kimsede olmayan haberler. (Mesela iPara haberimiz Webrazzi’de var mı? Yok. Ya da Google’ın seçim takip sayfasını Webrazzi’den 2.5 gün önce yaptık ve bunlar gibi çok, ama çok örneğimiz de var)
Ayrıca zaten Webrazzi’ye bakarsan, yazının yayınladığı tarihin gösterildiğini, ancak saatin gösterilmediğini görebilirsin. Saat farkı ile de çok kere fark atmışızdır, atıyoruz, atmaya devam edeceğiz :)
Lütfen bu tarz eleştirilerinde daha yumuşak olman dileklerimle, onları da bizi de yakından takip et. Ayrıca, keşke ismini de bilsek diye söylemeden edemeyeceğim. Biz, demokratik ve yansız (objektif) bir yayın organı olduğumuzu düşünüyoruz ve okuyucularımız da bu konuda bizlerle hemfikir. Tüm yorumları, ama istisnasız tüm yorumları onaylıyoruz (Webrazzi’de ise denedik, yayınlamıyorlar. Kendi isimlerimizle de, sahte isimlerle de çok kere, ama çok kere yorum bıraktık yazılara, yayınlamadılar)
Ve doğal olarak senin yorumlarını da yayınlıyoruz. Ama senin bir Webrazzi çalışanı olup olmadığını bilmiyoruz ve bizi eleştirilerinde de hoşgörü sınırlarını biraz aşıyorsun, malum. Gerçek ismini bilirsek, seni bu konuda ikna etme çabamız daha da farklı bir yöne doğru gider ve belki seni de evanjelistimiz yaparız.
Biz, sektöre ışık getirmek için sitemizi açtık. Webrazzi’ye rakiptik (artık değiliz). Ancak farkettin mi bilmiyorum, bizim gösterdiğimiz fırsatı gören toplam 11 tane daha rakip çıktı. Bunlardan biri de NTV idi. Ancak farkındaysan Yeni Medya Düzeni bile artık bize yetişemiyor. (nitekim uzay haberlerinin yanında Facebook, mikroçip haberlerinin yanında da sektörel araştırma [üstelik bir ajans tarafından yapılmış] yayınlayan bir site) yarın, öbür gün de kapatıp gitme olasılıkları var. Oysa biz sadece 5 ayda trafik anlamında en yakın rakibimizi 2.5 katına katladık, yetmedi, yeni yatırımlarımız geliyor.
Burada iş yaptığımızı ve toplam 17 kişinin de buradan kazanç sağladığını (ekmek yediğini) unutmamak lazım bence. Elbette zaman zaman yanlışlarımız olacaktır, ancak kendimizi geliştirmek, uyum sağlamak adına da çok şey yaptığımız da unutulmamalı. Burada yapıyor olduğun eleştirilerde aynı hoşgörü ve duyarlılıkla yaklaşacağından eminim. Nitekim, seni dinliyoruz. Tüm okuyucularımızı dinliyoruz. Ve doğru yolu bulmaya çalışıyoruz. Okuyucu için içerik üretiyoruz, peşkeş çekmiyoruz. Bu yüzden de eleştiri odağı oluyoruz. Ancak bir diğer yandan da bizim içeriklerimizi servis eden PR ajansları da var. Birçok araştırma yayınlıyoruz, rakiplerimizin yapmadığı araştırmalar üstelik bunlar. Sadece bize ait, sadece bize özel, başka hiçbir yerde bulamayacağınız araştırmalar bunlar.
Son olarak tekrar söylemek istiyorum, lütfen eleştiri yaparken, bu işten ekmek yiyenleri unutma. Ayrıca cidden, seni tanımak isteriz. Ofisimiz Balmumcu’da, seni davet etmek ve senle konuşmak isteriz. En kötüsü mail ile ilerlemek isteriz. Bu isteğimizi dikkate alman dileklerimle.
Sevgiler
Sayın Fatih Güner,
Sanırım eleştirilerimle karşımdakini tekme tokat döver gibi hissettiriyorum, bunun farkındayım. Bunun için kusura bakmayın. Ama böyle iddialı bir şekilde yola çıkan ve editörlerinin bir takım hataları yüzünden insanların diline düşen sitelere çok ama çok kızıyorum. Tekrar söylüyorum, eğer kalp kırdıysam özür dilemek isterim. Şahısları hedef almak istemem. Eğer rencide ettiğim birisi varsa gönül almak isterim. Ama iddianın altını düzgün doldurmayan, kandırmacalar yapanlara tahammül edemiyorum.
Diğer sitelerle ilgili verdiğiniz örnekleri çok ama çok iyi biliyorum. Merak etmeyin. Ayrıca onların bu yorumlara kalbi dayanamazdı zaten. Onların da birçok yazılarında yabancı kaynakları olduğu gibi alıp, sanki kendilerininmiş gibi yayınladıklarının farkındayım. Yola devam etmeli ama editörleri ve yazı yazanları da ciddi ciddi uyarmalı. Sansasyonel veya sadece duyumlardan ibaret olan haberlerden de kesinlikle uzak durmalı. Çünkü artık hiçbirşey eskisi gibi değil, ziyaretçi uyanık ve herşeyi takip ediyor. Onun için hiç boşuna birbirimizi kandırmayalım (bunu genel olarak söylüyorum).
Kimliğime gelince de, bu konuda hep gizli kalmayı yeğlerim. Zira duyunca şaşırabilirsiniz.
Hep özgün, her daim orjinal olmaya çalışmanız ve de kalmanız dileğiyle…
Yorumcu hadi yine iyisin, çektin bütün ilgiyi üzerine. Baksana Fatih Güner bile dikkate almış seni de uzun uzun cevap yazmış. Yalnız bir şeyi atlıyorsun sanırım. Nick olayı, kimliğini gizleme olayı ‘so 90’s!’ İnsanların kendi isimleriyle yer aldığı bir ortamda, kimliğini gizleyerek, kalın perdelerin ardından bağırıp çağırman hiç şık bir şey değil. Haa burada insanlar seni ciddiye almış da cevap vermiş, şanslısın. Hem yazmak, çizmek hakkında atıp tutacaksın hem de kimliğini gizleyeceksin, nick kullanacaksın. Yok dostum yook olmaz öyle, sen bu işi anlamamışsın.
Sosyalmedya.co ‘nun ilerde çok daha iyi bir site olacağına inanıyorum. Gelişime açık, akıllı insanlardan oluşan bir gruba sahip ve hepimiz insanız , zaman zaman hataları da olacaktır. O kadarını görmezden gelebilirim. Genel itibariyle önemli olanın suçlamadan , insanları kırmadan onlara hatalarını göstermek ve doğruya yöneltmek olduğuna inanıyorum. Kısa bir süre içinde,en azından orta vadede, Sosyalmedya.co yatırımlarıyla, yaptıkları işle kendilerinden daha fazla sözettireceğine eminim.
iyi çalışmalar dilerim..
O değil de e-siber nedir ya? Öyle bir site mi var? elektronik siber diye site ismi mi olur?
Sayın Ali Yakın,
Buradaki espri nicki yazıp yazmamak değil. Kaldıki küfür etmiş değiliz. Fatih Güner beni anladı, bende onu gayet iyi anladım. Ayrıca bazı mesajların bu şekilde arka kapı yöntemlerle iletilmesinde fayda var. Yoksa daha gereksiz ve çirkin polemiklerin yaşanmasına neden olunur. Âkil insanlar akıllız iş yapmazlar. O gerektiği gibi davrandı, bende olması gerektiği gibi yazdım. Fazlası değil! Meramımız her iki taraflı gayet iyi anlaşılmıştır. Ayrıca ben sadece bu yazı için isimsiz yorum yazmış değilim. Başka diyaloglarımız da oldu sitede…