İlk çağlardan beri çalışmak, yaşamak için gerekli yöntemlerin hep başında geldi. İnsanların ateşi bulması, tekerliği icat etmesi de çalışmasının sonucuydu. O günlerden bu teknolojik çağa ulaşmamız da öyle… Dolayısıyla çalışmak, yalnızca bir şeyler kazanmanın değil, daha iyi koşullarda yaşamayı sağlamanın da başlıca aracı.
Peki, çalışmanın tüm bu faydalarına rağmen, işimizi olması gerekenden daha fazla önemseyerek onu hayatımızın merkezine almış olabilir miyiz? Gerçekten sadece işe odaklandığımız için başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor muyuz?
Konu, hayatımızı kazanmamızı ve daha iyi bir hayat standardına ulaşmamızı sağlayan işimiz olunca, üzerine düşünülecek çok konu var. İşimiz olmadan yaşayabilir miyiz? İş hayatın ta kendisi mi peki? İş ile özel hayat arasında denge kurmak mümkün mü? gibi sorular kafamızı karıştırıyor. İşte bu sorulara iş dünyasının öncede gelen isimlerinin verdiği cevaplar…
Daha çok düşün, daha az çalış
HubSpot’un CEO’su Brain Halligan, dinlenmiş bir beynin daha hızlı ve pratik üretim yapabileceğine, böylece işlerin kolaylaşarak, yükün azalacağına inanıyor. Kendisi için de en verimli çalıştığı zamanların iyi dinlendiği zamanlar olduğunu ifade eden Halligan, bu nedenle günlük programında mutlaka bir süre dinlenmeye ve meditasyona vakit ayırıyor.
Halligan, nasıl hissettiğinin işlerine yansıdığını, dolayısıyla kendini iyi hissedeceği şekilde bir çalışma prensibi benimsediğini aktarıyor. Şirketleri üretime dönük ve başarılı olmasını sağlayan unsurun zihni besleyen, dinlendirici aktiviteler olduğuna inanan Halligan, bu yüzden daha çok düşünüp daha az çalışma yöntemini tavsiye ettiğini belirtiyor.
İş hayatını ve özel yaşamı birlikte tasarlamak
Silikon Vadisi’nde kadınlar için teknoloji üreten Women’s Startup Lab’in CEO’su Ari Horie, çalışan ve mücadeleci kadın ifadesinin en iyi örneklerinden. O bulunduğu vadideki, en güçlü kelebeklerden biri. Denge kelimesinden belki de bu nedenle çok hoşlanmadığını söylüyor olabilir. Çünkü onun hayatı dengeler değil, öne geçmek, herkesin bir adım önünde olmak üzerine kurulu. Dolayısıyla, “Ya siyah vardır ya da beyaz. Ya yanlış vardır ya da doğru” diyor ve ekliyor, “İş ve hayatı dengede tutmak değil, ikisini birlikte dizayn etmek gerekir.”
Kadınların, iş ve sosyal hayat arasında bocalarken bundan bahsetmemesini de yanlış bulan Horie, aksine bundan bahsedip, çözüm bulunmasını sağlamalarının daha etkili olacağına inanıyor. Horie’ye göre, bu sorunlardan bahsedilmediği sürece, sorun yaşayan diğer kadınlar, başarılı ve güçlü olduğunu düşündükleri kadınların birer süper kahraman olduğunu düşünerek kendilerini suçlu hissediyor. Sonuç olarak konuşmanın ve çözüm üretmenin gücüne inanan Horie kadınları, iş hayatlarını mutlu olacakları şekilde tasarlamaya davet ediyor.
Feragat etmeyi bilmek
Plated.com’un kurucu ortağı Nick Taranto; bir turtayı çok fazla parçaya bölebileceğimizi, ancak bunların çok küçük dilimler olacağını ve yeterli tadı vermeyeceğini belirtiyor. Dolayısıyla her şeyi birden yaparsak, hepsinin hakkını veremeyeceğimizi vurguluyor. Bu nedenle bazı şeylerden feragat etmek gerektiğini ve hayatta denge kurmanın, turtayı dilimlere bölmek kadar kolay olmadığını ifade ediyor.
Taranto, 20’li yaşların başındayken kendisinin de her şeyi yapabileceğine inandığını ancak, pek çok topu havada çevirmeye çalışırken birçoğunu düşürdüğünü anlatıyor. İlerleyen yıllarda çocuk sahibi olunca, daha dikkatli ve her şeyi bir arada yapamadığını söyleyecek kadar olgun tavırlar sergilemeye başladığını kaydeden Taranto, odaklanmayı öğrendiğini ve odaklandığı seçenekleri azaltarak onları en iyi şekilde yerine getirmeye başladığını sözlerine ekliyor.
Kaliteli uyku
Madison Reed gibi birçok girişimin öncüsü olan, yatırımcı Amy Errett yeni bir girişimin ilk zamanlarında neredeyse 7/24 çalıştığını belirtiyor. Böyle zamanlarda özel hayat ve iş yaşamı arasında denge kurmanın mümkün olmadığını belirtiyor.
Ancak Errett, ne olursa olsun kendisi için en azından kaliteli uykunun çok önemli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle telefonunu asla uyduğu odaya sokmadığını belirten Errett, kaliteli uykunun verimlilik konusunda son derece önemli olduğunu belirtiyor.
Yorumlar (0)