Seçimler yaklaşınca partiler de seçime yönelik kampanyaların da giderek hızlanıyorlar. Artık sosyal medyanın hayatımızın birçok alanında bizi yönlendirmesi partileri de ister istemez bu mecraları kullanmaya yöneltiyor. Misal, Obama’nın 2008 yılında sosyal medyayı seçim kampanyasına dahil etmesi ve başarısıyla birçok seçmene ulaşması, bir çok parti lideri için filtreyi ateşleyen bir etki gösterdi. Çünkü insanlar, aynı fikirleri paylaştıkları siyasi partileri kah Facebook kah Twitter olsun, takip ediyorlar. İşte bu potansiyel hareketle ülkemizde seçimlere 2 ay kala bazı partiler söylemlerine sosyal medya platformlarını da dahil ederek ilerliyor. Bunun yanında sosyal medyada partiler ve liderler hakkında konuşmaların incelendiği raporlar bile yayınlanıyor.
Bütün bunlar sosyal medyanın politika konusunda da sanal ortamlarda etkili olabildiğini / olabileceğini gösteren güzel durumlar. Ancak Kanadalıların 73 yıl önce çıkardıkları ‘Kanada Seçim Yasası’ ile başları dertte! Çünkü yasa, seçim bölgesindeki sandıklarının tamamının kapanmadan, başka bir seçim bölgesinde yer alan oyların sonucunun önceden kimseyle paylaşılamayacağını ya da ilan edilemeyeceğini belirtiyor. Aksi halde 25 bin dolar para cezası ya da 5 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşılması olasılığı bulunuyor.
Tabii ki söz konusu kanun Facebook, Twitter göre tasarlanmamıştı. Ancak günümüzde bilgilenme için birçok olası kaynak bulunduğundan mütevellit, sosyal ağların da bu yasayı ihlal ettiği şeklinde yorumlanabileceği söyleniyor. Hatta Kanada seçim sözcüsü, ‘bizler yönetici olarak, insanları bilgilendirmek ve bu hükmün varlığından haberdar oldukları konusunda emin olmamız gerekiyor’ dedi.
Kanunlar ve yöneticiler bir yana, Kanada halkı – özellikle Twitter kullanıcıları – eskiden kalma Kanada Seçim Yasası’nı protesto etmek için, tweet’lemek, blog yazmak ve sosyal medyanın diğer mecralarını kullanmaya söz verdiler. Twitter kullanıcıları #Tweettheresults ve #elxn41 etiketlerini kullanarak seslerini duyuracaklar.
Kanada seçimlerinin, halkın tepkisi ile proaktif olarak değiştirilmesini için yeterli olur mu bilinmez ancak Kanada bu yasayı değiştirmezse ileride çok daha fazla uğraşacak gibi görünüyor çünkü bilginin dijital çağda bastırılamaz olması gerekiyor.
Ya Devlet başa ya kuzgun leşe.