Hepimizin ortak derdi olan görev tanım ve dağılımları LinkedIn’de olağandışı bir etkileşime yol açtı.
Her şey Tülay Hanım’ın mutfaktan sorumlu personele yardım etmek istemesi ve karşılığında ertesi gün de kendisinden aynı davranışın beklenmesiyle başladı.
Bu konuyu Linkedin’de durum güncellemesi olarak paylaşan Tülay Hanım, bir çok farklı tepkiyle karşılaştı.
Kimileri Tülay Hanım’a hak verip yönetimi suçlarken, kimileri Tülay Hanım’ın merhametsiz ve kibir sahibi olduğunu savundu.
Ekşi Sözlük yazarı vaalbara‘nın paylaşımı ile ortaya çıkan bu hadise, bize konu tartışmaya açık günlük sıkıntılara geldiğinde LinkedIn’in de Facebook gibi çok etkileşim alabilen bir mecra olduğunu gösteriyor.
Şimdi sizi bu tartışmayla baş başa bırakalım:
Şu yorumlara baktıkça LinkedIn ağımı temiz ve kaliteli tutmamın ne kadar güzel bir duygu olduğunu yine anladım. Ülkede ne kadar gereksiz, kendini vasıflı sanan insan varsa LinkedIn’de profil açıp sanki ülkenin sanayisini kalkındıran işler yapıyormuş gibi hareketlerde bilmem ne. Bu olay yine yürüyenlerden, Facebook gibi paylaşım yapanlardan bi tık daha iyi. Şu ağın profesyonelliğini bir kavrayamadınız be amk.
Bu kadar absürt bir tartışmaya vakit ayırabilen insanları barındıran şirketlerin durumu sorgulamaması da enteresan. Yorumların çoğu mesai saati içerisinde ve ciddi bir vakit ayrılarak yazılmış.
Tülay Hanım enteresan bir şekilde bardağı mutfağa götürerek, hizmetli kadının hayatı boyunca ona vefa ve minnet duygusu duyması gerektiği şekilde bir algıya kapılmış anladığım kadarıyla..