Çoğunuzun bildiği gibi Mark Zuckerberg, ne giyeceğine karar vermek için bir saniye bile düşünmüyor. Adamın gardrobu aynı gri tişörtle dolu.
Bunun nedeni gayet açık: Mark böyle basit seçimler için değerli yaratıcı enerjisini harcamıyor. Beyin gücünü tamamen insanları birbirine bağlama üzerinde kullanıyor.
Karar verme yorgunluğu diye bir şey gerçekten var. Steve Jobs da bunu biliyordu. Bu yazıyı okurken bile bunu hissedebilirsiniz: “Bu yazıyı okumayı bitirecek miyim? Evet? Hayır? Belki”
Karar verme limitinizi bir yakıt tankı gibi düşünün. Bunu gereksiz seçimlerle harcayarak tankınızı boşaltırsanız daha büyük kararlar için az yakıtla idare etmiş olursunuz ki bu da yanlış kararlar almanıza neden olur.
Aşağıda Mark Zuckerberg ve Steve Jobs’ın hiç kafa yormadan günlük verdiği kararları inceleyebilirsiniz:
Ne yesem?
Gündelik yaşamada özellikle çalışanlar kişiler için öğlen ne yiyeceğine karar vermek baya zaman alıyor. Kimisi daha öğle saatleri gelmeden bunu düşünmeye başlıyor. Öğlen ne yiyeceğine karar vermek için zaman kaybının yanında bir de karar verme enerjinimizin büyük bir kısmını buraya harcıyoruz.
Her gün aynı yemeği yemek sizi hasta edebilir ama en azından haftalık rutininizi oluşturarak hangi gün ne yiyeceğinizi önceden ayarlarsanız bu vakit kaybını ve enerjinizi harcamamış olursunuz.
Ne yapsam?
Sabah işyerine gidiyorsunuz, bilgisayarınızı açıyorsunuz, emailleri kontrol ediyorsunuz. Daha sonra bilgisayar ekranına 15 dk kadar bakıp ne yapsam, yapılacaklar listesinden hangi görevi yapsam diye düşünmeye başlıyorsunuz. Bu da vakit kaybı ve karar verme enerjinizin erimesine sebep olan basit bir karar daha.
Bunu atlatmak için de görev listenizde bir öncelik sırası yapın. Hemen yapılması gerekenler şeklinde etiketleyin. Böylelikle “ne yapsam” sorusunu sormaktan vazgeçebilirsiniz.
Nasıl stres atsam?
İşyerinde kötü bir gün mü geçiriyorsunuz? İşlerin yetişemeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Bu moral bozukluğunun veya stresin nasıl üstesinden gelebileceğiniz üzerinde çok fazla düşünmeyin. Basitçe bir nefes alın ve verin. Bütün bu kaygıların verdiğiniz nefesle gideceğini düşünün ve gününüze devam edin.
Böyle basit kararlarla beyninizi boşuna yormayın. Bir sonraki Facebook’u siz kurduğunuzda bana teşekkür edersiniz.
Yorumlar (0)