Kullanıcıların sosyal ağlar üzerinden markalarla iletişime geçmesinin en önemli sebeplerinden biri ürünleri, servisleri, hizmetleri hakkında onlara olumlu/olumsuz yorumlarını iletmek. Bu durumda markaların da sosyal medya pazarlamalarını yaparken hesaplarını sadece bir kampanya duyuru aracı olarak görmemeleri ve müşteri ilişkilerinin dijitaldeki yansıması olarak ele almaları gerektiği sonucunu ortaya çıkarıyor.
eMarketer‘da yer alan son bir araştırma ise tüketici geri dönüşlerinin hangi sosyal ağlarda daha pozitifken hangi sosyal ağlarda kullanıcıların daha acımasız olduğunu ortaya koyuyor. Converseon‘ın 20 öncü küresel markayla kullanıcıları arasındaki etkileşimleri incelediği araştırmada markalara gelen kullanıcı yorumlarının en yapıcı, en olumlu olduğu sosyal platformun Twitter olduğu söyleniyor.
Twitter‘da markalarla tüketiciler arasındaki etkileşimlerin %55’i pozitifken %25’i nötr olarak karşımıza çıkıyor. Buna nazaran Facebook‘ta yer alan olumlu kullanıcı etkileşim sayısı diğer sosyal ağlara göre en aşağı seviyede. Twitter’ın %55 oranına karşın Facebook’taki olumlu etkileşimlerin oranı %49. Diğer yandan buradaki nötr yorumların oranı ise %32 olarak belirtiliyor.
Kullanıcı etkileşimlerin pozitif/negatif sıralamasında Twitter ile Facebook arasında yer alan Google+‘da ise olumlu tepkilerin oranı %53 olarak dikkat çekerken buradaki olumsuz geri dönüşler %18 olarak Twitter ve Facebook’tan da daha iyi bir tablo çiziyor.
Bunlara ek olarak markalara iletilen olumsuz yorumların neler olduğunun da raporlandığı araştırmada ilk sırada %56 ile ürünler, servisler hakkındaki şikayetler yer alıyor. Bunu daha sonra ilginç bir şekilde şirketin eski çalışanlarının yaptığı olumsuz yorumlar izliyor. Markalara iletilen diğer olumsuz yorumları ise sırasıyla sosyal içerikler hakkındaki olumsuz geri dönüşler, rakiplerden gelen olumsuz yorumlar, küfürler/hakaretler ve son olarak şirketin şu anki çalışanlarının yazdığı olumsuz mesajlar olarak saymak mümkün.
Yorumlar (0)