Daha önce sizlere Murat Dalkılıç’ın Birhayli.tv isimli projesinden bahsetmiştik. Yandex sponsorluğunda hayata geçirilen projede Dalkılıç’ın Bir Hayli isimli şarkısı için çekilen interaktif klip geçtiğimiz günlerde BirHayli.tv adresinde müzik severler ile buluşmuştu.
Beğeni toplayan çalışmada müzik severler Facebook hesapları ile bağlanarak klibin bir parçası olabiliyorlar. Türkiye’de yapılan en dikkat çekici interaktif projelerden birisi olan BirHayli.tv müzik ile sosyal medyayı bir araya getirerek kullanıcılara ilginç bir deneyim yaşatmayı başardı.
Murat Dalkılıç ve klibi hayata geçiren isimler ile röportaj yapma fırsatını yakaladık. Hazır böyle bir fırsat bulmuşken Facebook, Twitter ve Instagram’da bir milyonun üzerinde takipçiye sahip olan Murat Dalkılıç’a sosyal medya hakkında merak ettiklerimizi de sorduk.
Ortaya gerçekten de başarılı ve eğlenceli bir iş çıkmış. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz, memnun musunuz? İlk gelen tepkiler ne yönde?
Murat Dalkılıç: Teşekkürler. İzleyenler birazcık şaşırdı tabii ki ilk izlediklerinde ama seyri güzel ve eğlenceli bir iş oldu diye düşünüyorum ben de.
Taci Yalçın (Kreatif Direktör): Özellikle ilk birkaç gün ilk gelen tepkileri anlık olarak takip ettik ve hatırladığım kadarıyla hiç kötü yoruma rastlamadım. Bu bir kriter midir bilemiyorum ama özellikle Murat’ların dünyasındaki, konumundaki insanlara bu kadar “sallayan” varken, kötü yorum görmemek bana doğru bir iş yaptığımızı düşündürdü.
Deniz Coşkun (Yönetmen): Başta çözmemiz gereken üç temel problem vardı: İlk olarak Yandex marka ve ürünlerini en doğru şekilde göstermeliydik. Diğeri ise, Murat’ın sanatçı olarak konumuna yakışır bir müzik videosu olması gerektiğiydi. Son olarak ise pop müzik severlerin ortaya çıkan işi beğenip paylaşmalarıydı. Şu ana kadar aldığımız tepkilere bakınca, bu problemleri en makul şekilde çözdüğümüzü düşünüyoruz.
Burak Demiral (Proje Yöneticisi): Henüz çok yeni olmasına rağmen ilgi gerçekten de beklediğimizin üzerinde oldu. Buna ek olarak çok fazla şey söylemeye gerek yok. Sayılar, daha da havalı söylemek gerekirse KPI’lar bize projenin başarısını gösteriyor. Bunun yanı sıra tüm platformlardaki olumlu yorumlar bizi mutlu etti. Pek sevilmiş proje.
Birhayli.tv fikri nasıl oluştu? Kimin fikriydi, nasıl projelendirdiniz?
Murat: BirHayli.TV Taci’nin fikriydi, benim hem yakın arkadaşım, hem de kreatif danışmanım. Çok uzun zaman önce karar verdiğimiz bir projeydi epey vaktimizi aldı projeyi bitirmek. Taci ekibi kurdu ve bizi sponsorumuz Yandex’le bir araya getirdi. Bana da sadece kamera karşısına geçmek düştü…
Taci: Biz Murat’la ilk tanıştığımızda ona “sana böyle bir iş yapacağız” dedim ve yaptık. Ben projeyi detaylandırdım. Yandex’le buluştuk ve harika bir birliktelik oldu bizim için. Yandex tarafında özellikle Çağdaş Önen ve Kaan Akın’a yardımları ve projeye ilgilerinden ötürü çok çok teşekkür ediyorum. Senaryo konusunda da DaVinci Projects’ten Deniz Coşkun ve Burak Demiral muazzam bir iş çıkardılar. Deniz de açıkçası beni yanıltmayarak çok çok güzel çekti. Projenin interaktivitesi ve yazılımı gibi konularda gözümüzü kapatıp başta Can Erdinç olmak üzere 1MM ekibine güvendik. Onlar da çok kısa sürede harika bir iş çıkardılar. Teşekkür ediyoruz onlara da.
Klip çekimleri de oldukça eğlenceli geçmiş olsa gerek. Biraz o süreçten bahseder misiniz?
Murat: Evet 2 gün sürdü çekimler. DaVinci Projects seneryoyu yazdı, ilk seneryoda makyajla şişmanlatıldım ama çok sevimli gelmedi bize kamera karşısında o yüzden bu hafif nerd tiplemede karar kıldık. Yorulduk ama fazlasıyla değdi.
Taci: Keşke biraz daha zamanımız olsaydı diye düşünmedim değil. Ortaya çok daha başka bir iş çıkarabilirdik.
Deniz: Murat, akademik olarak oyunculuk eğitimi almış bir şarkıcı. Karşılıklı oturduğumuzda da espri anlayışının yüksek, hayli muzip bir karakter olduğunu farkettik. Katıldığı talkshowlarda sırf “karizması çizilecek” diye helyum gazını içine çekmeyen sanatçıların olduğu bir ülkede, adama “senin tipini kaydıracağız” dedik. Kendisi de tereddütsüz “yapalım” dedi. Klip çekimi iki tam gün sürdü. Harika bir ekiple kendimizce bir orta metraj çektik. Sonrasında da hikayeyi 3,5 dakikaya sığdırdık… En çok aklımda kalan kısım ise, Murat’ın çekim boyunca görsel inandırıcılık namına tüm o şeyleri gerçekten yediğiydi. Dekorumuzu amansızca yiyen Murat’la bu işi bir hafta daha çekseydik, başta oynadığı karakterin göbek seviyesine ulaşacağı kesindi.
Burak: Da Vinci Projects olarak her zaman işini iyi yapan bir ekiple çalışıyoruz. Yine pek çok projede bizimle birlikte çalışan bir ekip vardı bu çekimlerde de. Hem onların hem de Murat’ın çekimler boyunca süren keyifli haline bir de sorunsuz bir akış eklenince sette kahkaha sesleri eksik olmadı.
Bir Hayli için Türkiye’nin ilk gerçek interaktif klibi diyebilir miyiz? Daha önce izleyicilerin bu kadar içinde olduğu bir çalışma olmamıştı yanılmıyorsam.
Murat: Ben de ilk diye biliyorum…
Taci: İnteraktiviteden kastın ne olduğuna bağlı biraz da. Çok geniş bir kavram. Ama kullanıcının bu kadar içinde olduğu, Facebook ile bağlanan kişinin doğrudan senaryoya dahil olduğu, yani interaktivitenin bu kadar had safhada olduğu başka bir iş yapılmadı benim de bildiğim kadarıyla.
Deniz: Bildiğim kadarıyla Facebook Connect özelliğini ilk kullanan klip… Da Vinci Projects olarak interaktivitenin, olması gerektiği için değil, yarattığı katma değer için tercih edilmesi kanısındayız. Aynı şekilde yine bir kullanıcıyı görüntünün içinde alelade göstermek, takdir edersiniz ki artık çok ahım şahım bir teknoloji değil. Ancak bu noktada bizlerin, doğru storytelling elementlerini kullanarak interaktiviteyi en makul şekilde uyguladığını söyleyebilirim.
Burak: Öyle demeyelim de kendi kulvarında ilk çalışması diyebiliriz. Daha önce de interaktif sıfatıyla yapılan bir klip çalışması var. Yani en azından benim bildiğim bir tane var. Ancak bu projede Facebook hesabına sahip olan seyirciler hem isimleri hem de fotoğraflarıyla aktif olarak konuya ve akışa dahil oluyorlar. Hatta Murat’ın o radikal değişiminin belki de en büyük sebebi izleyicilerin klibte gönderdikleri o SMS olduğunu düşünebiliriz.
Biraz da sosyal medyadan bahsedelim isterseniz. Özellikle Twitter’ı ve Instagram’ı oldukça yoğun kullanıyorsunuz. Bunun yanında Facebook ve web sitesi de var. Sosyal ağlar için profesyonellerden yardım alıyor musunuz?
Murat: Tabii yardım alıyorum, herhangi bir şey paylaşılırken süzgeçten geçiriliyor çünkü çok fazla takipçi var dikkatli olmak lazım. İstemeden de olsa kimseyi kızdırmak istemem
Twitter ve Facebook’ta toplam 1 milyonun üzerinde takipçiniz var. Oralardaki etkileşim nasıl? Özellikle Twitter’da, zira gördüğümüz kadarıyla kendiniz yönetiyorsunuz o sayfayı.
Murat: Sadece Twitter ve Instagram’ı kendim kullanıyorum. Orada paylaştıklarım otomatik olarak Facebook takipçilerimle de paylaşılıyor. Geri dönüşleri haftada 1 falan ta kip edebiliyorum… Twitter’da daha anlık alabiliyorum tepkileri, bu daha çok hoşuma gidiyor.
Facebook sayfanız üzerinden albümleriniz veya şarkılarınız satın alınabiliyor. Türkiye’de çok az müzisyenin henüz farkında olduğu bir özellik bu? Nasıl karar verdiniz, süreç nasıl işledi?
Murat: Facebook sayfamı da Başar Töriyen adında genç bir arkadaşımız yönetiyor, ilk Murat Dalkılıç Fan Club üyelerinden… Onu tamamiyle kendi kendine yapmaya başladı, sonra bizim de hoşumuza gitti yaptığı şeyler ve her şeyi ona teslim ettik. O da git gide profesyonel hale geldi bu işte. Tamamen onun fikri.
Son olarak, bu proje Murat Dalkılıç için küçük bir deneme miydi, yoksa bu sadece başlangıç mı? Gelecekte Murat Dalkılıç’tan bu tarz yaratıcı projeler görecek miyiz?
Murat: Bu aslında her şeyin güzel bir başlangıcı… Biz neler yapabileceğimizi gördük bu projeyle. Bundan sonra bunun gibi etkili projelerimiz olacak önümüzde.
Taci: Murat yaratıcı işler açısından emin ellerde diyebilirim :) Murat’ın vizyonu benim için çok önemli. Sabahlara kadar sıkılmadan yeni işler, yeni projeler izlemeyi/dinlemeyi seviyor. Onun motivasyonu ve farklı şeyler yapma arzusu devam ettikçe daha çok güzel iş yaparız diye düşünüyorum.
Yorumlar (0)