Neredeyse hepimizin sosyal medyada, bir tane de olsa “ne kadar da mutluyuz” diye bağıran bir çift tanıdığı vardır. İkisinin fotoğrafları ile dolu albümler, sürekli kendilerinin anlayacağı şakalarla bezeli durum güncellemeleri, “aşkitom”lar ve “cicikom”ların havalarda uçuştuğu yazışmalar bu çiftlerin alametifarikasıdır. Fakat ne var ki bu çiftlerle bir araya geldiğinizde gördüğünüz manzara sosyal medyada gördüklerinizle çok da örtüşmez.
Öte yandan gerçekten kendi içlerinde mutlu olan çiftler ise ilişkilerini sürekli sosyal medyada yayınlamaz. Gerçekten mutlu çiftler bu kadar az paylaşım yaparken neden her saniyelerini sosyal medyada yayınlayan çiftlerin o kadar da mutlu olmayabileceğine bakacağız.
1. Kendilerini inandırmak için başkalarını inandırmaya çalışıyorlar
Çiftler sürekli olarak kendilerinin romantik anlarını, aşk ilanlarını sosyal medyada paylaştıklarında aslında çevrelerini ne kadar mutlu olduklarına ikna etmeye çalışıyorlardır. Bu iknanın sonucu olarak gelen yorumlar ve beğeniler de onları gerçekten mutlu olduklarına ikna etmeye yarıyordur.
İlişki uzmanı Nikki Goldstein bunun bir onay mekanizması olduğundan bahsediyor. “Genellikle sosyal medyada yoğun paylaşım yapanlar en çok onaylanmaya ihtiyaç duyan kişilerdir. Hayatlarında zorluk yaşayan insanlar kendilerini iyi hissetmek için yaşadıkları olayın kendisine değil, çevrelerindeki insanların bu duruma vereceği tepkiyi arıyorlar” diyor.
2. Yoğun paylaşım yapanların narsisistik kişilik bozukluğu ve psikopatiye yatkın olmaları daha olası
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki paylaşılan selfielerin yoğunluğu ile narsisistik kişilik bozukluğu ve psikopati arasında doğrudan bir bağlantı var. Böyle bir sorunla baş eden birisiyle ilişki yaşamak da elbette hiç de kolay olmayacaktır.
3. Mutlu olduğunuzda sosyal medyanın dikkatinizi dağıtmasına izin vermezsiniz
Elbette her sosyal medya paylaşımı yapan çift mutsuz olabilir diye düşünmek mantıksız. Mutlu çiftler de muhakkak birlikte çektirdikleri fotoğrafları güzel sözlerle paylaşacaklar. Ancak bu paylaşımlar anlık olmaz genelde. O anda, anın tadını çıkartmayı, sosyal medyada paylaşım yapmaya tercih ederler. Sonrasında bir iki kare elbette sosyal medyada paylaşılacaktır.
4. Yoğun paylaşım yapan çiftler daha güvensiz hissediyorlar
Northwestern Üniversitesi’nin 100 çift üzerinde yaptığı araştırmanın sonucuna göre çiftleri ile ilgili daha fazla paylaşım yapan kişiler ilişki içinde oldukları kişi ve ilişkileri hakkında kendilerini güvensiz hissediyorlar.
5. Tartışmalarını “offline” çözen çiftler daha mutlular
Tartışan bir çiftin yanında bulunmak durumunda kaldıysanız durumun sizin için ne kadar garip bir hal aldığını hatırlıyorsunuzdur. Bunu bir de online yaptıklarını düşünün. Sosyal medyada birbirlerine hakaret dolu cümleler yazan çiftlerin yorumlarını ya da birbirlerine nefret dolu videolar çekip bunları sosyal medyada paylaşan çiftleri düşünün. Buralarda tek taraflı paylaşım yapmak yerine karşılıklı konuşmaları sorunlarının çözülmesi adına daha mantıklı bir adım olacaktır.
6. Sosyal medyada yoğun paylaşım yapan çiftler kendi mutluluklarını ilişkilerine bağlıyor
Albright College’daki araştırma görevlileri bu duruma “İlişkiye Bağımlı Özgüven” adını veriyor. Bu durumdaki kişiler kendi mutluluklarını ve özgüvenlerini ilişkilerinin gidişatına göre belirliyor. Bu noktada kendilerinin ne kadar iyi bir ilişki içinde olduklarını paylaşarak aslında kendilerinin ne kadar iyi olduğunu göstermeye çalışıyorlar.
7. Mutlu çiftlerin kanıtlamak zorunda oldukları bir şey yoktur
Gerçek anlamda mutlu olan çiftler hiçbir şekilde sosyal medyanın onayına ihtiyaç duymazlar. Kendilerinden ve ilişkilerinden emin oldukları için kimsenin onların mutluluğuna şahit olmasını veya mutluluklarını onaylamasını beklemezler. Dolayısıyla da bu tarz paylaşımlarda daha seçici olurlar.
8. Facebook’tan uzak duran kişiler daha mutlular
Danimarka Mutluluk Araştırma Enstitüsü’nün 1,095 kişi üzerinde gerçekleştirdiği deneye göre sadece bir hafta Facebook kullanmayı bırakan kişilerin hayattan aldıkları tatmin ciddi oranda yükseldi. Aynı araştırmanın bir diğer kısmında ise düzenli Facebook kullanıcıları, kullanmayanlara göre kendilerini daha fazla öfkeli, kaygılı, stresli ve depresif olarak tanımlamış.
Yorumlar (0)