Bir çok firma, sosyal medyada yapılan kampanyaların ardından harcanımların karşılığını, trafik olarak geri almak gibi bir hataya düşüyor.
ForeSee Results’ın yaptığı araştırma, sosyal medyanın bir internet sitesinin trafiğine direkt etkisinin çok fazla olmadığını ortaya koydu.
Yapılan bu büyük hatada, devam eden ya da tamamlanmış proje için verilmiş olan kodlar, Google Analytics yada benzer ölçümleme araçları vasıtasıyla aranıp kaç kişinin ilgili URL’e tıklayarak geldiği tespit edilmeye çalışılıyor.
Bu da, tıklanma / izlenme / oynanma ne kadar yüksekse, o proje o kadar başarılı yada o kadar başarısız olarak kabul ediliyor.
Markalar, Facebook sayfalarında kaç hayrana sahip olduklarını, Twitter’da kaç kişi tarafından takip edildiklerini ve URL’lerin ne kadar tıklandığını ölçebiliyorlar ancak sosyal medya yatırımlarının getirisini ölçmekten yoksunlar.
Sosyal medyayı olduğu gibi, yani bir kavram olarak değerlendirdiğimizde ise GA ve benzer ölçümleme araçları ne yazık ki katkısının ölçümlendirilmesinde yeterli olmuyor.
ForeSee Results’ın CEO’su Larry Freed, içerisinde ESPN, Savuma Bakanlığı ve Ticketmaster gibi 180’den fazla internet sitesinin yer aldığı, 300,000’den fazla kişinin katılımıyla yaptıkları çalışmanın sonucunda tıklanma saymanın doğru bir ölçümlendirme olmadığına ulaştıklarını ifade ediyor.
Freed, sosyal medyanın sitenin trafiğine direkt etkisinin %1 olduğunu ifade ederken, yapılan çalışmanın ziyaretçilerin %18’inin bundan etkilenerek, internette o siteyi aramayı seçtiğini ifade ediyor.
İnternet sitelerinin trafik kaynakları farklılıklar gösterirken, önemli olanın çok sayıda kullanıcıya değil, farklı kaynaklardaki kullanıcılara ulaşabilmek olduğu unutulmamalı. Sosyal medya buna olanak sağlarken, projelerin ölçümlendirilmesini de buna göre tekrar gözden geçirilmeli.
Yorumlar (1)