Müsaade istemek, genellikle samimi ortamlarda çok daha kolaydır. Uygunsuz olacağı düşüncesi bir yana, bu tarz yerlerde mazeret belirtmeden kalkıp gitmek gibi bir lüksünüz dahi olabilir. Ancak resmi durumlarda, iş görüşmelerinde, mülakatlarda, toplantı ve seminerlerde, “Eh hadi bana müsaade” demek, genel olarak takdir edilen bir davranış değildir.
Önemli organizasyonlardan, yemeklerden, toplantılardan ayrılmak bazen hiç kolay olmayabilir. Ama yine de kibarca bulunduğunuz ortamdan bir süreliğine ya da tamamen ayrılmanızı sağlayacak cümleler de yok değil…
“Lavabo ne taraftaydı?”
Denenmiş ve hatta sıkça başvurulan, genellikle de işe yarayan seçeneklerden biridir. Bu soru seviyesiz bir cümle gibi görünmesin. Bir konuşmanın tam ortasında olmasa da küçük bir ara, başka konuya bir geçiş yakaladığınız anda bu cümleyi kullanabilirsiniz. Hatta iş arkadaşınızı da kurtarmak isterseniz onu da beraberinizde götürebilme şansınız olur. Daha sonra kaldığınız yer, zaten tam anlamıyla etkinliğini korumayacağı için, konuşma ya da harekete geçme sırası size gelmiş olacaktır.
“Sanırım cüzdan/telefon/çantamı diğer odada unuttum. Kaybolmadan hemen alıp geleyim”
Daha ciddi bir mazeret olamaz. Çünkü gerçekten bu acil bir durumdur. Elbette anlayışla karşılanacaktır. Konuşma sırasında böyle bir mazeret sunduğunuzda sizi kim suçlayabilir ki? Ancak elbette, unuttuğunuzu iddia ettiğiniz eşyanız, “İşte burada” denecek şekilde ortada olmamalı.
“Kendime içecek bir şeyler alacağım. Siz de ister misiniz?”
Bir konuşmayı daha nazik şekilde bölemezsiniz. Üstelik, “hayır” dendiği takdirde, ne yapmak istiyorsanız onu yapacak kadar vaktiniz var. Sizinle içeceğinizi alacağınız noktaya kadar gelmek istendiği takdirde, en azından orada başka kişilerle bir araya geleceğiniz için, konunun dağılması ve yeni sohbetler açılması an meselesi.
“Siz de mi x’ten hoşlanırsınız? Y de x’e bayılır. Gelin sizi tanıştırayım”
Görüşmeyi yaptığınız kişiyi, iş arkadaşınıza paslamak, sizi kesinlikle sohbetten sıyırıp atacaktır. Büm cümle çok naif bir yöntem olması bir yana, adeta bir iyilik meleği olduğunuzu da gösterir. Ayrıca, onları tanıştırıp sohbeti başlattıktan sonra, “Siz sohbete devam edin” dediğiniz anda sonsuza dek oradan uzaklaşabilirsiniz.
Konuşmacıya ulaşma isteği
Bir konferanstaysanız ve arada sıkıcı bir sohbetin ortasına düştüyseniz, “Konuşmacı gitmeden hemen bir şey soracağım” diyerek, sohbetten hızla uzaklaşabilirsiniz.
Kibarlık her zaman önemli
O kadar kibar, o kadar düşüncelisiniz ki, “Neyse, ben daha fazla vaktinizi almayayım” demeniz işten bile değil. Yalnızca ve yalnızca vakit almak istemediğiniz için, yani meşgul etmek istemediğiniz için oradan ayrılmak istiyor da olabilirsiniz değil mi?
Tanışma diyalogundan ayrılmak
“Çok verimli bir konuşma oldu. Bu konuyu hemen ekip arkadaşlarıma iletmeliyim.”
“Sizinle iyi ki tanışmışız. Bu arada kartvizitiniz yanınızda mı? Benimki burada…”
Bu cümleler de tanışma diyalogunu nazikçe sonlandırmak için işinize yarayabilir..
Yorumlar (0)