Zara’nın sahibi Amancio Ortega, hayallerinin peşinden koşarak 70 milyardan dolardan fazla bir servete sahip oldu.
Eğer bir girişimciyseniz size yardımı dokunmaz ancak yaratıcı ve motivasyon sahibi kişiler şansızlıkların üstesinden gelerek inanılmaz bir başarı sağlarlar. Richard Branson disleksi ile mücadele etti. George Solos Nazilerin Budapeşte kuşatmasından kurtulmayı başardı. Andrew Carnegie, Sam Walton ve Amancio Ortega yoksullukla mücadele etti.
Eğer Amancio Ortega ismi size bir şey çağrıştırmıyorsa utanmanıza gerek yok. 70 milyar dolarlık servetiyle Avrupa’nın en zengini (dünyada 4. sırada) olmasına rağmen kendin inanılmaz derece toplumdan uzak tutmayı seçiyor. Aslına bakarsanız, 1999’dan beri onun resmini çekebilen yok.
Kendisini tanımıyorsanız bile muhtemelen kurduğu giyim mağazası olan Zara’yı biliyorsunuzdur. Nasıl bir hayalin peşinden koşmak Amancio Ortega’yı fakirlikten 70 milyar dolardan fazla bir servete ulaştırdı?
Fakirlikten-Zenginliğe Uzanan Hayat Hikayesi
Ortega’yı milyarlar sahibi yapan Zara’nın moda endüstrisinde nasıl baskın olmayı başardığını anlamak için öncelikle Ortega’nın mütevazi başlayan çocukluk dönemine anlamak gerekiyor.
Avrupa’daki servet sahibi kişilerin aksine Amancio Ortega fakir bir şekilde hayata başladı. Bir gün annesi ile birlikte okuldan çıkmış evlerine dönerken bir mağazaya uğradılar. Annesi mağazanın kendisine kredi açması için (veresiye yazması için) ricacı oldu fakat aldığı cevap olumsuzdu bu da akşam yemeğinin olamayacağı anlamına geliyordu. Bunu duyan Amancio Ortega kendisini çok aşağılanmış hissetti ve bir daha asla okula gitmemeye karar verdi. Bu zorlu kararı verdiğinde daha 13-14 yaşındaydı. Bir iş yerinde getir götür işini yapmaya başladı ve bir daha asla geriye bakmadı. Bu onun için bir dönüm noktasıydı ve bu andan itibaren kendisini alıp götüren bir yaşam başladı.
Amancio 40 yaşındayken (1975), İspanya’nın La Coruna kentinin merkezinde Zara markasını kuruyor. Daha sonra Zara, Inditex Grup adında bir aile markasının çatısı altına giriyor ve İspanyanın dışında ilk mağazasını Portekiz’de açıyor. Zara günümüzde 2.000’den fazla mağazası ile 88 ülkede bulunmaktadır.
Zara’yı uluslar arası bir marka haline getiren nedir? Bu tamamen kurcusundan ve onun etnik vizyonundan kaynaklanılıyor.
Müşteri ne isterse onu ver ve herkesten hızlı ol
Amancio Ortega on yıllardır muhtelif Avrupa markaları tarafından geliştirilmiş olan iş modelini yeniden tanımlayarak o ana kadar yapılmadığı şekilde hızlı bir iş döngüsü modeli uyguladı. Kendisinin iki temel kuralı mevcut:
1. Müşteri neyi istiyorsa onu yap
2. Müşteriye istediği ürünü tüm rakiplerden daha hızlı şekilde ulaştır.
Bu iki temel kural şirketi bir ikon haline getirdi. Şu anda hız odaklı bu iş modeli ile yalnızca çok az sayıda şirket rekabet edebilmekte ve Zara neredeyse kendi kendisi ile rekabet eder konumda.
Başlangıçta da günümüzde de hıza önem vermiş. Zara, mağazaları stoklarını haftada iki kez yenilemekte. Siparişleri ise 48 saatte teslim almakta. Ortega 48 saat kuralını 1970’lerde hayata geçirmiş ve buda kendisini ilk mağazasını La Coruna’da açmak durumunda bırakmış çünkü Barcelona’da ki tekstil firmalarında buraya nakliye daha kolay ve düzenli servis veren lojistik firmaları mevcutmuş.
Kalite sunar
Moda markası olan Zara’nın çekiciliğinin sırrı her ne kadar ucuz gözükse de aldığımız ürünlerin ucuz hissi vermiyor olmasından kaynaklanıyor. Mağaza içinde kendinizi podyum stillerini denerken bulursunuz. Mağaza tanıtımlarına para harcamak yerine kaliteli ürünler sunarak müşterilerin kendi aralarında bunu reklam yapmasını sağlayarak kendi müşterilerinin yeni müşteriler getirmesini sağlıyor.
Mütevazı olmak
Amancio, mütevazı giysilerle her gün aynı kahve dükkanı gider ve bazen çalışanları ile öğle yemeğine çıkar. İşleyişten uzak durmak yerine tasarımcılarının ve imalatçılarla halen görüşmeler halende ve işleri bizzat yerinde incelemeyi tercih ediyor. Fortune dergisinin anlattığına göre Manhattan’daki Zara mağazası açılışında müşterilerin yoğun ilgisi karşısında duygulanan Amancio kendini mağazanın deposuna kapatıp ağlamaya başlıyor.
Tüm başarılarına rağmen Ortega mütevazi kalmış ve inşa ettiği marka moda imparatoluğuna dönüştüğünde de tevazu göstermeye devam etmiştir.
Ne seviyorsan onu yap
Ortega her zaman bir moda tutkunu olmuştur. Zara markasını yaratma sebebi de bu tutkusunun göstergesidir. Bu tutkusundan dolayı hiç ofisi olmadı o her zaman masada oturup tasarım yapmayı ve kumaşlara dokunmayı tercih etti. Tüm bunları yapıyor çünkü yaptığı işe gerçekten aşık biri.
Bir girişimci gözünden baktığımızda Amancio Ortega’nın 35 yaşındayken fakirlikten böylesine büyük bir servete ulaşabilmesini anlamak kolaydır. Aslında o çok daha fazlasını hak ediyor. Her zaman önceliği müşterileri olmuştur, rakiplerini geçmeyi başardı ve tüm bunlara rağmen alçak gönüllüğünü korudu ve yıllar geçtikçe moda tutkusundan ve işine olan sevgisinden bir şey kaybetmedi.
Yorumlar (0)