Doğa dışı bir kaynaktan ilam perisinin gelmesini bekleyebilirsiniz! Ya da yaratıcılığınızı artıracak şekilde beslemeye başlayabilirsiniz. Yaratıcılık, birden beliren bir ilham kaynağıyla alakalı değildir. Tamamen doğru alışkanlıklar ve iyi bir besleme ile ortaya çıkan bir şeydir.
Gelin yaratıcı kişilerin size ilham kaynağı olacak 7 alışkanlığına bakalım:
Doğru Zamanı Bulun!
Kendinize ait bir zamanınız olsun. Kendinize ait derken, kelimenin tam anlamıyla size ait, doyurucu ve her şeyden uzak. Telefonlar, arkadaşlar, çocuklar ve tabi ki en zoru da maillerden uzak bir zaman. Herkes için en doğru zaman olmayabilir ama genelde 05:00 – 06:00 aralığı bir çok yaratıcı kişiliğin kendine ayırdığı bir zaman.
Bunu alışkanlık haline getirin ve bulduğunuz bu değerli zamanı en iyi şekilde kullanın. Alışkanlık haline getirmek 3-4 hafta sürecektir ama bunda ısrarcı olursanız faydalı olur.
Limit Koyun!
İngiliz roman yazarı Graham Greene her gün 500 kelime yazma sınırı koymuştu kendine ve bunu yazdıktan sonra sonraki güne kadar o konuda hiç düşünmüyordu. Ünlü bir yazar, yaratıcılığını bir yere hapsetmişti ve ondan besleniyordu bir bakıma.
Siz de her gün için sınır belirleyin. Bir çizim, bir sayfa, bir kitap ne olursa yaptığınız işe özel bir sınır belirleyin ve ne olursa olsun ona uyun. Böylece kendinizi disipline edersiniz.
Kendinize bir ipucu verin.
Yaratıcı bir şeyler yapmadan önce yaptığınız rutinlerinizi düşünün. Sizi o güzel ana hazırlayan şeyler neler? Örneğin, kahve makinasını hazırlayıp kahve koymaya başladığınız an, aslında yaratıcılığa giden güzel yola girmiş oluyor musunuz? Koreograf Twyla Tharp, her gün yatağından çıkıp sabah 05:00’de taksiye bindiğini söylüyor. Çok erken olduğu halde o andan itibaren yaratıcılığa doğru gittiğini biliyor ve zihnini ona göre hazırladığını söylüyor. Ofise ulaşıp, çayını demleyip kendini kurabiye ve bir kupa çay ile ödüllendirdiğinde artık çizimlerine, fikirlerine hazır olduğunu belirtiyor.
Rutinler, sizin gideceğiniz yola koyulduğunuzu gösterir ve sizi tetikler.
Mütevazı başlayın.
Bir anda atomu parçalamayı hedefliyorsanız yanlış yoldasınız. Yüzyıllardır söylenen “başlamak, bitirmenin yarısıdır” sözünü ciddiye alın ve küçük, mütevazı bir şekilde başlayın. Böylece bitirmeye daha istekli olacaksınız. Başlamak için tek yol budur. Benim için yazılarda “başlık” atmak en zor bölüm. Başlığı attıktan sonra aslında yazıyı bitirebilmiş oluyorum. (:
Yürüyüşe çıkın.
Bütün yaratıcı beyinlerin ortak yönü yürüyüşe çıkmaları. Yürümek, yaratıcı bir beyne ulaşmanın en kolay yoludur. Ruhunuzu temizler ve zihninizi boşaltır sizi oldukça mutlu eder. Steve Jobs yürüyüşlerinin ne kadar meşhur olduğunu biliyorsunuzdur.
Tek başınıza veya başkasıyla farketmez, mutlaka yürüyüşe çıkın ve düşünün. Düşünüp, ilham alabileceğiniz şeylere odaklanın.
Yapacak başka bir şey kalmayana kadar bekle!
Evet, geldik en ilginç maddeye. Yazar Richard Ford, “yapacak hiç bir şey bulamayana kadar kreatif bir şeyler yapmamaya çalışıyorum. Okuyorum, geziyorum, tatil yapıyorum, araştırıyorum yani uzun süre kendimi besliyorum ve bu sürede yaratıcı hiç bir şey yapmamaya çalışıyorum. Artık yapacak bir şey kalmayınca tüm bu birikimleri ortaya çıkaracak şekilde çalışmaya başlıyorum” diyor.
Gerçekten bir şey yapmadan sadece kendinizi besleyebilir misiniz? Yaratıcılık, tüm yaptıklarınızın birleşimidir. Çay koymanız, kitap okumanız, yürüyüş yapmanız ve daha bir çok aktivite. Tüm bunlar sizi besler ve en sonunda yaratıcı düşünmeye başlarsanız iyi bir yola başlamış olursunuz.
bir solukta okuduğum nefis bir yazı olmuş, elinize sağlık
bana cok faydasi oldu… aslinda bildigim seyler, ama; yine de bir kez daha üzerinde düsünmemi saglayan bilgiler. tesekkürler, ellerinize saglik.