Ne var ki günümüzde bu düşünce yapısının giderek değiştiğini görüyoruz. Yurt dışında ‘silver surfer’ diye tabir edilen 50+ yaş grubunun da sağlık hizmeti sunan kuruluşların sosyal medya çabalarına cevap vermeye başlaması etkinin genişliğini gösteriyor.
Sosyal medyanın sağlık alanında kullanımı pek çok alt boyutta incelenebilir nitelikte.
Kriz yönetiminde sosyal medyanın gücünden faydalanmak, krizleri en başarılı ve hafif şekilde atlatmak için oldukça önemli. Yapısı gereği anında, etkili müdahale gerektiren krizler sağlık hizmeti alan tarafların ufak bir şikayetiyle başlayarak çığ gibi büyüyebilirler. Tam olarak da bunun içindir ki, sosyal medyada sağlık kuruluşlarının var olması gereklilikten çok zorunluluk halindedir. Hizmet alanları ve potansiyel hizmet alabilecek olanları dinlemek, duymak ve onlarla konuşabilmek çok önemli.
Bir diğer alt boyut ise maliyetler. Şüphesiz sosyal medya, mesajlarınızı en hızlı iletebileceğiniz platformları önünüze sunuyor. Üstelik bu platformların çoğu da ücretsiz. Bu durum maliyetleri düşürmenizde oldukça yardımcı oluyor. Zaten vizyoner pazarlamacıların sosyal medyaya balıklama bir atlayış gerçekleştirdiğini hatırlayacaksınızdır.
Sosyal medya sağlık alanı için önemli bir işbirlikçidir. Düzgün bir planlama ve stratejik iş geliştirme yoluyla, sosyal medya adınızı duyurmak ve başarılı operasyonlarla ilişkilendirmek için size yardımcı olur. Bu alanda öncü uygulamalarıyla ismini duyuran Mayo Clinic, üç sosyal medya kanalı üzerinden yürüttüğü marka bilinirliği kampanyasında büyük başarı elde etti. Kampanya boyunca Mayo Clinic tarafından yayınlanan podcastler Facebook, Twitter ve Youtube üzerinden paylaşıldı. Podcastlerin indirilme sayısı 8,000’i aşarak hastanenin marka bilinirliğinin artmasına yardımcı oldu.
Tıbbi personel eğitimi ve toplum bilinçlendirmesi konusunda da sosyal medyanın sağlık alanına hizmet potansiyeli oldukça fazla. Günümüzde devletler tarafından da önleyici sağlık hizmetleri kapsamındaki çalışmaların arttığını görmekteyiz. Yayınlanan kamu spotlarının sosyal medya üzerinden interaktif olarak desteklenmesi, sonuçları etkileyecektir. Ayrıca sağlık kuruluşlarının sosyal medya üzerinden çalışanlarını eğitmesi, desteklemesi ve geliştirmesi de mümkündür. Dernek sayfalarında yayınlanan kısa sağlık bilgileri, uzmanlarca hazırlandığından, kendilerinden sonra doktor olacak öğrencileri için de büyük fayda sağlayabilir.
Bilgi çağının gereği olarak iletişim artık tek taraflı gerçekleşmiyor. Hastalar internet ve sosyal medya üzerinden sağlık bilgilerine ulaşmaya çalışıyor hatta bazı ülkelerde bunu talep ediyor. Doktorsitesi.com ile ortaklaşa yürüttüğümüz ve 8,001 kişinin katıldığı çalışmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Bu çalışmamıza Tek Doz Dijital’deki yazımdan ulaşabilirsiniz.
Bunun dışında sağlık çalışanlarının da aktif olarak işleriyle ilgili konularda sosyal medyayı bir şekilde kullandığını gözlemlemek mümkün. Meslektaşlara danışmanın kolay bir yolunu bizlere sunan sosyal medya, yurt dışındaki doktorlar tarafından özellikle iletişim için tercih ediliyor.
Sağlık hizmetleri genel olarak mesafeli bir yapıya sahip olsa da, sosyal medya ile birlikte hastaların kendi durumlarını kontrol altında tutmak istemesi, sağlık hizmeti sunucularının bu alanla buluşmasını sağladı. Sosyal medya üzerinde geliştirilen uygulamalarla diyabetli hastaların durumlarını kontrol edebilmelerinin önü açılmıştır. Şüphesiz dijital ile sosyal medyanın birleşimi kaçınılmaz. Apple’ın uygulama mağazasında 2010 yılında 2,993 tane sağlık alanıyla ilgili uygulama bulmak mümkünken 2013 sonunda bu rakam 13,619’a yükselerek yeni çağda neler olacağının sinyalini bizlere vermiştir.
Yorumlar (0)