“Facebook gibi sosyal ağlarda herkes bulmak istediği arkadaşlarını buldu ve paylaşmak istediklerini paylaştı; tüketti. İnsanlar/kullanıcılar artık işin ‘oyun oynama’ kısmına geçiyor.” Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu Başkanı ve Sobee Kurucu ve Genel Müdürü Mevlüt Dinç’in bu sözleri, sosyal medyadaki yeni trendin ne olduğunu ve bu trende doğru yaşanan dönüşümü gayet net açıklıyor aslında. Biz de aynen böyle derdik.
Bütün dünya artık internette oyun oynuyor, evet. Türkiye de bu dönüşüm içindeki yerini alıyor. Her ne kadar Facebook’ta “Bana xxxville daveti göndermeyin” grupları oluşsa da; özellikle Zynga’nın kuruluşu ve yakaladığı başarıdan sonra birçok sosyal oyun firması ortaya çıktı ve bunlar Facebook’taki potansiyel oyuncu kitlesini kullanarak milyonlarca aktif kullanıcıya ulaştı. Sosyal ağların hayatımız içindeki yerini düşünürsek, bu durumun yarattığı milyar dolarlık ekonomiden günümüz trendi sosyal oyunların da nasıl bir pay aldığını ve alacağını tahmin edebiliriz.
Sosyal oyun pazarının 2012 yılı içinde 2.18 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Hatta BI Intelligence’ın yayınladığı rapora göre ABD’nin sosyal oyun piyasası 2015 yılında 5.5 milyar doları bulacak. Raporda ayrıca 2010-2015 yılları arasında sosyal oyun bağımlılarının %75 artacağı da belirtilmiş.
Pazara dair tahminler milyar dolarlar üzerinde dönerken; sahip olduğumuz genç nüfusu ve Türkiye’deki internet kullanım oranlarını düşünürsek, sosyal ortamda yaratılan her pazarda büyük potansiyel taşımamız ve yabancı yatırımcıların iştahını kabartmamız hiç şarşırtıcı değil. Sosyal oyun pazarı için de aynen bu oluyor. Global büyük oyun şirketleri Türkçe’ye standart dil olarak oyunlarında yer veriyor. Hatta Türk oyun şirketleri, yurtdışındaki şirketleri bünyesine katıyor.
Sosyal oyunları en çok AB ses grubu oynuyor
Oyun dediğiniz zaman hedef kitlenin içerisine 7’den 70’e herkes giriyor aslında. Sosyal oyun, dünyada çok önemli bir pazar. Ve rakamlar onu gösteriyor ki Türkiye’de de öyle…
TGI Net Türkiye’nin 2000 kişi ile online görüşerek Aralık 2011’de raporladığı araştırmaya göre Türkiye’de interneti kullananların %54.3’ü interneti ücretsiz oyun oynama amacıyla kullanıyor. İnternetteki nüfusun yarısından fazlası yani. %4.29’u ise ücretli oyunları oynuyor. Ücretli ya da ücretsiz oyun oynayanların çoğunluğu ise 25-34 yaş arasında toplanıyor. Rapora göre her ne kadar erkekler çoğunlukta olsa da kadınlar da sosyal oyun oynama konusunda hiç fena değil. Yine de erkekler sosyal oyuna para harcamaya daha yatkın. Şimdilik…
Araştırmaya göre sosyal oyunlara en çok ilgi gösteren ses grubu ise AB grubu. Aynı zamanda tam zamanlı çalışan ve çalışmayanların sosyal oyun oynama oranları da birbirine çok yakın.
Sosyal Oyun pazarında 2012’nin ilk 3 ayında neler oldu?
Facebook’un 2011′de oyun geliştiricilere 1.4 milyar dolar ödediğinin açıklanması zaten sektörün altın madeni konumunu gözler önüne sermişti. 2012’nin daha başında olmamıza rağmen sadece bu ilk 3 ayda bile birçok gelişme yaşandı sektörde. Rovio 14 Şubat itibari ile Angry Birds’ü Facebook üyelerine sundu. 212, Arcademonk’a yatırım yaptı. Zynga ve ünlü oyuncak firması Hasbro, markalarını temel alan oyun ve oyuncak geliştirmek üzere anlaşma imzaladı. Ayrıca Zynga, Zynga.com ile kendi oyun platformunu kurdu. Türk oyun şirketi Peak Games, Ortadoğu’nun en büyük oyun şirketi Kammelna Games’i satın aldı.
Daha ilk 3 ayında oldukça hareketli geçen sektörü son derece neşeli ve verimli bir yıl bekliyor gibi…
Potansiyeli bu kadar yüksek bir sektörün Türkiye’deki durumu hakkında tabii ki yine sektör profesyonellerinin görüşlerini aldık. Sektör oyuncuları yabancı yatırımlardan oldukça memnun. Yapılan işlerden de. Ama Türk pazarının bu konuda da uçuşa geçmesi için yapılması gerekenler olduğunu da söylemeden edemiyorlar. Mesela ödeme sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması…
[heading style=”1″]Türkiye’nin genç nüfusu bu sektör için çok müsait[/heading]
Mevlüt Dinç, Sobee Kurucu ve Genel Müdürü, Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu Başkanı
Dünyada sosyal medya denince akla ilk Facebook geliyor tabii ki. Bundan 1-2 ay önce Facebook üst düzey yöneticileri davetiyle Berlin’de bi toplantıya gitmiştim. Toplantının odak konusu oyunlardı. Orada Facebook’ta artık %80 oranında oyun oynandığını söylemişlerdi. İnsanlar özellikle Facebook gibi sosyal ağlarda bulmak istedikleri arkadaşlarını buldular ve paylaşmak istediklerini paylaştılar. Tükettiler. Artık herkes oyun oynamaya geçiyor diyebiliriz. Bu bahsedilen % 80, inanılmaz bir oran. Türkiye’deki oran %50 bile olsa büyük bir rakamdan bahsediyor oluruz. Facebook kullanıcı sayısı bakımından dünyada ilk 5’teyiz ne de olsa. Sadece bu açıdan bakıldığında bile sosyal medyanın önemli bir oyun platformuna dönüştüğünü söylemek mümkün. Bu da bizim gibi oyun geliştiriciler için önemli bir gelişme. PS, Xbox oyunları inanılmaz teknik ve görsel seviyelere ulaştı. Sinemadan farkı yok artık. Çok büyük bütçe ve ekiplerle hazırlanan oyunlar bunlar. Bu konudaTürkiye’deki potansiyel oldukça büyük.
[pullquote align=”right”]Dünyanın en önem verdiği konuların başında oyun tabanlı eğitim var[/pullquote]
Türkiye’de 15-20 milyon oyuncunun olduğunu biliyoruz. Sadece Zynga’nın Türkiye’de 10-12 milyon oyuncusu var. Ekonomi anlamında arzuladığımız seviyede değiliz ama. 15-20 milyon oyuncu, milyar dolarlarlık bir sektör anlamına gelmeli. 150-200 milyon dolarlık bir sektör var ama sadece. Ülkemize yakıştıramıyorum. Küçük bi rakam. Potansiyel var, evet. Güney Kore’nin 10 yıl önce oyun sektörünü öncelikli alan ilan etti. Bu 10 senede milyar dolarlık bir sektör yarattı. Dünyanın en önem verdiği konuların başında oyun tabanlı eğitim var artık. Türkiye’nin de yapması lazım bunu.
Oyuncu yaşının 5-6 yaşlara indiğini düşünürsek, Türkiye’nin genç nüfusu bu sektör için çok müsait. Üreticisi de tüketicisi de genç. Kendi oyunlarımızı yapıp üretebilmemiz çok önemli. Birkaç tane önemli firmaya önemli yatırımlar yapıldı. Bu sevindirici bir gelişme. Mikro ödeme sistemleri de her geçen gün gelişiyor. Örneğin biz de Sobee olarak Pay Pin’i geliştirdik. Bu bir ortak oyun kartı. Bunu oyun sektöründeki tüm yayıncılara ve üreticilere sunuyoruz. Bu gibi gelişmeler sektör gelişimine katkı sağlıyor. Yurtdışında neredeyse bütün üniversitelerde Oyun Programcılığı ve Tasarımı bölümü var. Bizim ülkemizde de olması gerekiyor. Birkaç üniversite bu anlamda bazı girişimler yaptı. Yaygınlaşması gerek.
[heading style=”1″]5 yıl içerisinde oyun sektörünün 2 kat büyümesini bekliyoruz[/heading]
Volkan Taban, Gamester, Kurucu Ortak
Gerek sosyal medya & internet kullanımı gerekse de demografik yapı itibariyle Türkiye, sosyal oyun pazarı için yüksek bir potansiyel taşıyor. Bu nedenle gün geçtikçe yurtdışındaki büyük oyun firmalarının Türkiye’ye ilgisinin arttığını hatta bazılarının Türkiye’de ofis açma konusunda ciddi bir yol aldıklarını söyleyebiliriz.
Türkiye internet kullanıcı profiline baktığımızda genç ve erkek ağırlıklı bir dağılım görüyoruz. Bunun sonucu olarak oyun özelinde erkek ağırlıklı bir demografikten söz edebiliriz. Haliyle bu kitlenin oyun tercihi “casual” oyunlar yerine daha çok “mid-core” olarak adlandırabileceğimiz, rekabetin ve aksiyonun daha fazla olduğu oyunlar oluyor. Diğer taraftan Okey gibi yerel ve birebir etkileşim içeren oyunların da sıkça tercih edildiğini görüyoruz. Erişim kanalı olarak dağılıma baktığımızda tarayıcı tabanlı online ve sosyal oyunların Türkiye’de oldukça yaygın olduğunu söyleyebiliriz ancak mobilin giderek daha fazla önem kazandığını ve kazanacağı da bir gerçek.
[pullquote align=”left”]İçerik üretimi konusunda daha fazla yol kat etmemiz gerek[/pullquote]
Genel olarak toplam kullanıcı sayısına baktığımızda pazar büyümesinin oldukça iyi olduğunu görüyoruz. Ancak denklemin gelir tarafının daha fazla gelişmesi gerek. Aslına bakarsanız bu durum içeriğe ve internette para harcama alışkanlığının gelişmesine bağlı. Online ödeme sistemlerinin gelişmesi, ödeme kanal sayısının çeşitlenmesi ve internette para harcamaya duyulan güvenin artmasıyla pazarın gelişmesinin hızlanacağını düşünüyoruz.
Diğer taraftan Türkiye’de üretilen yerli oyun/içerik sayısının hala yeterli olmadığını görüyoruz. Gerçek anlamda bir sektörden bahsedebilmemiz için özellikle içerik üretimi konusunda daha fazla yol kat etmemiz gerekiyor. Özellikle yerli içerik üretimi konusunda iş daha çok yerli oyun geliştiricilere ve bu girişimleri destekleyecek yatırımcılara düşüyor. Türkiye’de oyun start-up’larının giderek arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Bu sene E-tohum’da gördüğümüz mobil oyun start-up’larının sayısı bu artışı doğruluyor zaten. Buradan çıkacak başarı hikayelerinin yeni girişimlerin önünü açacağını ve Türkiye’de üretilen yerli içeriğin hem sayısını hem de kalitesini artıracağını düşünüyoruz.
Free-to-play modelinin oyun sektöründe yaygınlaşacağını ve sektörün tüm kanallarında bu modeli daha fazla göreceğimizi düşünüyoruz. Oyun dünyasındaki en önemli prodüksiyonlardan biri olan World of Warcraft’ın bile yavaş yavaş free-to-play modeline geçmesi bu değişimin en önemli işaretlerinden biri. Oyunların başlangıçta ücretsiz olması oyuncuların da sıklıkla tercih ettiği bir model. Ne de olsa kimse sevip sevmeyeceğini bilmediği bir oyuna baştan para vermek istemiyor. Temelde bu model baştaki ödeme bariyerini kaldırdığı için daha fazla kullanıcıya ulaşmanızı sağlıyor. Eğer sunduğunuz içerik iyiyse, oyun içi ödemeler ile yüksek ve düzenli bir gelir yaratmanız da kaçınılmaz.
Mevcut sıkıntı, kullanım yoğunluğuna rağmen ödeme oranlarının yurtdışı pazarlarından düşük olması
Türkiye sosyal oyun pazarı ile ilgili mevcut sıkıntı, kullanım yoğunluğuna rağmen ödeme oranlarının yurtdışı pazarlarından düşük olması. Kıyaslama yaptığımızda ödeme oranlarının 2 yıl içerisinde arttığını gözlemlesek de henüz Amerika ve Avrupa pazarlarındaki ödeme dönüşüm oranlarını yakalayabilmiş değiliz. Ancak fırsat olan konu ise kullanıcı sayısının yüksek olması ve bu sayının giderek artması… Artan ödeme dönüşüm oranlarını ve alternatif gelir kanallarını göz önüne alarak önümüzdeki yıllarda Türkiye sosyal oyun pazarının daha da büyüyeceğini söyleyebiliriz.
[pullquote align=”right”]Online/mobil oyunlar sektör içerisindeki pazar payını %50’ye kadar çıkaracak[/pullquote]
Facebook sosyal oyun pazarında platform olarak lider durumda ancak Facebook dışı yerel sosyal ağlarda da oyun oynama aktivitesinin hızlı bir şekilde arttığını görüyoruz. Özellikle Uzak Doğu, Doğu Avrupa ve Rusya’da Facebook’un oyun platformu olarak henüz istenen seviyede olmadığı bir gerçek. Bunun dışında Facebook üzerinde yer alan büyük oyun geliştiricilerin birçoğunun kendi platformlarını geliştirdiklerini görüyoruz. Zynga’nın Project Z isimli platformu herhalde bu platformların en popülerlerinden biri. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Facebook’u sosyal oyun platformu anlamında en çok bu platformların zorlayacağını düşünüyoruz.
Brezilya, Türkiye gibi hızlı büyüyen pazarlar oyun sektörünün büyümesi için oldukça önemli. Bu pazarlardaki kullanıcı sayısının fazla olması ve teknoloji adaptasyonunun artması genel olarak oyun sektörünün de büyümesini etkiliyor. Gelişen pazarları ve yeni platformları düşünerek önümüzdeki 5 yıl içerisinde oyun sektörünün 2 kat büyümesini bekliyoruz. Toplam pazar içerisinde online/mobil oyunların giderek daha fazla önem kazanacağını ve sektör içerisindeki mevcut % 30 civarında olan pazar payının %50’ye kadar çıkacağını düşünüyoruz.
İş modeli olarak bakılırsa free-to-play modelinin tüm oyun sektörü içerisinde daha çok yaygınlaşacağını ve mevcut oyun platformlarının sayısının artacağını öngörüyoruz. Platformların artması oyun çeşitliliğinin artmasını ve farklılaşmayı da yanında getirecektir. Özellikle HTML5, WebGL, Unity 3D, Flash 3D gibi yeni teknolojilerin giderek daha fazla önem kazanması hem yeni platformların ortaya çıkması için hem de oyunlar arası çeşitliliği sağlamak için gereken altyapıyı oluşturacaktır.
[heading style=”1″]Sektörde 3 yıl içerisinde ciddi gelişmeler olacak[/heading]
İlker Aydın, KaiserGames GmbH, CEO & Kurucusu
Sosyal ağ kullanımında Türkiye daima diğer ülkerlerden daha önde geliyor. Bunun nedeni genç nesil, internete olan merak ve ilgi. İşin içine oyun girince mükemmel bir sinerji oluştu. Oyun pazarı önümüzdeki yıllarda aşırı büyüme gösterecektir. Bu pazar şu an ne kadar büyük olsa da gerçek değerini ileride gösterecek. Çünkü şu an gelir anlamında sosyal oyunların getirisi diğer ülkelere nazaran düşük. Ücretli oyunlar ne kadar gelir getirirse pazar da o kadar büyüyebilir. Ücretsiz olduğu takdirde gelir kaynağı reklam olması gerekiyor. Ama ne yazik ki Türkiye’deki internet reklam pazarı çok zayıf. Ama önümüzdeki 3 yıl içerisinde bu konuda ciddi gelişmeler olacağını düşünüyorum.
Facebook bu alanda da pazar lideri konumunda olan bir platform fakat bu platform dışında kalan sosyal oyun pazarı, Facebook’un yarattığı pazar ile boy ölçüşebilecek diye düşünüyorum. Facebook’un lider olmadığı ülkeler var. Örneğin Rusya. Ama oyunlar daima ilk olarak Facebook’a girecektir. Ve burada başarılı oyunlar Facebook dışına taşınacaktır. Facebook’tan hariç birçok sosyal ağ ve oyun sitesi var. Bunların toplam oyun trafiği Facebook’un oyun trafiğinden çok daha büyük aslında.
[pullquote align=”right”]Kullanıcı sayısı yüksek, ama sağlanan getiri/gelir düşük[/pullquote]
Türkiye’de oyun oynamak isteyen kitle büyük, ama sunulan oyunlar ve bu konuda uzmanlanmış Türk şirketleri az. Türk şirketleri az olunca bu alanda yetiştirilen uzmanlarda az oluyor. Bu durumu gören yabancı şirketlerin bu konuda yatırım yapacaklarına inanıyorum. Bu konuda lider olan PeakGames şirketini de ayrıca kutluyorum. Doğru zamanda doğru adımı attılar. Diğer girişimciler bu başarıyı örnek alarak ilerleyebilir.
Bu pazarın belirli konularda Türkiye’ye ayak uydurması gerekecektir. Çünkü kullanıcı sayısı yüksek, ama sağlanan getiri/gelir düşük. Bu kullanıcılardan gelir elde etmek için yeni modeller geliştirilecektir.
[heading style=”1″]Türk kullanıcıları oyuna bağlılık ve kullanım açısında oldukça iyi[/heading]
Ömer Bilge Ersoy, ArcadeMonk, CEO
Türk internet kullanıcıları arasında oyun oynanma oranları oldukça yüksek. Facebook’un Türkiye içinde kullanılan hakim sosyal ağ olması ve normalde oyuncu olmayan kitleleri de oyunların içine çekmesiyle, sosyal oyunlar açısından büyüme potansiyeli oldukça kuvvetli olan bir pazarımız olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra gayet ilgili bir kullanıcı grubu ile karşı karşıyayız. Türk kullanıcıları oyuna bağlılık ve kullanım açısında oldukça iyi. Aynı anda birden fazla oyunu takip ediyorlar. Özellikle Türkçe olan, Türk kullanıcısı için hazırlanmış oyunları destekliyorlar.
Mevcut araştırmalar gösteriyor ki, şu anda sosyal oyun pazarı büyük oranda Facebook üzerinde dönüyor. Bu oranın yakın bir tarihte değişeceği de öngörülmüyor. Reklam verme, kolaylıkla entegre edilebilen ödeme sistemi ve oyun geliştiricileri için düzenli olarak yaptığı eklemeler ile Facebook, tüm oyun üreticilerine, firma boyutundan bağımsız olarak, araçlarıyla birlikte hazır bir ortam sağlıyor. Özellikle Avrupa bölgesinde oyun geliştiren iş ortaklarına destek vermek üzere Dublin’de bir destek ekibi kuran Facebook’un, sosyal oyunlar konusunda pazar liderliğini devam ettireceğini öngürüyoruz.
[pullquote align=”left”]Oyun pazarının gelişimi için önümüzde bir engel olduğunu düşünmüyorum[/pullquote]
Bir oyun stüdyosu olarak oyun pazarının gelişimi için önümüzde bir engel olduğunu düşünmüyorum. Hatta Facebook gibi platformların varlığı ile oyunların pazarlama ve dağıtım süreçlerinin geçmişe göre oldukça demokratikleştiğini düşünüyorum. Pazarın büyüyüp gelişmesi için ihtiyacımız olan tek şey gerçekten bu işi yapmak isteyen insanların varlığı ve zaman… Türk kullanıcılarına daha kaliteli oyun ve içerik sunuldukça beklenen gelişme de olacaktır.
Free-to-play oyunlar özellikle sosyal oyunlarda kullanılan ve gelir modellerinin bu sistem üzerine kurulu olduğu standart model. Böylece yüksek sayıda internet kullanıcısı oyununuzu oynamaya, en azından denemeye karar verebiliyor. Bu da normalde oyunlara para harcama ihtimali neredeyse olmayan bir grup kullanıcının, para harcayan oyuncuya dönuşmesi için bir fırsat sağlıyor. Şu anda Türkiye’de oyuncu başına kazanılan ortalama gelirin de dünya standartlarının altında olduğunu düşünürsek, elimizde potansiyeli yüksek bir pazar olduğunu anlayabiliriz.
Sektörde yer alan firma sayısı oldukça az olmakla beraber, tutku ile bu işi yapmaya çalışan bir grup oyun yaratıcısı şirketimiz de var. Orjinal içerik üreten ve bunu Türk kullanıcılarına sunan bu ekiplerin daha çok desteklenmesi gerekiyor.
Oyun pazarının önümüzdeki 3 sene içinde %70 büyümesi bekleniyor. Mevcut internet kullanımına, oyuncu oranlarına ve mecvut oyuncuların oyunlara olan ilgisine bakarsak, Türkiye’de cok ciddi bir potansiyel olduğunu ve büyüme için imkan olduğunu görüyoruz. Bu potansiyel gerçek oyunculara dönmeye devam ettiği sürece, Türkiye büyüme olarak önde giden ülkelerden biri olacaktır.
[heading style=”1″]Oyun pazarının gelişimi için önümüzde bir engel olduğunu düşünmüyorum[/heading]
Ahmet Zayıfoğlu, Wudya, CEO
Türkiye’de sosyal oyun pazarının henüz potansiyelinin oldukça altında olduğunu düşünüyorum. Çok ciddi bir talep var ancak bu zamana kadar bu talebi karşılayacak bir arz olmadığı için oyuncular genellikle Zynga, EA, Wooga gibi firmaların yayınladıkları ithal oyunlara kaydılar. Türkiye’de sosyal oyun pazarındaki oyuncu sayısı ve kaliteli yapımların sayısı arttıkça, şu an özellikle private shopping ile e-ticaret’te yaşanan patlamaya benzer bir patlamanın sosyal oyun pazarında da yaşanacağını düşünüyorum.
Demografik açıdan oyun oynayabilecek yaş kitlesi oldukça yüksek bir oranı oluşturuyor, Facebook penetrasyon oranında ise lider ülkelerden birisiyiz. Oyunlarda geçirilen ortalama süre bakımından da Türkiye pek çok ülkenin ilerisinde. Facebook’ta Türk oyuncular artık Okey dışında da oyunlar oynamaya başladı ve sıkı bir şekilde sosyal oyunları takip eden büyük bir kitle oluştu. Bu potansiyel pek çok uluslararası firmanın da ilgisini çekmiş durumda ve hemen hemen bütün büyük sosyal oyunlar artık Türkçe desteği ile yayınlanıyor.
Evet, Türk Facebook kullanıcısı oyun oynamaya alıştı ve ciddi şekilde oyun oynuyor ancak Facebook Kredisi satın alarak oyunlarda para harcamaya henüz Amerika’da veya Avrupa’da olduğu kadar alışık değil. Bu zamanla alışkanlık haline gelecek ve oyun geliştiriciler bu şekilde çok daha kaliteli ve fazla sayıda oyun üretebilmeye başlayacak. Bu noktada cep telefonu servis sağlayıcılarının mobil ödemelerden aldıkları fahiş komisyon oranlarını normalleştirmeleri sektörün önünü oldukça açacaktır diye düşünüyorum. Ücretsiz oynanabilen oyunların, pazarın bu derece hızlı büyümesini sağlayan en önemli etken olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde oyuncular bir oyuna önceden 20-50-180 TL gibi bir ücret ödemek yerine, oyunu oynayıp deneyip eğer beğenirlerse daha sonra para harcama imkanına kavuşuyorlar. Türkiye’de orijinal oyuna para harcama oranının çok düşük olduğu düşünülürse, ücretsiz oyunlar özellikle de sosyal oyunlar, daha önce hayatında hiç bilgisayar oyunu oynamamış çok büyük bir kitlenin bilgisayar oyunlarıyla tanışmalarını sağladı.
Bu konuda Facebook çok oturmuş ve güçlü bir ekosisteme sahip, bu nedenle kısa vadede Facebook’u zorlayabilecek bir sosyal oyun platformunun çıkabileceğini düşünmüyorum. Google+ şu anki hali ile bu konumdan çok uzakta, global anlamda değil ama lokal olarak Facebook’a alternatifler var aslında. Rusça konuşulan coğrafyada VKontakte, Güney Amerika’da Orkut oldukça popüler. Türkiye’de ise kısa vadede Facebook’a rakip olabilecek bir sosyal oyun platformu çıkabileceğini düşünmüyorum.
[pullquote align=”right”]Başarılı işler var fakat henüz günümüzde gerçek anlamda hit bir Türk sosyal oyunu yok[/pullquote]
Türkiye’de az sayıda olsa da irili ufaklı çok başarılı girişimler mevcut. Peak Games’in yakaladığı ticari başarı tüm sektör için çok önemli bir gelişme oldu ve bir anda sosyal oyun pazarına olan ilginin oldukça artmasını sağladı. Gamester’ın da yaptığı başarılı reklam entegrasyonlarının sektör için örnek işler olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında ODTÜ bünyesindeki ATOM’a bağlı çok yetenekli girişimler de mevcut. Ancak halen günümüzde gerçek anlamda hit bir Türk sosyal oyunu çıkabilmiş değil. Wudya olarak biz tam da bunu başarmayı hedefliyoruz :)
Sosyal oyun pazarının 2015’te 10 milyar doları aşması bekleniyor
Türkiye şu an sadece sosyal oyun değil pek çok sektör için dünyanın ilgi odağı konumunda. Hızla artan internet penetrasyon oranı ve kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasılası ile gerçekten önümüzdeki yıllarda çok daha önemli bir pazar haline gelecek. Sosyal oyun pazarının ise her yıl ortalama 20% büyüyerek 2015’te 10 milyar doları aşması bekleniyor. Zynga’nın halka açılması ve hisse senedi fiyatlarının düzenli olarak artıyor olması bir bakıma sosyal oyun furyasının gelip geçici bir heves olmadığını, sürdürülebilir ve hızla büyüyen önemli bir sektör olduğunu kanıtlamış oldu. Türkiye’de ise büyüme oranının çok daha yüksek seviyelerde gerçekleşeceğini düşünüyorum, çok büyük bir potansiyel var ve bu potansiyeli ortaya çıkarma görevi de biz oyun geliştiricilere düşüyor.
Yorumlar (1)