Oscar ödüllü Hurt Locker filminin yapımcıları geçtiğimiz yıldan beri 200 binden fazla Torrent kullanıcısına telif hakkı ihlali davası açarak hem Torrent kullanıcılarının gözünü korkutmak hem de potansiyel milyonlarca dolarları cebe indirmek istemişti.
Amerika Birleşik Devletleri genelinde açılan toplu dava sadece BitTorrent kullanıcılarını hedef alıyor. Telif hakkı sahipleri, her hafta açılan yeni davalarla birlikte yeni gelir kaynağı sistemine de alışmış görünüyor!
Amerika Birleşik Devletleri yargı sistemine şu anda yeni vakalarla birlikte aşırı bir yüklenme söz konusu ve federal mahkemelerdeki hedeflenen internet abonelerinin sayısı 200 bin bariyerini de aşmış bulunuyor. Telif hakkı sahipleri –çoğunlukla BitTorrent kullanıcılarının kişisel bilgilerini elde etmeye çalışıyor. Bu bilgilere ulaştıktan sonra da davalılara potansiyel olarak daha büyük mali cezalardan ve mahkemenin tüm sürecine katılmak yerine 2 bin ila 4 bin dolar aralığında anlaşma yoluna gidilerek konunun mahkeme dışı yollarla kapatılması fırsatı sunuluyor.
Oldukça ayrıntılı bir şekilde hazırlanan tabloda 2010 yılı başından bu yana 201,828 dosyanın dava edildiği anlaşılıyor. Bu dosyaların sadece 1,237 tanesi eD2k ağı üzerinden olduğu kalanların ise BitTorrent kullanıcılarına ait olduğu görülüyor. Şu an hala riskli konumda olan davalı sayısı 145,417. Geri kalanlardan bazıları reddedilmiş ya da anlaşmaya varılmış.
Bu yıl söz konusu filmi BitTorrent’ten indiren kullanıcı sayısında artış görülüyor ve dava açılan kişi sayısı Mayıs ayı itibariyle 24,583 kişiye ulaştı!
Sonuç olarak, film ve müzik endüstrisinin özellikle Torrent ve P2P gibi korsan uygulamalar yüzünden darbeye uğradığı ortada. Yapımcılar korsan paylaşımlara karşı iradeli bir şekilde karşı koymaya çalışırken, diğer tarafta söz konusu sitelerin bir tanesi kapansa bile yerine hemen yenisi açılıyor, sunucular başka ülkelere taşınıyor, yapımcılar için site kapattırmak işkence haline geliyor.
Özellikle toplu açılan dava sayesinde dikkatleri üzerine çeken Hurt Locker yapımcıları ile mahkeme dışı anlaşma yoluna gitmeden önce muhakkak yasal tavsiye alınması gerektiği, aksi halde karşı tarafla anlaşmamaları söyleniyor. Çünkü bu davaların çoğunun göz korkutmak amacıyla açıldığı, IP tespitinin tek başına kanıt oluşturmayacağı belirtiliyor.
Aman tanrım! Bütün dünyaya adalet ve demokrasi getirmek için çırpınan Amerika’nın içinde böylesine bencil ve çıkarcı insanların olduğunu düşünmek bile korkunç. İnanıyorum ki o 200 bin fırsat düşkününün tamamı oraya casus olarak yerleşmiş Afganlı, Iraklı, Vietnamlı ve güney Amerikalı casuslardır