Herkes Facebook’tan şikayetçi. Ama bunun için ne yapılıyor? Belli ki, pek az şey; nitekim kendini anti-Facebook olarak tanımlayan asi sosyal ağ Unthink, sessiz sedasız kapandı.
Unthink anlaşılan sırf Facebook’a düşmanı değil. Twitter kuşları en son 9 ay önce ötmüş, hele sadece 4 tweetli şirket CEO’su Natasha Dedis’in yumurta hesabı içler acısı. Sosyal ağın internetteki varlığı yok denecek kadar sığ. Sırra kadem basan hizmetin, baştan beri amacında ne kadar ciddi olduğu sorgulanıyor.
Yaklaşık bir yıl önce, epey ses çıkararak (kimine göre mahallenin delisi gibi) sahneye giren Unthink, herkesin kendi verisinin sahibi olduğu ve özellikle reklam konusunda özgürlükçü bir ortam vadediyordu. Üç tane videoda sıradan kullanıcıların sosyal medya ve reklam devlerinden yaka silktiği reklamlarıyla güçlü bir manifesto otursa bile, Unthink’i diğer sosyal ağlardan ayıran şeylerin ne olduğu hiçbir zaman kesinleşemedi. Kullanıcıların hangi markalardan reklam alacağını seçebildiği ve reklam almamayı seçerse yılda $2 üyelik ödeyebileceği iş modelinin işlemeyeceği, baştan beri iddia ediliyordu.
Unthink ilk tepkisel alternatif sosyal ağ değil. Myspace geçmişi olan Shapiro’nun açtığı Anybeat, yabancılarla tanışmaya olanak veriyordu. Katılımcılardan gerçek isim bile istemeyen ağ, bütün üyelerinin bilgilerini herkesin görebileceği şekilde sergiliyordu. Shapiro’nun Google’a geçmesi ile bu proje AthElite atlı başka bir ağa satıldı. Hala yapım aşamasında olan AthElite’in ne sunacağını bilmiyoruz.
Diaspora adlı Kickstart çıkışlı başka bir ağ, merkezi olmayan ve kullanıcılar tarafından yönetilen birçok ağda varlığını sürdürmeye çalışıyor; ama sıradan kullanıcıları korkutacak bir karmaşıklığa sahip. Öte yandan kendini varedebilmek için para toplayan, ama para toplamak için Kickstarter’ı bile kullanmayacak kadar alternatif App.net ise, reklamcılar için değil, kullanıcılar için bir ağ olacağını iddia ediyor. Twitter adınızın aynısını şimdiden ayırarak bağışta bulunabileceğiniz App.net’e, bu aşamada üye olmak için minimum $50’ı gözden çıkarmalısınız.
Bu tür alternatif olmaya çalışan ağlar, hepimizin şikayetçi olduğu noktalardan yola çıksa bile, genelde Facebook’u aratacak yerlerde son buluyorlar. Sonunda kanıtladıkları şey, yani Facebook’un vazgeçilmezliği, giderek genişleyen sosyal ağlar mezarlığındaki idealistleri ve fırsatçıları da mezarında döndürüyor.
Yorumlar (0)