2011’in sonlarında 2012 beklentileri konuşuldu, tahminleri yapıldı. Bütçeler, cirolar, sosyal rakamlar da açıklandı.
Peki 2012’nin ilk ayını geride bırakırken beklenenle gerçekleşmesi muhtemel gerçekler arasındaki fark ne oldu? Çok fazla bir değişiklik yok, evet; fakat “2012 dijital trendi nedir?” sorusunun çerçevesi biraz daha netleşti. Dünyada üzerinde ciddi yatırımlar yapılan, ülkemize de hızla etki eden birçok gelişme var mesela. Bunların başında lokasyon bazlı servisler, sosyal ağların entegrasyonuyla oluşturualacak reklam stratejileri ve cep telefonuyla ödeme olanağı sağlayan mobil cüzdan teknolojisi… Burada da 2012’nin yıldızı kendini gösteriyor hemen: MOBİL!
Görünen o ki 2012 djital pazarlama trendi, her stratejiyi ve imkanı bir şekilde mobile uyarlamak. Mobilin yanı sıra gittikçe yükselen iki trend daha var. Social CRM ve TV-Sosyal Medya entegrasyonu.
Biz de tabii ki her zamanki gibi sektör profesyonellerine döndük hemen: “Sizce 2012’nin dijital trendi nedir?” diye sorduk. Hemen hemen bütün cevaplar bu üçlü üzerinde birleşti.
Tabii ki bu hızlı dünyada neyin ne zaman olacağını net bir şekilde söylemek mümkün değil. Fakat olası senaryoları görüp ona göre hazırlık yapmak gerek.
[heading style=”1″]Ekran kültürü ve mobil[/heading]
Timothy Pitts, Trendwatching.com Yönetici Ortak
2 önemli trendden bahsedebilirim. Birincisi Point & Know & Buy. Şimdilerde üzerlerinde akıllı telefon taşıyan tüketiciler, dış dünyada karşılaştıkları birçok şey hakkında anında bilgi sahibi olabildikleri (hatta satın alma yapabildikleri) bir dünyanın keyfini çıkarıyor. Bilgiye metin formunda arama yaparak ulaşmak herkes için ulaşılabilir bir şey olduğundan beri, bilgiye görsel arama yoluyla ulaşma yarışı başladı. Yakında gerçek dünyada karşılaştığımız her nesne (hatta kişi) akıllı telefonu olan hareket halindeki tüketiciler tarafından ‘bilinebilir’ hale gelecek. Tüketiciler telefonlarını canlarının istediği herhangi bir şeyin üzerine getirerek o şey hakkında detaylı bilgi sahibi olabilecekler. İnsanlar gördükleri ya da işittikleri her şey hakkında ne olduğunu bilmeseler ya da sözcüklerle tarif edemeseler bile anında bilgi sahibi olabilecek (hatta satın alabilecekler). Bir çok dijital tüketici trendinde olduğu gibi, Point-Know-Buy trendinin de arkasındaki itici güç de (neredeyse onlara yapışık halde yaşadığımız) akıllı telefonlar ve ‘görsel’ bir teknoloji ekosisteminin (QR kodlardan gelişmiş görsel aramaya kadar) oluşmuş olması. Bu modelin en önemli örneği Shazam. Öncü mobil müzik uygulaması Shazam, Eylül 2011’de kullanıcılarının yılda 1 milyarı aşkın şarkı etiketlediğini ve Shazam’ın limitsiz etiketleme hizmeti sunmaya devam edeceğini açıkladı. Heinz da kısa süre önce Blippar teknolojisine dayalı bir ‘zenginleştirilmiş gerçeklik yemek kitabını’ tüketicilerin kullanımına sundu. Kullanıcılar telefonlarının kamerasını Heinz ketçap şişesinin alt bölümüne odaklayarak tek tek şişeden dışarı çıkan tarifleri görebiliyordu. WhereToGet.It kullanıcıların sokak, dergi, blog veya filmlerden kareler paylaşarak resimde görünen ürünlerin nerede satıldığı sorusunu diğerlerine yöneltebildikleri bir Fransız internet sitesi.
İkincisi ise Screen Culture – Ekran Kültürü. 2012’de hayat, daha yaygın olarak karşımıza çıkacak olan, etrafımızı çepeçevre saracak, daha kişisel ve daha interaktif ekranlarda yaşanacak. Screen Culture tek başına bir trend olmaktan çok, en son Trend Briefing’de de söz ettiğimiz pek çok trendin kendini ortaya koyacağı bir aracı platform aslında. Ekranlar bugün olduklarından daha yaygın, daha mobil ve daha ucuz olacaklar. Mobil internet ve yeni cihazlarla 2012’de giderek yaygınlaşıp sonunda adım başı rastlayacağımız bir teknoloji halini alacak olan ‘cloud’ da bu konuya yardımcı olacak. İşin aslı, tüketiciler gelecekte ekranın kendisi ve ekran üzerinden ulaşılabilen özellikler dışındaki herşeyi görmezden gelecekler.
‘Online’ ile ‘offline’ın çakışması fenomeni, tüketicilerin yeni ürün ve hizmetler keşfetmek ve mevcut seçenekler arasından tercih yapmak için arkadaşları, fan’ları ve takipçilerinden oluşan sosyal ağlarına başvurmasını anlatan the F-Factor (F-faktör – friends, followers and fans) trendi. ‘Rahatlık/kolaylık/pratiklik’ gibi etkisini hiç yitirmeyen bir mega-trend… Tüketici kültürünün her yere ve herşeye nüfuz edecek olan Screen Culture tarafından şekillendirilmesine ve herşeyin o platformda yaşanmasına hazırlıklı olun.Ve hayır, ekranlardan ‘sıkılma’ veya ‘bıkma’ henüz söz konusu bile değil.
[heading style=”1″]Sosyal öncülü, transmedia ve social CRM[/heading]
Kutay Ateş, 41? 29! Sosyal Medya Direktörü
Dijital pazarlama açısından, 2012’de sık sık duyacağımızı düşündüğüm 3 kavram var.
Bunlardan ilki “sosyal” öncülünün, 2011’de de olduğu gibi hayatımızın her alanını kapsayacak olması… Sosyal ticaret, sosyal devlet (dijitale entegre), sosyal teknolojiler, sosyal ürünler gibi teorik olarak konuşulan ancak pratiğe net olarak dökülemeyen kavramlar, somut olarak hayatımıza girecekler. 2011 yılı içerisinde bu konuda başarılı atılımlar gördük. 2012’de ise konsept olarak daha genişleyeceklerini ve “sosyal” kavramının içinin daha net doldurulacağını göreceğiz.
İkincisi, transmedia kullanımı… Yine 2011 içerisinde başarılı örneklerini gördük, özellikle daha çok kreatif projeler ve kampanyalarda. 2012’de bu trend artarak devam ediyor olacak, ayrıca fonksiyonel olarak hayatımıza yerleşecek araçlar da görüyor olacağız. Özellikle TV & Mobil etkileşimi, kullanıcı etkileşimini ve davranışlarını da etkileyecek ve pazarlama açısından yepyeni fırsatlarla karşı karşıya olacağız.
Üçüncüsü ise Social CRM. Türkiye’de özellikle müşteri odaklı markalar için çok büyük önem taşıyan Social CRM, henüz çok primitif şekilde kullanılmakta. Markalar hem altyapı olarak, hem de faaliyetler açısından Social CRM’e henüz uygun değiller. Bu noktada önemli bir fırsat bulunuyor ve yavaş yavaş bu yatırımlar gerçekleştiriliyor. 2012’de markaların gerçekleştireceği tüm dış faaliyetler, bu alana yönelik data toplama ve kullanıcı datasıyla müşteri datasının birleştirilmesi amacıyla ilerleyecek. Son noktada ise teknolojik entegrasyonla birlikte, kullanıcı davranışı odaklı bir yapı, markaların tüm pazarlama faaliyetlerinin odak noktası haline gelecek. Bu da marka adına yeni fırsatlar anlamını taşırken, kullanıcılar için de markaların daha güleryüzlü hale gelmelerini sağlayacak.
Tüm bunların yanında Türkiye için ilk dönemde çok anılmasa bile, son çeyrekte oyunlaştırma, ses ve yüz tanımlama sistemleri ve collaboration kavramlarını konuşacağımızı ve bu kavramlara ait ilk önemli atılımları görüyor olacağımızı düşünüyorum.
[heading style=”1″]“Müşteri desteği” olgusu daha da alevlenerek geri dönecek[/heading]
Frank Grindrod, 1000heads Müşteri İlişkileri Direktörü
2012’de “müşteri desteği” olgusu daha da alevlenerek geri dönecek. Markalar, müşterilerinin satın alma kararlarında pozitif tavsiyelerin ve ağızdan ağıza pazarlamanın önemini her geçen daha da anlıyor; ve bu “müşteri desteği”ni kullanabileceği her alanı keşfediyor. Başarıyı yakalayacak markalar, bu müşteri desteğini arkasına alan markalar olacak. Dürüstlük ve transaparan iletişim konusunda ince eleyip sık dokuyan organizasyonlar kazanacak. Gerçek bir ağızdan ağıza pazarlama ve tavsiyeler, satın alınabilen olgular değildir. Bunların kazanılması gerekir.
2011 hep video’nun yılı olacak dendi fakat bence asıl 2012’de bu konuda ciddi bir gelişim göreceğiz. Viral yaklaşım içinde video zaten kendine has bir yere sahip. Marka tarafından oluşturulmuş bir içerik , video kullanımı ve sosyal medyayı birleştiren en önemli özellik. Bu da interaktiviteyi, katılımı ve paylaşımı alevlendiren ve ağızdan ağıza pazarlamayı desteklediği için daha sık kullanılacak.
[heading style=”1″]Branded utility[/heading]
Ceyhun Saraçoğlu, C-Section Creative Head
2012 marketing trendi olarak “branded utility“leri görüyorum. Herşeyin bu kadar açıkça konuşulduğu, şikayetlerin, övgülerin, olumlu, olumsuz eleştirilerin bu kadar rahat yazılıp çizilen dünyada insanlara gerçekten fayda sağlayan şeyler sunmak gerekiyor. Tüketiciye bir şey vermeyen, onun yararına olmayan bi reklamla ilgilenmiyor insanlar. Yani demek istediğim reklamın kendisi ürün oluyor. En bilinen örneği Nike+, Heineken Star Player, Fiat EcoDrive gibi… 2012’de çeşitlerin artmasıyla birlikte bu tür utility’lerin kullanımının da hızlı bir ivmeyle artacağını düşünüyorum.
[heading style=”1″]Pazarlamama, Yürüyen Medya ve efektif içerik yaratma[/heading]
Cem Batu, Plasenta Kurucu ortak
Artık konvansiyonel, dijital, sosyal medya, mobil, etkinlik vs. gibi ayırımlar olmaması en önemli trend. Yani ne yaparsan yap, deneyimi özel kıl ve” bir ‘conversation’ yarat ya da katıl” odak noktası olacak. Alt kırılımları ise:
1. Pazarlamama
2. Yürüyen Medya (sen, ben, o, biz, siz, onlar) Odaklı Deneyim Yaratma
3. Mecra bağımsız (ki aynı içerik herhangi bir mecrada kullanıldığında, o mecraya özel deneyim ile sosyal medyada etki yaratabilecek ve ‘conversation’a dönüşebilecek – bu sayede maliyet avantajı yaratacak), efektif içerik yaratma
[heading style=”1″]Pazarlama yöneticileri açısından sosyal ağlardaki fırsatların kullanımı oldukça artacak[/heading]
Dr. Cem Çınlar, Tick Tock Boom Dijital Pazarlama ve PR Ajansı Genel Koordinatörü ve Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi
2012 yılı veri taşımacılığının iyiden iyiye artığı bir yıl olacak. Mobil pazarın çift haneli büyüme hızının altında altyapı çalışmalarının artırılması ve veri trafiğinin sağladığı zengin paylaşım olanakları bu yıla damgasını vuracak gibi görünüyor. Sosyal ağların mobil olanaklar sunması, sosyal oyun (social gaming) bu alanda kitlelere daha fazla yayılacak. Foursquare gibi oyuna dönüştürülebilecek özellikler sununan ağların kullanıcı portföyünü hızlıca artırması bunun bir ispatı olarak görülebilir. İnternet tabanlı radyo dinleme ve TV izleme oranlarının artacak olması bu pastadan faydalanmak isteyen markaların iştahını kabartıyor. Klasik anlamda takibin ötesine taşınacak olan bu hizmetlere interaktif fonksiyonlar eklenmeye başlanmıştı. Bu eğilimin giderek artacağını da söylemek mümkün. Mobil uygulamalar, sunduğu hizmetlerle sosyalleşme olanaklarını artıracak. Bu artış sadece ürün tabanlı çalışmalarda değil, haber gibi kişinin temel haklarına da farklı bir pencere açacak.
Sosyal ağların fonksiyonelliklerini geliştirmeleri sürekli hale getirildi. Sosyal ağlarda reklam çalışmalarının yeni fikirlerle bezendiğini, satın alım olanaklarının artırılmasının yanı sıra kolaylaştırılacağına dair de bir ön görüde bulunabiliriz. Sosyal ticaretin kendini hissettirir bir şekilde gündemde olmasını bekleyebiliriz.
Bu yıl yaşanacak en önemli değişim; yıllardır toplanan CRM verilerinin social CRM ile entegrasyonu üzerine olacak
Markalar açısından bakıldığında sosyal ağlarda reklam ve hizmet sunma çalışmalarının hız kazanacağını söyleyebiliriz. Son yıllarda gerek imaj tazeleme ve gerekse sosyal ağları tanıma süreçlerini tamamlayan markaların bu alandaki reklam ve pazarlama çalışmalarını artıracağı aşikar. Pazarlama yöneticileri açısından sosyal ağlardaki fırsatların kullanımı oldukça artacak. Bu durum orta büyüklükteki yapıların da pazarlama kalemlerine arasına sosyal ağları iyiden iyiye katacağının habercisi. Dijital pazarlama, gerek sağladığı fayda ve gerekse tekrar ulaşılabilirlik açısından düşünüldüğünde pazarlama payının kayda değer bir bölümünü almaya başlayacak. Hatta bazı kurumlar için artık 360° olarak tanımlanan alanların çekirdek pazarlama yapısı olarak sunulmaya başlandığını göreceğiz. Konvansiyonelin pazarlama alışkanlıklarının ortadan kalkacağını söylemek mümkün değil. 90’ların sonunda yaşanan .com krizi halen akıllarda. Fakat dijital pazarlamanın sağladığı katkı tüm bu edinilmiş tecrübeleri unutturacağa benziyor.
Bu yıl yaşanacak en önemli değişim; yıllardır toplanan CRM verilerinin social CRM ile entegrasyonu üzerine olacak. Geçen yıl büyük markalar, interneti ve sosyal ağları takip eden özel araçlarla dinlemenin ve sonucunda marka trendini algılamanın önemini farkermişti. Bu sürecin etkili yürütülebilmesi için toplanan verilerin entegrasyonundan öte aksiyona dayalı iç görü üretilmesi olacak. Toplanan ve işlenen verilerle elde edilen bu iç görüler dijital pazarlama ve dijital PR çalışmaları için temel veriyi oluşturuyor. Son olarak, tüm bu süreçlerde hizmet veren bizim gibi yetkin ajansların büyümeye devam edeceğini söylemek yanlış olmaz.
[heading style=”1″]Segmentasyon2.0[/heading]
Samet Ensar Sarı, Dekatlon Buzz Kurucu Ortağı
Lokasyonların önemi 2011 yılında olduğu gibi 2012’de de artarak devam edecek. Hatta 2012 patlama noktası olacak diyebiliriz. Bunda mobilin artan kullanımının etkisi çok büyük. Fırsat sitelerini, lokasyon bazlı fırsat uygulamaları takip edecek. Tabii lokasyon özelindeki
dijital ekranlar da pazarlama iletişimi için önemli araçlar olacak.
Sosyal medyadaki tüketicinin hareketlerine göre reklamcılık anlayışına yönelik farkındalık artacak ve bütçeler de bu doğrultuda bu tarafa kaydırılacak. Facebook’un yeni araçlar ve özelliklerle buna destek verecek olması da süreci yönlendirecektir. Bu doğrultuda segmentasyon2.0, sürecin gelişim gösteren önemli bir parçası olacak. Sosyal arama motoruna yapılan yatırımların da sonuçlarını ve etkilerini göreceğimiz bir yıl bizi bekliyor.
[heading style=”1″]2012 trendi: TV ile Sosyal medyanın aşkı[/heading]
Lara Akış Baruh, Wanda Socialist Group Head
Wanda Socialist olarak bu yılın en önemli trendinin TV-Sosyal Medya entegrasyonu olduğunu düşünüyoruz. Bu entegrasyon, aslında yıllardır yaptığımız alışkanlığı yeni mecrasına taşımaktan ibaret. Bugüne kadar tek kanallı dönemler dahil, akşam televizyonda izlenen; dizi, film ve eğlenceler ertesi günün sohbet konuları olurdu. Kimin ne konuştuğu ve ne tartıştığı ise bilinmezdi. Sosyal ağlar sayesinde biz bu sohbeti artık tv karşısında herkesle bir arada, o anda, canlı canlı yapabiliyoruz.
Özellikle Twitter bu konuda çok etkin rol oynuyor. Araştırmalar tüketicilerin %51’i televizyon karşısında mobil araçlarını ellerinden bırakmadığını gösteriyor. Akıllı telefonların bu atağı televizyon kanallarının, internet platformunda daha etkin olmasını sağlıyor. Eskiden 2 kişi arasında geçecek bir yorum, özgürce 600 kişilik bir takipçi kitlesine ulaşabiliyor. Bu da bir anda reytingleri bile yerinden oynatacak bir gücü açığa çıkarıyor!
Artık pasif TV izleyicisinin interaktif sosyal bir izleyiciye dönüştüğünü kabul etmek gerek. Daha ilerleyen dönemlerde farklı entegrasyon ve teknolojiler oluştukça aslında yeni trendler de edineceğiz. Belki de dizileri canlı canlı yönlendireceğiz ya da program akışına anında karışacağız.
[heading style=”1″]Beklenen trend: SOLOMO[/heading]
Esra Günel, Project House Sosyal Medya Ekip Lideri
2012 ‘de bana göre offline-online entegrasyon çok daha fazla hayatımıza girecek. Bu anlamda da özellikle şu anki sosyal medya platformlarının da mobil app ve entegrasyonlara yapacağı yatırımlar artacak.
Foursquare gibi location base uygulamalar çeşitlenecek ve güçlenecek. Zaten 2011 sonuna doğru Foursquare bu atılımları yapmaya başladı bile. Bu anlamda beklenen trend bir çoğumuzun yılın sonuna doğru en çok karşılaştığı kısaltma aslında SOLOMO.
[heading style=”1″]Augmented reality, Lokasyon Bazlı Pazarlama Uygulamaları ve Sosyal Medya-Mobil Entegre Kampanyalar[/heading]
Uğur Tuncel, Soc.rates Yönetici Ortak
Akıllı cihazların penetrasyonunun ve performansının artmasıyla birlikte sanal gerçeklik dediğimiz uygulamaların kullanımı fazlalaşacak. Önümüzde Tesco örneği var. Sadece prestij için değil; satışa, ciro ve karlılık olarak etki edecek uygulamalar üretmek markaların dikkatini çekecek.
2011’in dijital pazarlama trendlerinden olan lokasyon bazlı pazarlama uygulamaları 2012’de yükselişe geçecek diye düşünüyoruz. Foursquare’in yükselişi, Facebook’un bu işe bakış açısı olayın rengini değiştirmiş durumda. Ayrıca operatörlerinde lokasyon bazlı SMS kurguları ile targeted kitlelere ulaşma imkanı sunması markalar için cazip lokal seçenekler sunmakta.
Sosyal medya ve mobil’in entegrasyonunun 2011’de fazla örneğini görmedik fakat bunun 2012’nin yükselen trendi olacağını düşünüyorum. Özellikle sosyal medya popülasyonu ile mobilin esnek satış kurguları bir araya geldiğinde markalar için gelir yaratabilecek kampanyaların ortaya çıkacağını deneyimleyebileceğiz.
[heading style=”1″]2012 trendi: Sosyal Ticaret[/heading]
Fatih Yaşar, Papillon Marka Pazarlama Direktörü
Geriye dönüp baktığımızda 2011 yılı sosyal medyanın gövde gösterisi yaptığı, e-ticaret’e olan güvenin arttığı ve buna paralel olarak da sektör hacminin genişlediği, sektöre yapılan yatırımların yukarılara tırmandığı ve akıllı telefon, tablet satışlarının masaüstü bilgisayar satışlarını geçtiği bir yıl oldu . 2012 yılında da sosyal medya ,e-ticaret ve mobil üçlüsü sıkça adından söz ettirmeye devam etmenin yanı sıra çok konuşulan dijital pazarlama trendlerinden olmaya da aday görünüyor.
Peki 2012, 2011 gibi dijital pazarlamaya hizmet eden sadece belirli trendlerin konuşulduğu monoton bir yıl mı olacak? Bu soruya cevabım tabi ki büyük bir ‘HAYIR.’ Bana göre sosyal medya , e-ticaret ve mobil kelimelerini tamamlayan dördüncü bir kelime daha var: ”Değişim.”
Değişim kelimesinin bu alanlar ile bütünleştiği kesin ve bu üç alan için değişimin süresi de artık çok daha kısalmış durumda. Bana göre 2012 yılı bu üç kavramın birbiri içine geçmesi ile oluşacak yeni bir kavrama ev sahipliği yapacak.Bu üçlüyü bünyesinde barındırarak dijital pazarlamada ikinci bir adım olacak bu kavram: Sosyal Ticaret!
İlk olarak nihayet ülkemizde e-ticarete olan güven problemi aşılmış gibi görünüyor. Dikey e-ticaret’e olan ilgi ve projelere yapılacak kazandırıcı yatırımlar ile e-ticaret 2012’de de adından sıkla söz ettirecek.
İkincil olarak sosyal medyada Facebook , Twitter gibi Foursquare ve Linkedin de yeni yıla damgasını vuracaklardır. Bununla birlikte sosyal mecraların gücünden henüz faydalanmamış olan markalar ise artık mecralardaki yerlerini daha fazla gecikmeden alacaklar ve ”Sosyalleşme Akımı” yolundan çıkmadan hızla devam edecektir. Sene içinde bu ”Sosyal Devler” sundukları yenilikleri ile çığır açma yolunda ellerinden geleni ardlarına koymayacakları görüntüsünü çizmektedirler.
Son olarak ise 2012’de mobil sektörde yaşanan gelişmelerde gözle görülür bir şekilde devam edecek. IDC araştırma şirketinin son hazırladığı rapora göre 2015’te yaklaşık 1.3 milyar kişi mobil olarak çalışmaya başlayacak.Yani bu da demek oluyor ki mobilden kullanıcılara ulaşmak, pazarlama trendlerini epey değiştirecek. Papillon olarak katıldığımız ”İnovasyon Yıldızları Türkiye’de ” konferansında mobilin 2012 ve devamında da gelişimine ilişkin olarak Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’in sözlerini aynen aktarıyorum:
”Şu anda dünyada 6 milyar cep telefonu var. Kişisel bilgisayar satışlarını geçen tablet ve akıllı telefon satışları ile birlikte önümüzdeki 5 yılda 5 milyar insan bu aletler ile internet kullacak.”
Mobilden kullanıcılara ulaşmak, pazarlama trendlerini epeyce değiştirecek
Doğal olarak internet kullanımı artttıkça dijital pazarlamanın önemi de buna paralel olarak artacak ve mobil de dijital pazarlamanın 2012’de vazgeçilmez trendleri arasında olacaktır.
Özetle Sosyal Medya, Mobil ve E-ticaret’in 2012 yılında da konuşulan trendlerden olacağının tahmininde bulunmak zor olmasa gerek .Fakat biz Papillon olarak artık ikinci adımın atılması için tüm olguların oluştuğunu ve 2012’de trend olacak bu ikinci adımın bu üçlünün karşımından ibaret olacak ‘Sosyal Ticaret’ olacağı iddiasındayız.
Facebook kullanıcılarının %93’ünün alışveriş önerisinde bulunduğu ,insanların markaların kendileri ile ilgili söyledikerinden ziyade yakınlarının, arkadaşlarının marka ile ilgili geri bildirimine daha fazla güvendikleri ve benimsedikleri, e-ticaret’te tüketicilerin alışveriş yapıp yapmama kararının altında yatan iki güdüden birinin güven, diğerinin ise yakın çevresi tarafından önerilme, beğenilme olmasıyla birlikte mobil alandaki hızlı değişim ve internete erişim kolaylığı düşünüldüğünde 2012’nin ”Sosyal Ticaret” kavramına dokunduğu bir yıl olacağı öngörüsündeyim. Her hâlükârda unutulmaması gereken şu ki: ”Sosyal Olmak Gelecektir.’’
[heading style=”1″]E-ticaret ve mobilleşme gibi birçok farklı trendin dijital pazarlama uygulamaları ile kesişme noktası sosyal medya olacak[/heading]
Gaye Güzelay, Gri Creative Sosyal Medya & Strateji Yöneticisi
Yeni teknolojilerin ve değişen tüketici davranışlarının beraberinde getirdiği trendler doğrultusunda şekillenen sosyal medya uygulamaları, 2012’nin dijital pazarlama trendi olacak. Başka bir ifadeyle; e-ticaretin, mobilleşmenin, internet videolarının yaygınlaşması gibi birçok farklı trendin dijital pazarlama uygulamaları ile kesişme noktası sosyal medya olacak.
Bugün mobil teknolojilerin hızla yaygınlaşmasına paralel olarak; cep telefonlarını hayatı kolaylaştırmaya, eğlenceli vakit geçirmeye, sosyalleşmeye imkan veren cihazlara dönüştüren uygulamaların daha başarılı hale gelmesiyle, tüketicilerin alışkanlıklarının değişimine şahit oluyoruz.
Lokasyon bazlı ağların ve uygulamaların kullanımı, sosyal medya ile entegre yerel ve tam zamanlı pazarlama uygulamalarını artıracak. Başka bir trend, mobil ödeme sistemlerinin her geçen gün daha kolay kullanılır hale gelmesi, cep telefonlarımıza cüzdan işlevi gördürecek. Yalnızca bu trend dahi, sosyal medyanın da akıllıca entegre edilmesiyle, öncü proje ve uygulamalar geliştirme fırsatını bizlere sunuyor.
Puan toplama, seviye atlama gibi oyun tekniklerini oyun olmayan ortamlara aktararak katılımı artıran oyunlaştırmanın (gamification) uygulama alanları gittikçe çeşitleniyor. Kişileri “oyuna katılma”ya ikna etme özelliği, oyunlaştırmanın eğitimden sağlığa, müşteri sadakatinden müşteri hizmetlerine kadar farklı alanlarda hayat bulmasını beraberinde getiriyor. Oyunlaştırma sosyal medya ile harmanlandığında başarılı sonuçları beraberinde getirebiliyor.
Sosyal medyanın e-ticarete nasıl taze kan getirdiğini farklı uygulama örnekleri ile görüyoruz. 2012’de bu iki iyi arkadaşın birbirlerine daha da yakınlaşacaklarını görüyoruz. Bankacılığın dahi sosyal medyada, iletişim ve etkileşimin ötesinde bankacılık işlemleri notasında kendine yer bulduğunu hatırlayalım.
İnternetin televizyonun yerini alması, oturma odalarında TV yerine Youtube gibi kaynakların izlenmesi ve buna paralel olarak TV reklam ölçümlemelerinde kuralların yeniden yazılması da sosyal medya entegrasyonu ile paralel ilerleyecek.
Sözün özü, 2012’de sosyal medya “olmazsa olmaz” pazarlama trendi olacak, tabii “yakınlaştığı” arkadaşlarını yani diğer trendleri de yanına alarak.
yoğun propaganda ve insanları sürekli tüketime zorlama