BTK’nın yeni alan adları düzenlemesine binaen yazdığım, tespit ve önerilerle desteklediğim yazıyı az önce print ettim ve biraz tuz, biraz ketçap desteğiyle ve mutsuz bir şekilde yedim. Çünkü ben maalesef yazıyı yazarken naif bir bakış açısıyla, Türkiye’de internetin hala altına kaçırdığını, emziksiz dolaşamadığını ve ama interneti ve kullanıcıları doğru yönde yönlendirmesi gereken BTK’nın zamanın gerisinde kalmış eski kafalı bir ebeveyn olduğunu dile getirmiştim. Son gelişmeler üzerine biraz daha sert olmanın gerekliliğine inanıyorum ve yazıyı düzeltiyorum: BTK’yı illa bir ebeveyne benzetmek gerekiyorsa bu ebeveynin gözünü iktidar hırsı bürümüştür, bu ebeveyn biat ve korku kültüründen destur almıştır ve bu ebeveyn internetin ruhunu bilmeyen ve onu iyi anlamda yönlendirebilecek kapasiteye maalesef sahip olmayan bir ebeveyndir.
Neler oldu?
CNN Türk’ün ilgili sayfasından da detaylarını okuyabileceğiniz gibi BTK 22 Ağustos 2011’den itibaren geçerli olmak üzere Türkiye’deki kayıtlı 8 milyon, kayıtsız 25 milyon internet kullanıcısı için filtrelerle bezeli internet paketleri hazırlamış durumda. Çin, Küba ve İran gibi sansüre dört elle sarılmış ülkelerin de kullandığı ve otoritenin kullanıcıya cahil muamelesi yaptığı bu yeni düzene göre kullanıcılar artık yalnızca BTK’nın belirlediği paket programlar dahilindeki sitelere giriş yapabilecekler.
Dört paket olarak planlanan servis Aile, Çocuk, Standart ve Türkiye paketleri olarak belirlenmiş. Aile ve çocuk paketleri ile BTK müstehcen sitelerden sizi koruyacak ve Türkiye pakediyle ise yalnızca yerel sitelere girebileceksiniz. Standart paket ise detayları açıklanmasa da filtresiz bir paket olarak gözüküyor, ancak bu paket ile beraber, diğer bütün paketlerde de geçerli olmak üzere, Türkiye’de BTK ve TİB tarafından yasaklanmış 65,000 sitenin sansürü devam ediyor olacak. Ayrıca DNS ayarları ya da tünellerle bu sitelere girmeniz daha kolay gözlenip, cezalandırılacak. Standart paket böyle vahim bir kontrol mekanizması içerisinde göze hoş gelse de onun da yeni uygulamalarla gelecekte şekillendirilebilecek olan bir paket olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Diğer bir gelişme de BTK’nın yer sağlayıcılara listesini gönderdiği ve aşağıda yer alan sitelere erişimin 5651 sayılı yasada yer alan müstehcenlik kavramını zorladığı gerekçesiyle engellenmesi gerektiğine dair bildiri. Yeni Medya Düzeni’nden Gökhan Ahi’nin de değindiği aşağıdaki listeyi lütfen inceleyin ve BTK’nın nasıl bir zihniyet doğrultusunda özgür internet kullanıcısını hizaya getirmeye çalıştığını kendi gözlerinizle görün.
Yahu listede Alkın Kız Yurdu’nun sitesi var. Çıldırdınız mı siz, nasıl bir karar mercisi bu?
http://sourtimes.org Bildiğimiz EkşiSözlük
http://myfastforum.org/ Çabuk bir forum oluşturma sitesi
http://alkinkizyurdu.com.tr/ Kız yurdunun sitesi
http://ankebut.net/ Genelde Cüppeli Ahmet Hoca’nın vaazlarının bulunduğu dini video sitesi
http://emlakbankbodrum.com/ Emlakçı sitesi
http://aferin.net/ Haber siteleri indeksi
http://videokeyfi.net/ Video sitesi
http://sinemaizleseyret.com/ Film izlenebilen site
http://forum1923.com/ CAD-CAM-CAE Portalı – Forum sitesi
http://kreda.com.tr/ Yönetim danışmanlık firması
http://www.onlineoyun.com.tr/ Oyun sitesi
http://bebekgayrimenkul.com.tr/ Emlakçı sitesi
http://www.tacizveistismar.com Taciz ve istismar hakkında bilgilendirici site
http://www.bursaicgiyim.com İç çamaşırı satış sitesi
http://www.korku.org/ Korku filmleri ve hikayeleri sitesi
http://dergi.com.tr/ Online dergi sitesi
http://pembehayat.org/ Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
http://cilt.web.tr/ Cilt bakım ürünleri sitesi
Şu ana kadar nasıl tepki verildi?
BTK’nın bu yeni düzenlemeleri, alan adları düzenlemesiyle eş zamanlarda ortaya çıkmıştı ancak mecrada asıl patlak verişi CNN Türk’ün yazısıyla oldu. Türkiye’de sosyal ağın ana damarları olarak niteleyebileceğimiz Ekşi Sözlük ve Twitter’ı tepkilerin yoğunlaştığı yerler olarak gösterebiliriz. Ekşi Sözlük’te dünden beri yüzlerce entry girildi, Twitter’da ise #22agustos hashtag’i ile mevzu en çok konuşulanlar listesine girmeyi başardı. Bunun yanında dijital mecrada yer edinmiş birçok web sitesi ve ünlü kişi konuya dair görüşlerini paylaştı. Yani online ortamda -şimdilik- bir tepki verildi, veriliyor.
Ayrıca İPS İletişim Vakfı/Bianet 13 Nisan’da Danıştay’a yaptığı başvuru ile BTK’nın filtreleme kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istedi. Bunun yanında Yaman Akdeniz’in de bireysel olarak çabaları oldu.
Peki yeter mi?
Yetmez çünkü eğer kitleler tepkilerini somut olarak göstermezse açılacak birkaç dava cılız tepkiler olarak algılanacak ve alınacak yeni kararlara bütün internet kullanıcıları kuvvetle muhtemel boyun eğmek zorunda kalacaklardır.
Ne yapılmalı?
Önceki yazıda internette zamanın ruhunu yakalayan dijital bilirkişilerden oluşan bir danışmanlar kurulunun BTK’ya yardımcı olması gerektiğini savunmuştum. Unutun onu.
22 Ağustos’a şunun şurasında 4 ay gibi bir süre kaldı ve hızlıca tepki gösterilmesi gerekiyor. Öncelikle bilin ki Twitter’dan, MSN’den, Facebook’tan ya da Ekşi Sözlük’ten göstereceğiniz tepki aslında hiçbir şeye yaramıyor. Mutsuz musunuz? O zaman mutsuz olduğunuzu göstermeniz lazım. Birçoğunuz Twitter’da #22agustos’u trending topics’e sokan güruhtan biri olarak bu gece son derece rahat bir uyku çekeceksiniz belki ama bu sizin tepki gösterdiğiniz anlamına gelmiyor. Bir linke tıklayarak, bir entry girerek ya da bir tweet atarak proaktif olduğunuzu düşünmeniz, sanal dünyanın yarattığı illüzyondan ibaret. Bu şekilde yalnızca bilgisayarları karşısında mızmızlanan ve ’80 sonrası oluşan yumuşamış toplumun devamı olan bir grup olarak kalmaya devam ederiz.
Yapılması gereken somut ve ama yalnızca sanal olmayan bir tepki göstermektir ve bunun en terbiyeli yolu yürümektir. Ama asıl mesele bunu hep beraber, bir ağızdan, koordineli, mantıklı ve sağduyulu bir şekilde, argümanlara dayanarak yapmaktır. Biz SMCO olarak oluşacak böyle bir organizasyonun içerisinde yer almak istiyoruz. Bunun için de bu mecrada son derece etkili olan, daha önce benzer konularda proaktif adımlar atmış olan ve şu anda aklıma gelen Ekşi Sözlük, Bobiler, İnci Sözlük, ShiftDelete, Donanım Haber, Webrazzi, Yeni Medya Düzeni, Bianet, CNN Türk gibi bu toprakların değerleriyle ve mecranın önde gelen simalarıyla bir araya gelmek istiyoruz.
Peki niye?
Çünkü internet özgürlüktür. İnternet bilgi kaynağıdır, sonsuz iletişimdir, daha aydınlık bir topluma ulaşmak için özellikle gelişmekte olan bizim gibi ülkeler için bir şanstır.
BTK gibi devlet tarafından özerk hale getirilerek dijital otorite olarak ilan edilmiş kurumlar gelişimi hızlandırmak için kitleleri ve mecrayı iyi anlamda yönlendirmek/yönetmek yerine, bizim şu birkaç gündür farkettiğimiz üzere bilgi akışını kısıtlayarak kitlelere sansür ve korku kültürünü aşılamaktadır. BTK çalışanları Türkiye’deki internet kullanıcılarını cahil ve tepkiden yoksun zannediyor ki kullanıcıların girmek istedikleri siteleri “bu olur, bu olmaz” diyerek işaretleme cesaretini kendilerinde bulabiliyorlar.
BTK’nın zamanın ruhunu yakalayamamış olması, mahkemelerin genel olarak bu konudaki bilgisizliği ya da toplum olarak bazı konularda belli bir olgunluk seviyesinde maalesef bulunamıyor oluşumuz uzun vadede konuşulacak konulardır. Şimdi internet kullanıcıları olarak, Twitter’da #22agustos konusunu popüler hale getiren ya da Ekşi’de onlarca entry giren kitlenin basit ve terbiyeli ve ama somut bir şekilde mutsuz olduğunu göstermesi gerekiyor.
Biz bu kararlar karşısında mutsuzuz. Eğer siz de mutsuzsanız bir araya gelip BTK’nın kararlarının yanlış olduğunu gösterelim. Lütfen “ne değişecek” diyerek size dayatılanları kabul etmeyin. Şimdi klavyenizle tepki gösterip başınızı önünüze eğerseniz, ileride bir şeyleri geriye sarmak şimdiki kadar kolay olmayacaktır.
http://www.facebook.com/event.php?eid=199125650123247
bu adreste te belirttiğimiz gibi 22 Mayıs 2011’de Taksim’de yürümeye hazırlanıyoruz ve desteklerinizi bekliyoruz.
Imzami nereye atim?
@korhan http://www.sansursuzinternet.org.tr/internette-sansure-karsi-ortak-platform-deklarasyonu-bireysel-imzalar/
Düzelteyim; Yürüyüş 22 Mayıs değil 15 Mayıs.
Düzelteyim; Yürüyüş 22 Mayısta değil 15 Mayısta.
Siz nasıl bir zihniyetle bir kız öğrenci yurdunun sitesini hiç bir dayanağı olmayan bir listeye koyabilirsiniz? Ya da bir forum sitesini, haber sitesini.. Bunu yapanlar acaba hiç düşünmüyorlar mı insanları nasıl güç durumda bıraktıklarını?