‘5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler daha önce de bahsettiğimiz gibi dün yapılan görüşmeler sonucu Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Peki torba kanun ile hızla TBMM’den geçirilen yeni yasa ile 2007’den bu yana internette yapılan yayınları düzenleyen kanunda ne gibi farklılıklar bulunuyor?
1. 23 Mayıs 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5651 sayılı kanunda erişime engelleme söz konusu olduğunda sitelerle iletişime geçilmeden içerik kaldırma işlemi gerçekleştirilemiyordu. Bu noktada internet yayıncısı önce uyarılıyor, içerik yayından çıkarılmadığı takdirde kaldırma işlemi uygulanıyordu.
Yasadaki yeni maddelere göre artık mağdur olduğunu iddia eden kişinin internet sitesine erişme zorunluluğu kalmadı. Henüz sınırlarını bilmediğimiz özel hayat ihlali durumunda kullanıcılar siteye başvurmadan direkt mahkemeye giderek içerik kaldırtabilecek.
2. Eski yasada, mahkemelerin aldığı içerik kaldırma kararlarında söz konusu yayını yapan internet sitesi gerekli işlemi kendisi yaparsa yer sağlayıcıların herhangi bir yaptırımda bulunmasına gerek kalmıyordu.
Yeni düzenlemeyle birlikte artık bu konudaki bütün kararlar direkt olarak Erişim Sağlayıcıları Birliği adı verilen örgüte ulaştırılacak. Birlik hakkında kaldırma kararı çıkan içeriği URL veya alan adı şeklinde bulunduğu sitenin bilgisi olmadan erişime engelleyebilecek. Böylelikle kaldırma kararından sonra içerik sahibine yapılan bilgilendirme sırasındaki zaman kaybı ortadan kalkacak, sansür jet hızıyla devreye girecek.
3. Eski yasada BTK ve TİB’in mahkeme kararı olmadan siteye/içeriğe erişimi engelleme yetkisi bulunmuyordu. Her ne kadar geçmişte yaşanan hukuksuz site engelleme vakaları yaşansa da kanun bu durumun önüne geçiyordu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayına gönderilen yeni yasa, bu konuda TİB Başkanı’na sınırsız yetki veriyor. Zira internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, TİB’e doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. Bu demek oluyor ki TİB Başkanı ve haliyle hükümet üyeleri dilediğinde içerik kaldırma yetkisini kullanabilecek.
4. Eski yasada içerik kaldırma durumlarında mahkeme kararı kesinleşene kadar internet yayınlarına herhangi bir yaptırım uygulanamıyordu. Kesin karar çıkana kadar içerikler yayında kalmaya devam ediyordu. Yani suçu kesinleşmeyen içerikler karar çıkmadan idam edilmiyordu.
Yeni yasada ise TİB Başkanı ve Erişim Sağlayıcıları Birliği aracılığıyla site kapatma ve içerik engelleme işlemi hemen uygulamaya konacak. İnternet yayıncısı ancak durumu fark ettikten sonra mahkemeye başvurarak engelleme kararının bozulmasını talep edebilecek.
5. 2007 yılından bu yana yürürlükte olan yasada içeriğin çıkarılması için yer/içerik sağlayıcının 48 saat inceleme/karar verme süresi bulunuyordu.
Torba kanunla Meclis gündemine alınan yeni yasada ise mahkemenin karar alması için 48 saat beklemesine gerek kalmıyor. Bu yasayla Sulh Ceza Mahkemeleri birkaç saat içinde karar alabilecek, çıkan karar ise hemen uygulanacak.
6. Kişisel bilgilerin gizliliği gereği eski yasada IP adreslerine ve diğer kullanıcı verilerine savcılık/mahkeme kararı olmadan ulaşılamıyordu.
Yeni yasada TİB, herhangi bir yer ya da erişim sağlayıcısından kişisel bilgi talep edebilecek. Daha endişe verici olan ise TİB’in aldığı bu bilgileri ne kadar süre saklayacağının yasada belirtilmemesi.
7. Eski yasada yer sağlayıcılar kullanıcıların IP adreslerini ancak 6 ay boyunca saklayabiliyordu. Bu sürenin ardından kullanıcı verileri imha ediliyordu.
Şimdi ise yer sağlayıcılar IP adresi gibi fişlemeye yol açan kişisel verileri 1 yıl boyunca saklayabilecek.
8. Eski yasa kullanıcılara DNS değiştirme gibi yöntemlerle erişime engellenen içeriğe ulaşma fırsatı tanıyordu.
Yeni 5651’de erişime engellenen içeriklere DNS değiştirmek, VPN kullanmak gibi alternatif yollarla ulaşmak mümkün olmayacak.
Yorumlar (0)