Yeni Blackberry 10 platformunun ilk iki temsilcisinden biri olan Blackberry Q10 geçtiğimiz Mayıs ayı itibarıyla ülkemizde de satılmaya başlandı. Blackberry’nin geleneksel klavyeli modellerinden vazgeçemeyen kullanıcıları hedeflediği, ancak dokunmatik akıllı telefon deneyimini de göz ardı etmediği Q10 modelini sizler için inceleme fırsatı bulduk.
Tasarım
Z10 ile birlikte Blackberry 10 ailesinin ikinci üyesi olan Q10, tasarım bakımından şirketin daha önceki Bold serisinden izler taşıyor. İlk bakışta birçok yönüyle Q10’un Bold serisinin diğer üyeleriyle olan benzerliğini görmek mümkün. Genel olarak hafif bir sağlam bir intiba bırakan telefon köşesiz, yuvarlak hatlara sahip.
10.4 mm. kalınlığı bulunan Q10’un ağırlığı ise 139 gr. Elinize aldığınız zaman hafiflik hissini verebilen telefon, tahmin edebileceğiniz gibi incelik konusunda çok iddialı bir model değil. Ancak Q10’un 119,6 mm x 66,8 mm olan boyutları telefonu elinizde rahatlıkla tutabilmeniz için yeterli oluyor ve baş parmağınızla gerek klavye gerekse dokunmatik yüzey üzerinde istediğiniz yere kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Ön tarafı klavye ve telefonun geri kalan kısmını kaplayan cam bölümden oluşuyor. Paslanmaz çelikten bir çerçeveye oturtulan gövde arka tarafta kapağın bitimine yerleştirilen metalik renkteki çıta ile şıklık kazanıyor. Bununla birlikte arka kapağındaki noktalı desen yine telefonun şıklığını tamamlayan ayrıntılardan bir diğeri olarak göze çarpıyor. Arka kapak aşağı doğru sürüklenerek yerinden çıkarılabiliyor.
Q10’da üst kısımda yer alan 3.5 mm kulaklık girişi sayesinde müzik dinlediğinizde telefonu cebinize koyarken ya da çıkarırken sorun yaşamıyorsunuz. Telefonun üst tarafındaki güç düğmesi de yine konum bakımından hem erişim, hassaslığı ile hem de kullanım kolaylığı veriyor. Sağ tarafta ses açma ve kapama ile sesli asistan tuşları yer alırken, cihazın soluna microUSB ve microHDMI yuvalarının yerleştirildiğini görüyoruz. Alt kısımda ise ana hoparlör bulunuyor. Hoparlörün yerleşimi özellikle telefon elinizdeyken seste bozukluk ya da boğulma yaşanmamasını sağlıyor.
Hissiyat olarak Blackberry Q10, şirketin önceki klavyeli modellerine kıyasla daha iyi bir işçilikle karşımızda duruyor. Test etme fırsatı bulduğumuz beyaz renkli modelin malzeme kalitesi bakımından bizi tatmin ettiğini söyleyebiliriz. Dayanıklılık konusunda ise her ne kadar sağlamlık testi yapmasak da telefon, yakın mesafelerden yere düşürdüğünüzde kolay kolay hasar görmeyecek bir yapıda.
Klavye
Cihazın geleneksek Blackberry deneyimini ortaya koyan ana özelliği QWERTY klavyesi, dokunduğunuzda yazma kalitesini olumsuz etkilemeyen ve bu anlamda tuşlara basarken akış sağlayan bir yapıda. Sezgisel el hareketi tabanlı gezinme özelliğine sahip bu klavye, yazım yanlışlarını otomatik olarak düzeltebiliyor. Q10’un öğrenme motoru bulunan fiziksel dikey klavyesi, sonraki kelimeyi tahmin edebiliyor ve yazma şeklinizi tanıyabiliyor. Öğrenebilen sisteme alıştığınızda ve telefon sizin kelimelerinizi ve yazma olasılıklarınızı daha iyi tanıdığında gerçekten etkileyici bir klavye deneyimi ortaya çıkıyor.
Tabi burada daha önce QWERTY klavyeli telefon modelleri kullanmamış kişiler için bütün bu özelliklerin ilk etapta çok büyük bir fark yaratmayacağını eklemek gerekiyor. Hatta dokunmatik akıllı telefonlara alışmışsanız bu durum sizin açınızdan dezavantaj bile oluşturabilir. Zira fiziksel klavye bambaşka bir deneyim.
Diğer yandan eğer fiziksel klavyeden hoşlanıyorsanız Blackberry’nin gerek tuşlar arasına yerleştirdiği metalik çubuklar gerekse telefonun elin konumuna göre iyi oranlanan tuş takımı tasarımına kısa sürede alışabilirsiniz. Tuşların boyutu, başparmağınızın büyüklüğüne cevap verebilecek şekilde tasarlanmış. Yani tek ya da çift elle klavyeyi kullanmak istediğinizde yanlışlıkla iki tuşa birden basma ihtimaliniz pek kuvvetli görünmüyor.
Ekran
Blackberry yeni Q10 modelinde 3.1 inçlik Super AMOLED, dokunmatik bir ekran kullanmış. 330 ppi piksel yoğunluğuna sahip bu ekran AMOLED teknolojisi sayesinde renklerde parlaklık ve canlılık sağlıyor. Yüksek piksel yoğunluğu bulunan ekranın çözünürlüğü ise 720×720.
Kare yapıdaki ekran genel olarak kullanıcıları tatmin edecek görüntü kalitesini sunabiliyor. 3.1 inç gibi büyük olmayan ekran boyutuna yüksek piksel yoğunluğu eklenince oldukça net bir görüntü elde edilmiş. Büyük olmayan derken, önceki klavyeli Blackberry modellerini kast etmiyorum. Zira Q10 şirketin daha önce piyasaya sürdüğü QWERTY klavyeli modellerden daha büyük bir ekran ile karşımızda duruyor.
Bunun yanı sıra güneş altında ya da ışığın fazla yoğun olduğu ortamlar da ekran ışık yeterliliğini tatmin edici seviyelerde tutabiliyor. Ayrıca telefonu sağa sola, öne ya da arkaya doğru açılı bir şekilde tuttuğunuzda da çok fazla bir görüntü kaybı yaşanmıyor.
Tabi ekranı değerlendirirken, Blackberry 10 platformunun Q10’daki ölçeklendirilmesinden de bahsetmek gerekiyor. Zira ekranda menüler ve diğer sayfalarda çözünürlüğün kimi zaman alanı daralttığı hissine kapılıyorsunuz. Kimi zaman sanki büyük bir alana daraltılmış bir kare çerçeveden bakıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bu durumu günümüzde akıllı telefonların ekran boyutlarındaki büyüme göz önüne alındığında belki de yavaş yavaş değişen algımızın bir getirisi olarak tanımlamak da mümkün.
Donanım ve Performans
Blackberry Q10, tıpkı şirketin tam dokunmatik akıllı telefon Z10’da olduğu gibi 1.5 GHz hızındaki Qualcomm Snapdragon S4 işlemcisinden güç alıyor. Telefonu kullandığımız süre boyunca gerek işlemci gerekse platformun iyi bir akıcılık getirdiğini gözlemledik. Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda kimi zaman yaşanan saniyelik takılmalar bizim kullandığımız süre boyunca Q10’da karşımıza çıkmadı.
Q10’un 28nm’lik işlemcisiyle birlikte Adreno 225 grafik yongasına sahip olduğunu da eklemek gerekiyor. Zira işlemci ve grafik tarafındaki bu donanım seti telefonun günlük kullanımda gereken performansı fazlasıyla sunabiliyor. Bellek kısmına gelirsek, Blackberry’nin Q10’da kullandığı 2 GB’lık RAM, sizi arka tarafta çalışan programları kapatma endişesinden kurtarıyor. Bu sayede çoklu görevleri gerçekleştirmekten ve uygulamalar arasında geçiş yapmaktan çekinmiyorsunuz.
Q10’un telefon deneyimini de başarılı olarak nitelendirebiliriz. Aramalarda karşıdan gelen ses düzeyi ve netliği konusunda endişe duymanıza gerek yok. Ayrıca mikrofon da sesinizi telefon diğer ucundaki kişiye net bir biçimde aktarabiliyor. Bunun haricinde görüşmeyi hoparlöre aldığınızda da elde ettiğiniz ses performansı yeterli seviyede.
Bağlantı
Blackberry Q10 bağlantı çeşitliliği bakımından da klavyeli telefonlar nazarında oldukça zengin. Cihazın sol yanın yer alan microHDMI çıkışıyla Q10’unuzu televizyona, monitöre ya da projeksiyona bağlayabiliyorsunuz. Yine sol tarafta bulunan microSD yuvası sayesinde 16 GB olan dahili hafızayı 32 GB’ye yükseltebiliyorsunuz. microSD kartınızı bazı telefonlarda olduğu gibi arka kapağı ve pili çıkararak yerleştirmiyor oluşunuz küçük ve kolaylık sağlayan bir ayrıntı.
Bağlantı deyince USB arabirimini de unutmamak gerekiyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi cihazın alt kısmında bulunan USB 2.0 girişi, hem şarj hem de ana bağlantı arabirimi olarak Q10’daki yerini alıyor.
Cihazın ağ bağlantısı ise 802.11 a/b/g/n Wi-Fi anteni üzerinden sağlanırken, şebeke bağlantılarında HSPA+, LTE, H+ ve EDGE destekleniyor. Bu açıdan web sitelerini gezinirken ya da diğer internet bağlantısı gerektiren işlemlerde hem mobil hem de Wi-Fi bağlantısından memnun kaldığımızı belirtelim. İsterseniz mobil bağlantınızdan diğer kullanıcıların da Wi-Fi üzerinden faydalanmasını sağlayabiliyorsunuz. Cihaz ayrıca bünyesinde NFC, GPS ve Bluetooth 4.0 özelliklerini de barındırıyor.
Pil Ömrü
Malumunuz bir akıllı telefon için hayatı özelliklerden biri de pil ömrü. Blackberry’nin Q10’da tercih ettiği 2100 mAH’lik batarya önceki fiziksel klavyeli modellerinden daha büyük bir kapasiteye sahip. Nitekim bu durum kullanıcıya uzun pil ömrü olarak yansımız. Telefonunu zırt pırt şarj etmek istemeyen kullanıcılar için bir hayli önemli olan pil ömrü konusunda Blackberry Q10 sınıfı başarıyla geçiyor. Telefon resmi verilere göre 14.8 güne kadar bekleme süresi sunabiliyor. Tabi bizim bu süreyi deneme imkanımız olmadı. Q10’un konuşma süresi ise 3G’de 13.5 saat.
Kamera
Blackberry Q10, arka kısmında 8 MP bir kamera ve yanında LED flaş ile birlikte sunuluyor. Cihazın kamerası ile 1080p video çekim yapabiliyorsunuz. Kamera gündüz çekimlerinde sorun yaratmazken, gece ise flaş imdada yetişiyor. 8 MP kameranın sağladığı fotoğraf kalitesi ise beğeni toplayacak cinsten. Tabi Blackberry Q10’un fotoğraf kalitesini odağına kamera yeteneklerini almış akıllı telefonlar yarıştırmamak da gerekiyor. Buna rağmen ışığın yeterli olduğu ortamlarda net ve güzel fotoğraflar çekebiliyorsunuz.
Burada diğer telefonlardan farklı olarak dikkatinizi çekmek istediğim nokta, fotoğraf çekimlerinde oran ayarlama özelliği olacak. Zira geniş ekran formatındaki akıllı telefonlarda genellikle fotoğraflarınızda oran ayarlama ihtiyacı duymazsınız. Ancak Blackberry’nin 1:1 kare ekranında en boy oranını kimi zaman 4:3 ya da 16:9 olarak değiştirmeniz gerekebiliyor.
Ön tarafta bulunan 2 MP kamera ise görüntülü konuşma ya da fotoğraf çekimleri için kullanabileceğiniz diğer seçenek olarak cihazda yer alıyor. Bu kamera ile 720p video çekebiliyorsunuz.
İşletim sistemi ve Arayüz
Blackberry Q10 şirketin yeni dönemini ifade eden Blackberry 10 işletim sistemiyle boy gösteriyor. Z10’daki tamamen dokunmatik deneyime uygun olarak Q10’da da klavye haricinde telefonu yönlendirebileceğiniz fiziksel bir tuş bulunmuyor. Tüm gezinme işlemlerinizi işletim sisteminin size sunduğu arayüz içindeki tuşlar yardımıyla yapıyorsunuz. Bu durum fiziki olmasa da dokunmatik tuşlara alışan kişiler için sorun oluşturabilir. Zira ilk zamanlarda örneğin bir önceki sayfaya nasıl döneceğinizi hemen bulamayabilirsiniz.
İşletim sistemi genel itibarıyla kullanıcıya hızlı bir performans veriyor. Dosyalara girip uygulamaları açarken Blackberry 10’un Android, iOS ve Windows Phone ile yarışabilecek seviyede olduğunu hissediyorsunuz. Bununla birlikte Blackberry 10’un kilit ekranı dikkat çekiyor. Takvim bilgilerinden Blackberry HUB’a bağladığınız sosyal medya hesaplarınıza kadar
bildirimlerin neredeyse tamamını buradan görebiliyorsunuz. Kilit ekranından ise diğer işletim sistemlerinden farklı olarak parmağınızı ekranın altından üste doğru kaydırarak çıkıyorsunuz.
Uygulamaların yer aldığı ana ekranda yeni pencereler aşağıya kaydırılarak ortaya çıkıyor. Uygulamalarınızı toplamda 8 pencereye sığdırmanız gerekiyor ki bu size gerekenden fazla alan sağlıyor. Parmağınızı ekranın üst kısmından alta doğru kaydırdığınızda ise Android’den aşina olacağınız hızlı menü karşınıza çıkıyor. Bağlantı ayarlarını değiştirme gibi işlemleri buradan hızlı bir şekilde yapabiliyorsunuz. Blackberry’nin internet tarayıcısı ise gayet hızlı çalışıyor.
Blackberry Q10 işletim sisteminin kendine has uygulamalarıyla kullanıcılara bazı ayrıcalıklar da tanıyor. Örneğin Blackberry Balance, bireysel ve iş kullanımını ayırmanıza olanak sağlıyor. Bu sayede uygulamalarını iş ya da kişisel olarak düzenleyerek her iki kullanım koşulunda da rahatlık yakalıyorsunuz.
Blackberry Remember ise ortada bir araya getirilmesi gereken projeler varsa imdadınıza yetişiyor. Fotoğraf, metin, liste ya da bağlantı ne isterseniz bu uygulamayla klasörler altın toplayıp daha sonra hepsini bir arada görebiliyorsunuz.
Tüm bunlarla birlikte güvenliğiyle de ön plana çıkan Blackberry Q10, GSM operatörlerinden Blackberry paketi almanıza da gerek bırakmıyor. Normal mobil internet paketlerinden faydalanabiliyor, buna gerek duymuyorsanız Wi-Fi ile idare edebiliyorsunuz.
Sonuç
Blackberry Q10’un her şeyden önce QWERTY klavyeden hoşlanan kullanıcılara hitap ettiğini unutmamak gerekiyor. Eğer kullanıcı bu konuda kararını vermişse o zaman Q10 iyi bir tercih olacaktır. Zira Blackberry, Q10’da bazı kullanıcıların felaket olarak nitelendirdiği ve belki de şirketin yaşadığı düşüşün ana birkaç etkeninden Bold ve Curve serilerindeki hataları tekrarlamamaya çalışmış. Tıpkı Apple’ın iPhone’u zaman içinde mükemmelleştirdiği gibi Blackberry Q10 fiziksel klavyeli modellerin zirvesine yaklaşmış.
Telefonun bir kısmı sol bir kısmı sağ tarafa eğimlenmiş tuş takımı ve diğer klavye özellikleri yazmayı kolaylaştırarak bu tür modelleri sevenler için yazmayı keyfe bile dönüştürebilir. Bununla birlikte diğer navigasyon tuşlarının kaldırılmış olması ve Blackberry 10 işletim sisteminin sanki daha çok Z10 için tasarlandığı izlenimini vermesi Q10’un kullanıcıların canını sıkacak yönlerinden bazıları olabilir. Tabi buna henüz yeterince zenginleşmeyen uygulama mağazası World’ün, Q10 özelinde olmasa da genel itibarıyla Blackberry’nin aşması gereken önemli engellerinden biri olduğunu eklemek de gerekiyor.
Bunun haricinde Q10’un tasarım ve sağlam yapısı da öne çıkarılabilir. Q10’u satın alırken sağlamlık ya da performans konusuna aklınız takılmaz. Ayrıca cihazın hem bağlantı hem de multimedya özellikleri de kuvvetli.
Açıkçası Blackberry Q10 açısından tabiri caizse dananın kuyruğunun koptuğu yer cihazın Türkiye’deki yüksek fiyatı oluyor. Avea, Turkcell ve Vodafone tarafından satılan Blackberry Q10’un 2000 TL civarı bir fiyatı bulunuyor. Piyasada bu rakamın altında ya da üstünde başka fiyatlara da ulaşabilirsiniz.
Yorumlar (1)