Dijital pazarlamada “hikayeleştirme” yöntemine ilişkin ipuçları

Dijital pazarlamada hedef kitleyi etkilemek için kullanılan yöntemlerden biri olan “hikayeleştirme” (story telling) artık neredeyse tüm markaların pazarlama faaliyetlerinde en çok önem verilen noktalardan biri.

İnsanların gündelik hayatta karşılaştıkları olaylara, problemlerine ve duygularına hitap etme, onlara tercüman olma gibi amaçlarla ortaya çıkan hikayeleştirme yöntemi, kampanyaların kısa zamanda çok geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle viral reklamlarla birlikte yayılımı hızlanan bu yöntemle markalar, hedef kitlesi haricinde de ilgi odağı olmayı başardı.

Hedef kitlenin ürünle bağ kurmasını, günlük hayatında, özel günlerinde, kötü günlerinde, yani hayatının herhangi bir evresinde ürünün orada bir yerde durmasını sağlayan hikayeleştirmede, bazı noktaları esas alarak siz de oluşturduğunuz hikayeyi ürününüzle bağdaştırabilir, geniş kitlelere hitap edebilirsiniz. İşte o noktalara dair bazı ipuçları…

Konu belirleme

Hikayenizi oluşturmaya, insanlarda ne tür bir etki yaratmasını istediğinize karar vererek başlayabilirsiniz. Duygulandırmak, güldürmek, şaşırtmak gibi birçok histen, hedef kitlenizi etkileyebilecek bir ifade şeklini tercih edebilirsiniz. Sonra bu ifade şeklinin etrafında hikayeyi kurgulayıp, ürün veya hizmetinizin ön plana çıkarmak istediğiniz özellikleriyle hikayenizi oluşturabilirsiniz. Kurgunun doğal ve insanların herhangi bir şekilde ilgisini çekebilecek olması bu noktada önem taşıyor.

Hassas ve dikkatli olmak

Duygulara hitap ederken, özellikle duygusal bir kurgu üzerine hikayeleştirme yapmak istiyorsanız, tanıtımınızı bir trajediye dönüştürmemeniz daha uygun olur. İnsanları üzmekle duygusal anlar yaşatmak aynı anlama gelmez. Bu nedenle büyük acılar, korkunç kayıplara değinmek yerine, konuları biraz daha yumuşatarak ele almanız, aynı zamanda tepki çekme riskinizi de ortadan kaldırır.

Seslendirme en önemli nokta

Eğer hazırladığınız bir videoyla, hikayeleştirme yöntemini kullanarak, pazarlama faaliyetinde bulunmak istiyorsanız ve videoda, hikayeyi anlatan birisi varsa, bu ses oldukça önemli. Tanınmış bir ses olmasından ziyade, sesin vermek istediği hisse göre bir tınısı olmasına dikkat etmek önemli. Özellikle belli bir kesime hitap etmek gibi bir durumunuz varsa, o kesimin duymayı isteyeceği, belki aksanlı, belki otoriter ya da eğlenceli bir ses tonu tercih edilebilir.

Kişiselleştirme

Markanızın elbette çok geniş kitlelerce kullanılmasını istersiniz. Ancak, bunu alelade olmadan yapmak çok ince bir çizgi. Çünkü her kesimin markası olmak, özel olmamayı da beraberinde getirebilir. Herkesin almak istediği, ancak tanıtım çerçevesinde, tüketicinin ürün veya hizmeti satınalması için bir hedef belirlemek son derece önemli. Örneğin “daha güzel olmak isteyen kadınlar için”, “hep trend kalmak isteyen erkekler için…”, “sevdiği kahramanlardan biri olmak isteyen çocuklar için…” gibi bir his uyandırmak geniş kitlelere marka imajınızdan ödün vermeden seslenmenizi sağlayabilir.

Sıkıcı olmamak ve merak uyandırmak

Uzayıp giden videolar ya da uzun metinler özellikle duygusal yoğunluğu yüksekse, sıkıcı bulunabilir. Anlatmak istediğiniz konu, ne kadar başarılı olursa olsun izleyici 10 dakika boyunca o videoyu izlemekten keyif almayabilir. Dolayısıyla hikayenizi, vermek istediğiniz duyguyu tadında bırakarak, hatta sonraki tanıtımlarınızın dört gözle beklenmesini sağlayacak kısalıkta tutmanızda fayda var.