x

Facebook, Twitter ve Google SOPA’yı Nasıl Protesto Etti?

Facebook, Twitter ve Google SOPA’yı Nasıl Protesto Etti?

ABD’nin birkaç haftadır ve ama özellikle birkaç gündür yoğun olarak tartıştığı SOPA davasında dün  tarihi bir gündü. İleride anlatılacak SOPA hikayelerinde 18 Ocak 2012’den epey bahsedilecek gibi gözüküyor. Yalnızca ABD’den değil bütün dünyadan sayıları yüzleri ve belki binleri bulan irili ufaklı web siteleri dün sayfalarını kararttı ve SOPA’nın düşünce özgürlüğüne ve bilginin paylaşımına karşı olduğunu belirtti.

Sayfa karartarak bilgi paylaşımının engellenmesine karşı çıkmak doğası itibarıyla paradoksal bir tepki biçimi ancak amaç ses getirmekti, zaten Jimmy Wales de Wikipedia’nın ana trafik sağlayıcılarını uyarmıştı.

Wikipedia ve Reddit sayfalarını karartan en popüler web siteleri oldular.

Bunun yanında, Ocak ayı başında Facebook, Twitter ve Google’ın da sayfalarını erişime engelleyeceği ve protestonun “hard-core” bir hal alacağı konuşuluyordu. Google ana sayfasına siyah şerit çekerek, Zuckerberg kurucusu olduğu Facebook’taki sayfasından, Twitter’ın babaları Costolo ve Dorsey de kendi Twitter hesaplarından protestoya katıldılar ve yüz milyonlarca insanın kullandığı servislerini karartmadılar.

Wikipedia’yı ya da Reddit’i (ülkemizdeki yoğun kullanımı dolayısıyla Wikipedia’yı tekil almam daha mantıklı sanki) sayfalarını kararttıkları için eleştirmeyi kesinlikle doğru bulmuyorum. Wikipedia sitesini yalnızca kararttı, erişime kapatmadı. Gerçekten ve acilen girmek isteyenler için her yerde ipuçları dolanıyordu zaten. Maksat kamuoyu yaratmak, ses getirmekti ve başardılar da.

Ama ya Zuckerberg yukarıdaki açıklamayla yetinmeseydi, “Facebook’u kapat, Bieber canını senin” gibi baskılara dayanamasaydı ya da diyelim ki o gün  tersinden kalkmış olsaydı da Facebook’un şalterini indirecek kadar gözünü karartsaydı? Aynı şey Twitter için de geçerli tabi. Öğlen yemeğine Nişantaşı’na çıktığınızı takipçilerinize haber veremediğiniz, Twitter’sız bir gün düşünün. Boğazınızda kalırdı o ravioliler, parmesanlar.

Şurası kesin ki Facebook ve Twitter kapansaydı Wikipedia’nın ve diğer yüzlerce kararan sitenin oluşturduğu buzz’ı birbirimize anlatamaz, mevzuyu etrafımızdakilerle paylaşamaz ve nasıl bir kamuoyu oluştuğunu anlayamazdık. Yani SOPA protesto edilmemiş olurdu. İstemeden kendi topuğumuza sıkmış olurduk yani.

Facebook ve Twitter çağımızın en önemli iletişim araçları ve onların da Wikipedia gibi kepenkleri indirmesi tarih kitaplarında anlatılacak (ya da telif sıkıntısı dolayısıyla anlatılamayacak) SOPA hikayesinde boyut itibarıyla paradoksun Jabba the Hutt’ı olarak yerini alırdı (ya da alamazdı).

Yani aslında Facebook, Twitter ve ayrıca Google’ın bir kesimden gelen onca baskıya rağmen sayfalarını karartmamış olmaları Wikipedia önderliğindeki kitlenin giriştiği eylemi kuvvetlendirdi.

Tabi işin bir de kimsenin göz ardı edemeyeceği ekonomik tarafı var. Yukarıda saydığımız üç büyüklerin binlerce markaya ve reklamverene karşı sorumluluğu bulunuyor. Zuckerberg “istemem, koy cebime”, Dorsey “SOPA çok kötü bir şeydir” ve Schmidt ile Page ikilisi “SOPA hiç iyi bir şey değildir” derken, markalar bu titanların sırtlarını sıvazlıyordu, enselerine kese atıyordu.

Şaka yapıyorum. Facebook, Twitter ve Google tabi ki sadece kullanıcıları ve “sonsuz iletişim ve paylaşım”ın devam etmesini savunuyorlardı.

Markalar bir yana, bu üç devin sahnenin gerisinde durması gerçekten protestonun daha anlamlı olmasını sağladı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlar sırasında sosyal medya nasıl katalizör görevi gördüyse (hayır, devrimleri sosyal medya yapmadı), SOPA protestolarında da aynı şekilde kamuoyunun ortaya çıkmasında kararmayan Facebook, Twitter ve Google’ın etkisi vardı. Özetle, eylemsiz eylemleri ile eyleme katkıda bulundular.

Bu arada İnci Sözlük önderliğinde bizimkiler de protestoya katıldı. Washington’ın seslerini duyduğunu hiç sanmıyorum ama yangına su taşıyan karınca misali saflarını belli ettiler, çok da güzel yaptılar. Sayelerinde insanımız SOPA’nın bizdeki gibi bele değil de DNS’lere vurulacak bir şey olduğunu öğrendi.

Önümüzdeki günlerde SOPA’yı konuşmaya devam edeceğiz.

 

Yorumlar (1)