Sosyal medya denilince ilk olarak aklımıza Facebook ve Twitter gelir. Bu iki platformun aklımızda bu kadar fazla yer etmesinin nedenleri şüphesiz sundukları hizmetler ile alanlarında ilk olmaları ve dolayısıyla elde ettikleri pazar payı. Pazara yeni girecek her oyuncu bu iki dev ile çarpışmaya hazır olmalıdır.
Başarılı olabilmek için bir başka yol ise sıcak çarpışmaya girmeden hedef aldığınız pazarı özelleştirebilmekten geçer. Tıpkı 2009 yılında bunu yapmaya başlayan Foursquare gibi. USA Today’a konuşan Foursquare CEO’su Dennis Crowley 2009’dan günümüze kadar üyelerine dair topladıkları ve diğer platformların elde etmek için türlü uygulamalar geliştirdiği kullanıcı alışkanlıklarına dair bilgileri derleyerek, pazardaki paylarını arttırmak için kullanmayı hedeflediklerini belirtti. Lokasyon bazlı bir sosyal platform olan Foursquare her kullanıcısının üye olduğu andan itibaren nerelerde alışveriş yaptığı, yemek yediği ve sinemaya gittiği gibi birbirinden değerli bilgilerden kişilerin satın alma alışkanlıklarına ulaşarak bunları ilgili firmalara pazarlayabilecek. Bu bilgiler ayrıca işletme sahipleri için bölgelerinde verdikleri hizmetten yararlanabilecek potansiyelleri görebilmeleri içinde bulunmaz bir fırsat olacağa benziyor. Hali hazırda Foursquare’in sunduğu hizmetlerden yararlanan kesim ise rakiplerine karşı fark yaratacak nice çözümlere ulaşabilecek.
Bu yıl içerisinde Foursquare, 15 milyon kullanıcı ve 600.000 iş yeri kaydına ulaştı. Ayrıca yıl içerisinde günlük 4 milyon check-in kaydedildi. Aşağıdaki tabloda şirketin gerçekleştirdiği büyümeyi daha net görebiliriz.
Rakamların yükselmesine yardımcı olan en büyük etken ise dünya genelinde akıllı telefonların kullanımındaki artış olarak gösterilebilir.
Elbette pazara ilk girmek çok önemli ancak Google ilk çıkan arama motoru değildi, iPod ilk mp3 player değildi, Facebook ilk sosyal ağ değildi.
Yaptıkları şey, daha iyisini yapmış olmalarıydı. Twitter ve Facebook’tan daha iyi sosyal ağlar çıkabilir bir gün.
Foursquare’e gelince..
Foursquare, konum tabanlı ve kendisine has bir yapısı olan popüler bir sistem. Giderek de popülerleşiyor. Ancak 2010-2011 verilerine baktığımızda kullanıcı sayısı 3 katına çıkarken, check-in sayısının 2.67 katına çıktığını görüyoruz. Daha çok kullanıcı ama daha az check-in..
Foursquare, ilgiyi sürekli kılabilmek için kullanıcılarına farklı rozetler, puanlar vererek birbirleri arasında yarış havası yaratıyor. Şehirlere özel çıkardığı rozetler sayesinde giderek daha da yerelleşeceği yönünde ip uçları veriyor.
Elbette bunlar olumlu gelişmeler ve Foursquare’in hangi kullanıcıların ne tür mekanlara giriş yaptığı (check-in) gibi pazarlamacılar için özel bilgiler içeren bir veritabanına sahip olması da Foursquare’i güçlü kılıyor. Ancak, bu verilerin ne kadar sağlıklı olduğu ile ilgili çekincelerim var. Zira, bir mekana girmeden de o mekana check-in yapabiliyorsunuz.
Eğer NFC (Near Field Communication, Yakın Saha İletişimi) teknolojisinin yaygınlaşması ile, tüm check-in işlemleri NFC üzerinden yapılabilirse, o zaman Foursquare gerçekten çok önemli bir koz elde edebilir. NFC’li check-in işlemlerini özendirmek için de mekanda NFC ile check-in yapanlara %5 indirim, 10 defa check-in yapanlara 1 adet falanca üründen hediye gibi kampanyalar (mevcut sistemlerinde zaten kullanılır durumda) düzenlenirse, eminim bir çok kişi NFC kullanarak check-in yapacaktır. O zaman Foursquare’in elinde tamamen doğru veriler bulunacağı için şirketlerin pazarlama departmanlarının da ilgisini çekecektir.
Elbette Facebook’un da bu konuda boş duracağını hiç sanmıyorum ve NFC’li teknoloji kullanarak bu gücü bünyesine katacağını düşünüyorum. GoWalla’yı boşu boşuna satın aldığını hiç sanmıyorum.
Düşünsenize, insanlar bir mekana akıllı telefonlarında zaten yüklü olan Facebook (aynı zamanda dünyada en çok yüklenen uygulama) ile check-in yapıp, falanca ürünü satın aldığını tüm çevresine duyurmak istiyor. Kendisi için değil de, sırf etrafındakilere gösteriş olsun diye bu şekilde düşünen yüzlerce insan tanıyorum. “Ay şekerim geçen ….’e gidip kendime …. aldım” demek için can atan yüzbinler olduğundan çok eminim. İşte o noktalı yerleri doldurabilecek çok sağlam bir veritabanı yaratırsa Facebook, o zaman tutabilene aşk olsun.
Foursquare’in bittiği an olur. Bunun için Facebook’a 1-2 sene tanıyorum. Eğer 1-2 sene içerisinde böyle bir hizmeti Facebook’a entegre edemezlerse, Foursquare kazanır.
Bu arada, Google’ı unuttuk. Elektronik ödemeler için geliştirilen ve NFC altyapısına sahip olan Wallet ile Google Places çok rahat entegre edilebilir. Online reklam pazarında Facebook’un çok ciddi bir tehdit olduğunun farkında olan Google’ın da böyle bir işe girme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyebilirim.