Freelancer olmak, kendinize ait bir düzende dilediğiniz özgürlükte çalışmak anlamına gelebilir. Özellikle kurumsal bir sistemde çalışıyorsanız Freelancer’lık size dünyanın en büyük nimetlerindenmiş gibi görünebilir. Eğer hayatınızı freelancer olma yönünde değiştirmek istiyorsanız sizin için hazırladığımız bu yazıyı okumadan geçmeyiniz.
İstediğin yerden çalışmak fazla büyütülüyor
Evet, özgürce istediğiniz yerden çalışabilirsiniz. Ama özellikle evden çalışmak sizin için özel bir keyifse birazdan bahsedeceklerimizi dikkatle okuyun. Evden çalıştığınız süre içinde ev sakinleri sizin çalıştığınız gerçeğini göz ardı edebilir. İnsanlar hala “çalışma” kavramını bir ofis, bir masa ve sabah 9 akşam 6 mesaileri olarak algılamakta. Dolayısıyla “Amaan seninki de çalışma mı canım?” tarzı tepkilerle karşılaşmaya hazır olun. Bu konuyu aşabilmeniz için ise kendinize bir düzen oturtmanızı ve ilk başta çalışmak için her gün kendinize aynı saatleri belirlemenizi tavsiye ederiz. Her gün sizi aynı saatlerde ve bir düzen içinde gören ev sakinleri sizin disiplininize yavaş yavaş alışmaya başlayacaktır.
Kendi ofis alanınızı kendiniz düzenlemek zorundasınız.
Tabi bunu yapabilmek için önce kendi ofis düzeninizi kurmanız gerekiyor. Kendinizi rahat hissettiğiniz düzeni kurduktan sonra artık kendi ofis ablanız kendinizsiniz. Her gün düzenli olarak mesainiz bittiğinde masanızı toplamak olası bir dağınıklık ve iş yükünün önüne geçecektir.
Ödeme belirsizliği
Frelancerların bir kısmı çoğu zaman para alıp almayacağı belli olmadan çalışmakta. Müşterileriniz ve sizin ilişkileriniz hakkında bir fikrimiz yok ama işi istedikten sonra ödemeyi geciktiren ya da işi beğenmediği için ödeme yapmayan müşterilerin olduğu bir sistemde çalışıyoruz. Bu da beraberinde yaşaması zor bir stres yoğunluğu anlamına geliyor. Eğer işin bu kısmının altından kalkamayacağınızı düşünüyorsanız freelancer olmak size göre olmayabilir. Yine de önceden birikim yaparak freelancer yaşama adapte olmak daha iyi bir fikir gibi duruyor.
SGK primleri ya da belki de Bağ – Kur demeliyiz.
Evet özgürce çalışmak güzel fakat en az 400 TL’den başlayan SGK primleri ödemek o kadar da hoş değil. Zira freelancer olana kadar maaşımız elinize sigortanın dahil olmadığı bir bütçe ile geliyor. Artık kazanacağınız her kuruşun bir de prim hesabı olacak. İşin SGK’lık kısmı ise freelancerların müşteriye fatura kesmek zorunda olmayanları için. Çoğu freelancer, müşterilerine fatura kesmek için (genellikle şirketi olmayan freelancerlar ciddiye alınmıyor) şirket kuruyor. Bu nedenle de Bağ – Kur primleri ödemeye başlıyor. Ya da çoğunlukla ödemiyor. Size tavsiyemiz bütçeleriniz yaparken ödeyeceğiniz primleri de göz önünde bulundurun.
Emeklilik
SGK primlerinizi ödeyebildiğiniz sürece emeklilik konusunda bir sıkıntı ile karşılaşmamaktasınız. Ancak burada kendi bütçenizi SGK ya da Bağ – Kur primlerini ödemek konusunda ayarlamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Sağlık düzenlemeleri
Sağlık durumu açıkçası biraz karışık. SGK’nın bize sunduğu rehber şunu söylüyor: “İsteğe bağlı sigortalı olan kişi ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin genel sağlık sigortası yardımlarından faydalanabilmesi için sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi ödenmiş olması, ayrıca prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması gerekmektedir.”
Kısacası yine aynı noktaya geliyoruz. SGK veya Bağ – Kur primleriniz mutlaka düzenli olarak ödenmeli. Tabi ödeyemeyecek durumda olan kadın freelancerlar 30 yaşını geçmemişse bir süre daha babalarının sigortasından faydalanabilmekte.
Yorumlar (0)