x

Girişimcilik serüvenine ilk kez atılacaklar için 19 acı gerçek

Girişimcilik serüvenine ilk kez atılacaklar için 19 acı gerçek

Girişimcilik, pek çok insanın sandığı gibi ‘kolay’ bir seçim değildir. Öyle düşünüyorsanız bu tip işlere hiç kalkışmayın. Girişimcilik meselesi moral ve motivasyon ile ilgilidir. Bazı şeylere dayanma gücünüzün yeterli olması gerekir.

Girişimcilik hayatında başka gerçekler ve sorunlarla karşılaşanlar: Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Listeyi genişletelim.

1. İnsanlara bir neden verene kadar yaptığınız şey umurlarında bile değildir.

Fikriniz harika olabilir. Bu sizin için geçerli. İnsanların -bunu yatırımcılar ve sizi motive edecek yakın çevreniz olarak ikiye ayırabiliriz- buna ikna olması için altı dolu bir sebep vermeniz gerekiyor. Zaten bu fikrin işe yarar olması, bir sorunu çözüyor olması ile ilgili.

2. Çalışanlarınız şirketinize asla sizin kadar önem vermezler.

Birini işe aldınız ve bütün sorunlarınızı çözecek, tıpkı sizin gibi işe dört elle sarılacak zannediyorsanız tamamen yanılıyorsunuz. Çalışanlarınız görevlerini yapmakla yükümlü ve çalışma saatleri yasalarca sınırlanmış kişilerdir. Hiç kimseden sizinle aynı duygusallığa sahip olmasını bekleyemezsiniz.

Hatta -maalesef- çoğu kez birkaç ay içinde sizin sunduğunuz fırsatlardan daha iyi fırsatlar sunan başka bir teklife hemen evet diyeceklerdir. Buna kızıp gücenmeye de hakkınız yok. Profesyonel olun. Çünkü çoğu zaman herkes öyle olacak.

3. Para kazandıracak operasyonları başlattığınızda kendinizi asla durduramazsınız. Bu yüzden kesinlikle emin olmadan ASLA başlamayın.

Bu madde size garip gelmiş olabilir ama para ile tanışmak – gerçek paradan bahsediyorum- inanılmaz bir deneyim. Ve çoğu girişimde bu bir başladı mı, özel bir durum veya kriz olmadıkça durmayacaktır. Bu yüzden para kazanmaya ve bu deneyime hazır değilseniz, girişiminizin para kazanma operasyonlarını devreye almayın. Çünkü bu noktadan sonra genellikle motivasyon daha çok para kazanmaya yönelik oluyor.

4. Yatırımcı ilişkilerinde size hayır diyen yatırımcıları evet dedirtmek için uğraşmayın. İstisnalar olabilir ancak tecrübe ile sabit ki kararları değişmiyor.

Yatırımcılar -ciddi yatırımcılardan bahsediyorum- girişimciliği de, iş hayatını da çoğunlukla sizden daha iyi bilen kişilerden oluşur. Yatırım alma evresi girişimciliğin zorlu evrelerinden biri. Bu evrede pek çok kez ‘hayır’ sözcüğünü duyabilirsiniz. Burada yapılabilecek en büyük hata, yeni kişilere bu soruyu yöneltmek yerine hayır diyenleri dönüştürmeye çabalamak olacaktır. Girişimcilikte asla geri gelmeyecek tek şey: ZAMAN.

5. Başarınızın en büyük kısmı nasip oluşturacak. Her şey elinizde değildir.

Çok kaderci olduğumu düşünebilirsiniz ancak inanın bu tamamen rasyonel bir madde. Bazen sadece doğru zamanda doğru yerde olduğunuz için de bir şeyler başarabilirsiniz. Olumlu ya da olumsuz her durum için bu geçerli olabilir. Bu yüzden bazı şeyleri akışına bırakmakta fayda var.

6. Bir akraba ya da arkadaşınızla ortaksanız, büyük ihtimalle işin sonu kötüye gidecektir.

‘Dostla ye iç, alışveriş etme.’ atasözünü hatırlatalım. Her zaman olmasa da, çoğu zaman arkadaşlık ve aile işin içine girdiği zaman işler kötüye gidebiliyor. Bunun en güzel örneklerini aile teşebbüslerinde görebilirsiniz. Etrafınızda mutlaka amcası ile iş yüzünden görüşmeyen, kuzeni ile iş yüzünden küs olan insanlar vardır. Özellikle bizim toplumumuzda bu konular çok daha hassas olabiliyor. Bu yüzden birbirinizle iş yapın, ancak birlikte iş yapmayın.

7. Şirketi yarı yarıya eşit olarak bölmek asla iyi bir fikir değil. Gelecekte başınıza dert açacaktır.

Türk kafası girişimlerde -bunu anlaşılır olması açısından bir tabir olarak kullanıyorum-  henüz ortada bir şey yokken paylaşımcı kültürümüz nedeni ile her şeyi eşit böleriz. Harvard’lı bir ortağımız bile olsa ‘Abi ne kazanacaksak yarı yarıya, olur mu öyle şey?’ sohbetleri her girişim başlangıcında duyulabilir. Bunun her zaman kötü bir fikir olduğunu söyleyemeyiz ancak ileride pek çok sorunu beraberinde getirebiliyor. Özellikle iş yatırımcı ilişkilerine geldiğinde ortaklar birbirine düşebiliyor.

8. Geceleri sabahlara kadar çalışmak tamamen gereksiz. En verimli saatlerinizi doğru kullanın.

Evet, zekiler gece kuşu olurlar filan… Bu haberleri hepimiz okuduk ancak bunlar kanıtlanmış gerçekler değil. Gece çalışması mutlaka gerekecektir. Ancak bu ‘sabah gezme, gece iş’ akışına dönerse sağlığınızda ve dolayısı ile girişiminizde ciddi zararlara sebep olabilir.

9. Çevre edinmek kesinlikle ve kesinlikle önemlidir. Ne bildiğiniz değil, kimleri tanıdığınız önemlidir.

İnsanlar zamanlarının çoğunu 150 insanla harcarlar. Bunları da akrabalar, iş arkadaşları, işle ilgili görüşülen kişiler, eski dostlar ve coğrafi bağlantılar oluşturur. Bunu genişleterek işe başlayabilirsiniz. Bazen yapmanız gereken ancak yeteneklerinizin müsade etmediği işler ya da bir kaç tanıdıkla hızlanacak işler, işinizi daha ileriye götürebilecek kişiler olabilir. İşte bu noktada çevreniz devreye girer. Doğru insanlarla tanışın, verimli vakit geçirin.

10. Milyar dolarlık bir şirketiniz olmadı diye üzülmeyin. Olmaması daha muhtemeldir.

Acımasız olmak istemem ancak hem ülkemizde hem yurtdışındaki örneklere baktığımızda değeri milyar dolara ulaşmış girişimlerin sayısı elle tutulur değil. Bu yüzden şirket değerlemesinden önce işinize odaklanmanızı tavsiye ederim.
11. Boş muhabbet yaparak işinizi tanıtırsanız kimse size inanmaz. Gerçek müşteriler ve gerçek ticaret hakkında konuşun.

Özellikle ülkemizde karşılaştığımız en büyük girişimcilik sorunlardan biri bu. İşinizle ilgili abartılı konuşmalar yapmayın ve daha da kötüsü yalanlar asla söylemeyin. İşinizi olduğundan farklı göstermek size gerçek bir fayda sağlamaz. Gerçek müşteriler ve gerçek ticaretinizle ilgili konuşun. Karşınızdaki yatırımcı ya da iş konuştuğunuz herhangi biri olabilir. Fısıltı gazetesine kapılırsanız, ufacık bir abartı ya da yalandan dolayı başınız ağrıyabilir ve daha da kötüsü belki de yeni atıldığınız sektörünüzde küçük düşebilirsiniz.
12. Çalışanlarınızın yüzde 80’i, vakitlerinin yüzde 20’sini boşa harcar. Size yüzde 100 verim sağlayan yüzde 20’yi dinç tutmak için ödüllendirin.
Girişimlerde kimsenin girişimci kadar verimli çalışamayacağından bahsetmiştim. Bu nedenle çalışanlarınızdan en verimli olanları ödüllendirerek motive etmeniz bu verimliliğin stabil olması konusunda büyük fayda sağlayacaktır.
13. Her şeyi ama her şeyi ucuz ve hızlı şekilde test edin ki doğru sonuçlar alıp almayacağınızı öğrenin.

Araştırma ve test girişimcilikte oldukça ama oldukça önemli. Ürününüze yeni bir geliştirme yaptığınızda, yeni bir ürün geliştirdiğinizde bunu en ucuz ve en hızlı şekilde test edip geri bildirimler toplayın. Böylece daha büyük yatırımlar yapmadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Unutmayın, her zaman haklı çıkamazsınız ve ürünleriniz sizin değil müşterileriniz içindir.
14. Zor kararlar bekleyerek kolaylaşmayacak. Ancak artık bir girişimcisiniz ve sorumluluklarınız var. Doğru ya da yanlış; bir karar verin.

Evet, şu cümleyi mutlaka duymuşuzdur: ‘En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.’
15. Şirketinizle ilgili hiçbir belgeyi şahsınız adına düzenlemeyin ya da imzalamayın.

Şirketler tüzel kişilerdir ve şahıslardan bağımsızdır. Bu yüzden şirketinizle ilgili hiçbir ama hiçbir belgeyi şahsınız adına düzenlemeyin ve düzenletmeyin. İleride şirketinize yeni ortakların katılabileceğini, şirketinizi satabileceğinizi unutmayın. Bunun için her şeyin nizami yapıldığından emin olmanız gerekiyor. Artık bir şirket sahibisiniz ve bunun farkında olmalısınız.
16. Satış yapmak her şeyi çözer.

Ekonomiler belirli dönemlerde krizler ve resesyonlar yaşayabilir. Bu durumda ülkede yaygın bir tasarruf ve nakit tutma davranışı gözlenir. Her bir girişim de küçük bir ekonomidir ve neredeyse her türlü kriz durumunda şirketinizin kasasının yeterince dolu olması her şeyi çözecektir. Bunun için de satış yapmanız gerekiyor. Çözülemeyen pek çok sorunu ve krizi satış yaparak çözebilirsiniz.

17. Her zaman sizden daha başarılı birileri olacaktır. Kıskanmak sizi daha hırslı çalışmaya itiyorsa sorun yok.

Girişiminizin odaklandığı sektörde sizden önce ya da sonra bu işe başlamış ve sizden daha başarılı olmuş şirketler olabilir. Ancak bu sizin kafanızı işinizden daha çok meşgul ediyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Kıskanmak hırs yaratıyorsa makul seviyede iyidir, ancak ötesi özsaygı ve işinizin geleceği açısından tehlikeli olabilir. Dikkat edin.

18. Eğer gerçek başarıyı yakalarsanız, etrafınızda her zaman (bu yakınlarınızda da olabilir) birileri sizi düşürmeye çalışacaktır. Dikkat edin.

Acı gerçeklerden biri daha. Bunu yaşamamış ve başarmış tek bir girişimci bile tanımadım. Bugün Türkiye’nin en büyük ajanslarından birinde VP olan, o zamanki direktörüm 4 yıl önce bana hiç unutmadığım şu tavsiyeyi vermişti: Her zaman, karşındaki kim olursa olsun gardını asla yere bırakma.

19. Her zaman işe karşı olan tutkunuzun ve motivasyonunuzun düşük olduğunu hissettiğiniz zamanlar olacaktır. Herkesin başına gelir, gayet normaldir. Canınızı sıkmayın.

İşinize karşı olan heyecanınızın azaldığı, motivasyon düşüklüğü yaşadığınız dönemler olacaktır. Bunların geçici şeyler olduğunu unutmadan kendinizi motive olma yönünde telkin edin. Siz işinizi doğru şekilde yapmaya devam edin, her şey bir şekilde yoluna girecektir.

Görsel Kaynak: Shutterstock

Yorumlar (3)

  1. Gerçekten sosyalmedya.co’da okuduğum en başarılı yazılardan biriydi, elinize sağlık, tebrik ederim… Ben de bir madde ile bu güzel yazıya nacizane katkıda bulunmaya çalışayım…
    20) Proje üretim aşamasında, elle tutulur bir ürün ortada yokken, hatta ürün olsa bile dişe dokunur “metrics” yokken, insanların sizi boş gezen, hayal dünyasında yaşayan, işsiz biri olarak görmesine, sosyal statünüzün ve insanların gözündeki imajınızın zarar görmesine hazırlıklı olun… Hatta size acıyan, sizin için üzülüp, “maaşlı, sigortalı” bir işe girmenizi tavsiye edecekler de bolca çıkacaktır :)

    • Reha Merhaba,

      Katkın için teşekkürler. Bunu aslında birinci madde içinde değerlendirebiliriz. Maalesef benzer önerilerle ben de karşılaştım. İnanç ve motivasyonla bunları umursamamak gerek.